TÜSİAD Başkanı Turhan 'erken faiz indirimi' uyarısı

İzmir'de düzenlenen 3. ESİAD Yatırım Zirvesi'nde konuşan TÜSİAD Başkanı Orhan Turhan, "Erken göreceğimiz bir faiz indirimi, bu süreçte yakaladığımız başarının zedelenmesine ve sürecin uzamasına neden olabilir" uyarısı yaptı.

info@karadenizekonomi.com / 22.11.2024

TÜSİAD Başkanı Turhan 'erken faiz indirimi' uyarısı

Ege Sanayicileri ve İşinsanları Derneği (ESİAD) tarafından İzmir'de düzenlenen 3'üncü Yatırım Zirvesi  bugün gerçekleştiriliyor.

Zirvede konuşan TÜSİAD Başkanı Orhan Turhan, "Erken göreceğimiz bir faiz indirimi, bu süreçte yakaladığımız başarının zedelenmesine ve sürecin uzamasına neden olabilir" uyarısı yaptı.

TÜSİAD Başkanı Turhan’ın 3. ESİAD Yatırım Zirvesi’nde yaptığı konuşmadan öne çıkan bölümler özetle şöyle:

* Bu yıl içerisinde yüzden fazla ülkede gerçekleşen seçimlerle birlikte, siyasi ve ekonomik anlamda yeni bir döneme giriyoruz. Faiz indirimleri ile başlayan süreç, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin lehine fırsatlar sunabilir. Öte yandan, yakın coğrafyamızdaki artan tansiyon, akran ülkelerden, negatif ayrışmamıza neden olabilir. 

* Ekonomi yönetimimizin son dönemdeki istikrarlı politikaları sayesinde, enflasyon ile mücadelede bir miktar başarı elde ettik. Bu dönemde enflasyon beklentilerinde ve hizmet enflasyonundaki katılığın, yavaş yavaş kırılmaya başlaması ve enflasyonla mücadele konusunda, toplumsal mutabakat oluşmasını, olumlu görüyoruz. 

'Maliyeti sanayi tarafında hisssediyoruz'

* Ancak, enflasyon rakamlarının hedeflenen seviyelere gerilememiş olması, bu süreçte hataya pay bırakmıyor. Erken göreceğimiz bir faiz indirimi, bu süreçte yakaladığımız başarının zedelenmesine ve sürecin uzamasına neden olabilir. Bunun maliyetini, özellikle sanayi tarafında, hem yüksek finansman giderleri, hem de talebin yavaşlaması açısından hissetmeye başlamışken, sürecin doğru yönetiminde çok dikkatli olmalıyız.

* Enflasyonla mücadele, şimdiye kadar temel olarak, para politikası kanalıyla yapıldı. Bu alanda atılan doğru adımların olumlu etkisini görmüş olsak da, önümüzdeki yıl hedeflenen yzüde 21’lik enflasyona ulaşmak için, mevcut politikalardan fazlası gerekebilir. Özellikle mali politikaların, sürece daha iyi eşlik etmesini sağlamalıyız. Bu anlamda, kamu harcamalarının daha sıkı kontrol edilmesi ve daha verimli alanlara aktarılması, kayıt dışı ekonomi ile mücadelenin, çok daha güçlü yapılması önceliklendirilmeli.

Köklü ve yapısal reform vurgusu

* Geride bıraktığımız dönemde, önceliğimizin dezenflasyon ve makroekonomik istikrar olması, son derece anlaşılır. Öte yandan, uzun zamandır öncelediğimiz sorunları çözüme kavuştururken sanayi, yeşil ve dijital dönüşüm gibi konularda da ivedilikle ve istişare içerisinde ilerleme kaydetmeliyiz. Daha sürdürülebilir bir ekonomik kalkınmanın sağlanması için, köklü ve yapısal reformları hayata geçirmemiz oldukça önemli. 

* Bu doğrultuda, Türkiye’nin küresel ekonomide rekabetçiliğini artırabilmesi için, yeşil ve dijital dönüşümün sanayi politikalarıyla, entegre bir şekilde, ele alınması büyük önem taşıyor. Avrupa Birliği'nin yeni sanayi stratejisi ve Yeşil Mutabakat kapsamındaki düzenlemeler, yalnızca çevresel sürdürülebilirlik için değil, aynı zamanda, ekonomik ve ticari ilişkilerde de belirleyici. 

* Bu noktada enerji piyasasının serbestleştirilmesi, yeşil dönüşüm politikalarının uygulanması, İklim Kanunu’nun ivedilikle hayata geçirilmesi gibi, kritik reform alanlarına odaklanmalıyız. AB ETS ile uyumlu bir Emisyon Ticaret Sistemi’nin, hızla oluşturulması da öncelikli hedeflerimiz arasında olmalı.

Finansmana erişimde çeşitlilik

* Özellikle Türkiye-AB Gümrük Birliği’nin modernizasyonu, yeşil ve dijital gündemle uyumlu şekilde ele alınmalı. Temiz enerji dönüşümü, yeşil ve dijital dönüşümün, eş zamanlı gerçekleştiği ikiz dönüşüm gibi konularda, kamu ve özel sektör iş birliği ivmelendirilmeli. Bu süreçte stratejik değer zincirlerinde fırsatlar yaratmak ve dayanıklı tedarik zincirleri kurmak, sürdürülebilir kalkınma hedeflerimize ulaşmada, kritik önemde gördüğümüz adımlar.

* Finansmana erişim kaynaklarını çeşitlendirebilmek şirketlerimiz ve ekonomik kalkınmamız için son derece önemli. Gelişmiş ülkelerde sermaye piyasalarının ulaştığı ekonomik hacim ve buraya atfedilen önem bizim için yol gösterici bir özellik taşıyor.

* Biliyoruz ki, bankacılık kanalı, ağırlıklı sağlanan finansman, yüksek faiz dönemlerinde şirketler için zorlayıcı koşullar oluşturabiliyor. Bu kapsamda, yerli ve yabancı yatırımcılar nezdinde, güvenli olarak değerlendirilen bir yatırım ortamına sahip olmak, finansman kaynaklarımızı çeşitlendirebilmek ve uygun maliyetlerde borçlanabilmek için büyük önem taşıyor.

Kapat
× Anasayfa Abone ol Tüm haberler Ekonomi Bölgesel Şirketler Gündem Belediye Sektörler Politika e-Dergi e-Gazete Web TV Künye Karadeniz sohbetleri Yazarlar