Yerli ve Milli Sanayi Konusu Trabzonda Ele Alındı
Yerli ve Milli Sanayi Konusu Trabzonda Ele Alındı MÜSİAD, Trabzon Şube ev sahipliğinde, Yerli ve Milli Savunma Sanayisi konulu Genel İdare Kurulu Toplantısı düzenledi.
info@karadenizekonomi.com / 14.05.2018
MÜSİAD, 98. Genel İdare Kurulu Toplantısını, Yerli ve Milli Savunma Sanayisi konu başlığı ile Trabzonda gerçekleştirdi. 11-12 Mayıs 2018 tarihlerinde, Genel Başkan Abdurrahman Kaanın katılımlarıyla düzenlenen programda, Türkiyenin savunma sanayisi alanında son yıllarda elde ettiği başarılar ve geleceğe dönük projeleri ele alındı. Toplantıya, BMC Power Genel Müdürü Osman Dur, SAHA İstanbul Başkanı Hasan Büyükdede, Milli Savunma Bakan Yardımcısı Şuay Alpay ve Savunma Sanayii Müsteşar Yardımcısı Dr. Celal Sami Tüfekçi katıldı. Genel İdare Kurulu Toplantısında Başkanlar Toplantısıyla eş zamanlı olarak, Yurtiçi Teşkilatlanma Başkanları, Sektör Kurulları Komisyon Başkanları, Üye İlişkileri Komisyon Başkanları ve Gençlik Kurulu Başkanları Toplantıları da gerçekleştirildi. Trabzon Önemli Bir Ticaret Merkezi Kurul toplantısında konuşan Genel Başkan Kaan, Trabzonun yeni demir ipek yolu projesi ile ticaret üssü haline geleceğini belirtti. Kaan; Trabzonun coğrafi konumundan kaynaklı avantajları şehre önemli bir değer katmaktadır. Örneğin elimizde, Trabzon Limanı gibi bir değer bulunuyor. Bildiğiniz gibi liman, uzun yıllar boyu dünya ticaretinin odak noktasında yer almıştır. Şimdi İpek Yolunun yeniden canlandırılması projesiyle Trabzon, tarihte edindiği bu önemli payeyi, yeniden devralıyor. Doğudan Batıya açılan bir ticaret kapısı olan Trabzon, dünya ticaretinde stratejik öneme sahip bir konumdadır. Şehrin, bu büyük nimeti daha etkili şekilde kullanması gerekiyor. Bunu da ancak daha fazla üreterek, daha fazla çalışarak başarabiliriz. dedi. Teknolojik Gelişmelere Seyirci Kalmamalıyız Teknoloji alanında dünyada meydana gelen gelişmeler karşısında seyirci kalmanın son derece yanlış bir tutum olduğunu vurgulayan Kaan, Bu yenidünyada, belli birkaç ülkenin öncülük ettiği teknolojik ve bilimsel gelişmeleri izlemek değil, bizzat bu gelişmeleri meydana getiren ülkelerden olmak zorundayız. Elimizde bulunan kaynakları ve insan gücünü en doğru şekilde kullanarak, üretime ve inovasyona yatırım yapmalıyız, hâlihazırda yaptığımız yatırımları artırmalıyız. Ar-Ge yatırımı yapmak isteyen şirketlere, başta finansman kaynağı olmak üzere destekler verilmeli, hibe kullanımı ve teşvikler noktasında, firmaların bilinçlendirilmesi gerekmektedir. Türkiye olarak artık değer katan, fark yaratan ürünler üretmeye odaklanmalıyız. ifadelerini kullandı. Savunma Sanayiindeki İlerlemeler Memnuniyet Veriyor Savunma Sanayi alanında son yıllardaki ilerlemenin kayda değer bir gelişme olduğunu ifade eden Kaan, Yerli firmalarımızın gösterdiği gelişime baktığımızda, ortaya göğsümüzü kabartan bir tablo çıkıyor. Bugün, artık kendi insansız hava aracını üretebilen bir Türkiye var. Tabii, bir noktanın daha altını çizmekte fayda görüyorum. Savunma sanayii gelişme gösterebilir, başarılı ürünler üretebilir; fakat bir de bunların kullanılması, tercih edilmesi konusu var ki, bu da milli olmanın bir şartıdır. İthal ürünlerin kalite ve işlevine eriştiği halde yerli ürünlerin tercih edilmemesi, farklı sektörlerde maalesef karşılaştığımız bir durum. Ürün tercihi konusunda, yabancı hayranlığını bırakmanın zamanı çoktan gelmiştir. Bu noktada tabii, devletin tutumu da son derece önemlidir. Dolayısıyla, Sayın Cumhurbaşkanımızın yaptığı vurguyu ve destek beyanını da bir teşvik olarak algılayarak, özel sektör olarak bu işe daha sıkı sarılmamız gerektiği kanaatindeyim. şeklinde konuştu. Enflasyonu Kontrol Altına Almak Zorundayız Kurdaki gelişmelere de değinen Kaan, Son dönemde, ülkemizin ve iş dünyamızın gündeminde sıcak bir konu var: kurdaki artış. Bildiğiniz gibi, 2017 yılında kurda çok ciddi dalgalanmalar yaşandı. Türk Lirası, dolar karşısında yaklaşık yüzde 8, Euro karşısında ise yüzde 22 değer kaybına uğradı. İş dünyası, enerjisinin bir bölümünü bu konunun analizine harcıyor maalesef. Fakat, ortada bir gerçek var ki, bizim kurdan ziyade bunu konuşmamız gerekiyor: Enflasyon, kurdaki dalgalanmadan daha büyük ve derin bir sorundur. Döviz kurunun yükselmesinin önemli nedenlerinden birisi,insanların paralarının değerini koruma isteğidir. Paranın değer kaybının nedeni, enflasyondur. Enflasyon, ekonomik, sosyal hatta siyasal maliyeti olan bir vakadır. Enflasyon kontrol altına alınabilirse, TL'nin alım gücü, dolayısıyla da değeri korunur. Köklü bir çözüm için, enflasyonu kontrol altına almak zorundayız. değerlendirmesinde bulundu. Genel Başkan Abdurrahman Kaan, istikrarın devam etmesini adına erken seçim kararının son derece olumlu bir gelişme olduğunu belirterek sözlerini noktaladı. |