Karadeniz Fındık ve Mamülleri Fındık İhracatcı birliği yönetim kurulu üyesi ve bilim kurulu üyesi Ömer Aydın 2015 yeni fındık sezonu öncesi dalda güzel bir rekolte gözüküyor,her kesimin güleceği bir 2015 yılı olmasını diliyoruz. Ülkemiz fındık sektöründe dünden bugüne tüm ezberler bozulmuştur diyen Aydın Karadeniz Ekonomi'ye şu açıklamalarda bulundu.

Dünya fındığının %75 ihtiyacını karşılayan Türkiye de fındık sektöründe dünden bugüne tüm ezberler bozulmuştur. 2009 yılından itibaren fındık üzerinden siyaset yapmak,popülist politiklar izleme dönemi sona ermiştir.Ülkemiz de arz ve talebe göre oluşan serbest piyasa ekonomisi ülkemiz de çok başarılı bir şekilde uygulanmakta olup,  üreticimize cumhuriyet tarihinin en yüksek ödemeleri düzenli olarak yapılmaktadır.Ülkemiz fındık dikim sahalarında verimi ve kaliteyi artırmalı Avrupada olduğu gibi dönümden en az 150 kilo fındık almalıyız.

Aydın ''Fındık sektöründe tüm ezberler bozulmuştur''

Sektörde bilinçli üreticiler ortaya çıkarmalıyız.Hatta bu üreticileri şuanda olduğu gibi desteklemeli fakat bunu yaparken mutlaka bir şarta bağlatmalıyız.Bu nedenle destekleme ödemeleri  bahçesine bakan gübreleme,ilaçlama yapan  üreticimize verilmelidir.Fındık sektöründe artık tüm ezberler bozulduğu dönemlerden geçiyoruz.Ülkemiz de yakın geçmişe kadar çok rekolteli yılları konuşurken,  bugün 2023 yılı  hedefimiz de 1 milyon ton kabuklu fındık üretmek ve yakın gelecekte  5-6 milyar döviz girdisi sağlamak gibi bir düşüncemiz var.Türk fındık ihracatcısı bugün Türk fındığını dünyanın 100’den fazla ülkesine ihraç ediyor.Ülkemize daha şimdiden 3 milyar döviz girmesini sağlamıştır.

Fakir üretici zengin üreticiyi beslemektedir

Üreticiler alternatifi olan ve olmayan üreticiler  olarak ayrılmalı ve ona göre destek ödemeleri yapılmalıdır.Böylece ülkeye yansıyan maliyet daha az olacaktır. İddialı bir söz daha söylüyorum. Uzun yıllardan bu tarafa fakir üretici, zengin üreticiyi beslemektedir. Durumu olmayan  üretici, desteklerden yeteri kadar pay alamamaktadır. Ancak ekonomisi iyi olan üretici desteklerden oldukça yüksek pay almaktadır. Bu ise bir çeşit haksızlıktır. Bu nedenle fındık üretiminde bir yeniden yapılanmaya girilerek, alternatif geliri olmayan fakir üreticiler tespit edilerek desteklenmelidir.

Endüstriyel tarıma geçmek zorundayız.

Buna ilaveten söyleyeceğim en önemli şey ise şudur; endüstriyel tarıma geçmek zorundayız. Endüstriyel tarım olmazsa olmazımdır. Endüstriyel tarıma geçmediğimiz müddetçe çok yüksek maliyetlerde fındık hasad edeceğiz ve rakip ülkelerle rekabet yapamayacağız. Geleneksel üretim yöntemi bizi korkarım ki sektörün dışına itecektir. Ekolojisi fındığa en uygun olan bölgemiz sadece geleneksel yöntemle hasad yaptığımız için, maliyetlerimiz yüksektir. Bu yüksek maliyetlere ne bu ülke dayanabilir, ne bu sektör dayanabilir. Arazilerin bölünmesi çok büyük handikaptır. Nasıl optimum işletme büyüklüğü tartışmaya başlanmışsa, optimum üretim alanlarının belirlenmesi gerekir. Hatta bunun için ortak arazilerin sanayileşmesi, endüstriyel tarıma dönmesi teşvik edilmesi maksadıyla arazilerin birleştirilmesinde büyük fayda görüyorum. Endüstriyel tarımda kalite yüksek, maliyet düşük olacaktır. Bunu yabancı ülkelerdeki üretim biçimini görerek kastediyorum.

