Fındık sanayicisi ve ihracatçı Mehmet Albayrak, “fındıkta katma değer yaratamıyoruz”, “fındığı çuvaldan çıkaramadık” benzeri tezlerin yanlış olduğunu söyledi. Albayrak, “Bugün fındığın işlenebileceği en üst seviyede tesislerimiz var. Zaten yüzde 45’ini işlenmiş fındık olarak satıyoruz” dedi.

Fındığın yüzde 45’ini işlenmiş satıyoruz…  

Fındık sektörünün önde gelen ihracatçı ve sanayici firmalarından Karimex Gıda Sanayi Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Albayrak, ihracatçıların fındığı çuvaldan çıkaramadıkları, katma değer katamadıkları yönündeki eleştirilerin doğru olmadığını savundu.

Albayrak, “Natural olarak satılan malları tüketiciler Avrupa’da o şekilde istedikleri için satıyoruz. Yoksa biz bugün Türkiye’deki bütün imalatçı, ihracatçılar yani fındık entegre tesisi sahipleri dünyanın çok üstündeki şartlara fiziki şartlara sahip laboratuvarlarıyla, alt yapısıyla çok yüksek tesislerimiz var. İçeride hastanelerden çok daha yüksek şartlara sahibiz. Pırıl pırıl her yanımız. İhracatçılar fındığı neden çuvaldan çıkaramamış olsun ki; bu yanlış bir inanış” diye konuştu.

Fındığı çerez olarak tüketmiyoruz

“Çikolatayı ve Avrupa’daki sürecini bilmiyoruz. Türkiye çikolatamsı ürünlerle 1980'li yıllarda ancak Sağra’nın çikolatamsı ürünleri aracılığı ile tanıştı. Eskiden Türkiye’de Beyoğlu çikolatası, Umbrella çikolatası benzeri ürünler vardı. 1980 sonrası biz Türkiye’ye Tadelle, Saralle, Nuga, Deaje çikolata ile tanıştı. Şimdi bizim 80’den sonrası 30 sene olmuş ve çikolatayı yeni tanıyoruz daha. Fındığın 150 bin tonunu Türkiye işliyor. 150 bin tonunu siz çerez olarak tükettiğini mi düşünüyorsunuz? Türkiye iç piyasada 150 bin ton fındık tüketiyor ve bunun 120 bin tonunu çikolata, pasta, kek, dondurma sanayi kullanıyor. İnanılmaz firmalarımız var ve fındığı da çok güzel kullanıyoruz. Katma değer üreten Türk imalatçısı, ihracatçısı çikolatacısı, sanayicisi yapıyor. Avrupa arenasında da hem ihracatçı olarak, çikolata ihracatçısı, gofret ihracatçısı, kek ihracatçısı olarak yine biz alıyoruz.”

Bürokrasi hızımızı kesiyor

Bürokrasi çok fazla. Süreçte 7-8 tane evrak hazırlamamız gerekiyor. Bu bürokrasiden sadece fındık ihracatı değil ihracatla uğraşan tüm firmalar olumsuz etkileniyor. Bu işlemler İhracat Bakanlığı ve İhracat Müdürlüğü şeklinde bir yerde toplanıp, işin tek elde yapılmasıyla ilgili bir düzenleme bekliyoruz. Kontrolün fındık alanından derhal kalkmasını bekliyoruz. Çünkü Avrupa’daki alıcılar nezdinde bu kontrollerin en ufak bir değeri yok. Bizim laboratuvarlarımıza güveniyorlar. Kendi kontrollerine güveniyorlar. Kontrol etmeden malımız göndereceğiz onlar kabul ettikten sonra paramızı ödüyorlar. Dolayısıyla Ticaret Bakanlığı’nın yapmış olduğu bu kontrol mekanizmasının hiçbir faydası yok ihracatımıza. Önümüze engel oluyor ve ihracatın yavaşlamasına neden oluyor.” ASEL GÜRSOY/KARADENİZ EKONOMİ