Üretim maliyetleri üreticiden, üreticiye değişmektedir

Fındık üretim maliyetleri üreticiden, üreticiye değişmektedir. Gerçek üretici, arazisinde üretim yapan, kendi üretimini kendisi yapan üreticinin maliyeti farklıdır. İstanbul veya Almanya’dan uzaktan komuta ve yönlendirme ile üretim yapan insanların maliyeti farklıdır. Bütün mesele buradan kaynaklanmaktadır. Örneğin eskiden patos aleti olmadığından, fındıklar harman elle ayıklanıyordu. Bu da maliyetin fazlalığına ve büyük zamana neden oluyordu. Bu nedenle günümüzde bir insanın bir günde yapacağı iş, yarım saatte yapılıyor. Aynı tekniği toplamada da kullanmak zorundayız.

Bunların çok basit örnekleri fındık üretimi yapan ülkelerde vardır. Bir yerden mutlaka başlamamız gerekir. Bu nedenle endüstriyel tarıma geçmemiz şarttır. Aksi taktirde rekabet dışı kalacağız. Türkiye hariç fındık üretimi 3–4 ülkede yapılmaktadır. Bizim haricimizde İtalya, İspanya, ABD, Gürcistan, Azerbaycan’da fındık üretimi yapılmaktadır. Bu ülkelerin hepsi bizim fiyatımızı beklemektedir. Türklerin fiyatından bir sent daha aşağıya satarak ürünün stok fazlasının Türkiye’nin elinde kalmasına sebep olmaktadırlar. Bunun temel sebebi Türkiye’nin endüstriyel tarım yapamamasından kaynaklanmaktadır. Endüstriyel tarımda kalitesizlik olmaz. Böylece üretilen fındıklar endüstrinin ihtiyacına cevap verecek durumda olacaktır. Fındıkta 2014 yılı şartları özel olan donun olduğu rekoltenin düşük olduğu bir yıl olmuştur.Geçmişte 1993 ve 2004 yılıda fındıkta şartları özel rekoltenin az olduğu yıllar olmuştur.2015 yeni fındık sezonu öncesi fındık dallarında yoğun fındık gözüküyor,güzel bir rekolte bekliyoruz.Çotanak sayımına göre 2015 yeni fındık sezonu öncesi bilimsel olarak rekolteyi çotanak sayımına göre Temmuz ayında açıklayacağız. Ülkemiz de maalesef bilim adamlarından beklentimiz karanlığa ışık tutmaları ama görüyorsunuz geçen yıl don olduğunda buralarda 3-4 yıl fındık olmaz diyen bilim adamlarına şimdi fındık olmaz dediği yerlerde üzüm salkımı gibi fındıklar var.Böyle açıklamaları bilim adamları yapmamalıdır.Bizim beklentimiz bilim adamlarında fındığın daha fazla nasıl olacağını anlatmaları karanlık değil aydınlık yaratmalarıdır.Ülkemiz fındık dikim sahalarında verim ve kalite düşmüş gelin verimi artırın,kaliteyi artırın,fındık bahçelerinde her yıl ayrı bir hastalığı konuşacağımıza bilim,ilim,fındık bahçelerini bu hastalıklardan nasıl koruyacağımızı anlatsın.Ordu Ziraat fakültesinden fındık adına önemi çalışmalar yapmasını bekliyoruz.