Dünyanın önde gelen çikolata ve şekerleme firmalarına işlenmiş fındık tedarik eden ve yerel çerez segmentinde “Fındıkçı’’ markasıyla bilinen Progıda

Türkiye Progıda Olam Türkiye Başkanı Ufuk Özongun Fındıkta artık tüm ezberler her yönüyle bozulmuştur.Türkiyede dünyada ki küresel ısınma ve iklim değişikliklerinin etkisi görülmektedir.Çok rekolteli yıllar geride kaldı.Ülkemiz de son 10 yılın rekolte ortalaması 600 bin ton kabukludur. Sektörde bu işin 

ihracatını yapanlardan tutundan,üreticiye kadar her alanda büyük değişim yaşanıyor.Ülkemiz fındık dikim sahalarında verimi ve kaliteyi artırmalıyız diyen Türkiye Progıda Olam Türkiye Başkanı Ufuk Özongun Firma ve fındık sektörü hakkında şu açıklamaları yaptı:

Progıda Olam bu yıl 400 milyon dolarlık ihracat yapmayı hedefliyor. Firma olarak verimlilik ve kalite sektörde çocuk işciliğin önüne geçilmesi noktasında ülkemiz Doğu Karadeniz ve Batı Karadeniz bölgesinde üreticilerimizle ve tedarikcilerimizle biraraya gelerek düzenli toplantılarımıza devam 

ediyoruz.Progıda Olam olarak geçtiğimiz yılı 352.032.044 milyon dolar ihracatla kapatarak, İstanbul Fındık ihracatı birliğinde en fazla ihracat yapan birinci firma sektörde yerini aldı.Konuyla ilgili konuşan Progıda Olam Progıda Olam şirketin Türkiye Başkanı Ufuk Özongun, “İstanbul Fındık ve Mamülleri İhracatçı Birliği listesinde yaptığı ihracatla firmamız ilk sırada yerini aldı. Yapacağımız yeni yatırımlarla bu birinciliğimizi ve liderliğimizi her yıl devam ettiriceğiz '' dedi. Yatırımlarından ve ihracat hedeflerinden de bahseden Özongun,şunları söyledi “Yeni hedef 375-400 milyon dolarlık ihracat.Bunu hedeflerken fındık fiyatlarının ne olacağı yada fındık rekoltesinin ne olacağı elbette önemlidir.Progıda Olam olarak yatırımlarla büyümeye devam ediyoruz.Türkiye’de önemli bir pazara sahibiz. 900 kişi’ye yakın istihdam sağlıyoruz. Her geçen gün yatırımlarımız ve hedeflerimiz hızla olarak ilerliyor. En son Kocaeli’de natürel bir tesis yaptık ,devamlı olarak Doğu Karadeniz ve Batı Karadeniz Bölgesinden sürekli yatırım içindeyiz.Türkiyede fındık dikim sahalarında verimin ve kalitenin artması adına devamlı olarak verimlilik ve kalite toplantılarımızı fındık üreticilerimizle ve tedarikcilerimizle yapmaya devam ediyoruz''diye konuştu.

Fındık Sektörü 2023 İhracat Hedefine İyi Tarım Uygulamalarıyla Ulaşacaktır

Yüksek Fındık fiyatlarında Doğu Karadeniz bölgesinde orta halli üretici faydalanamamıştır. Fındık sektörü için zor bir yıl olmaktadır. Fındık’da 1993-204 ve 

2014 yılları özel yıllardır.Üretici 2014 yılı gibi özel bir yılın etkisinde kalmıştır.2015 yılı fındık rekoltesinin iyi olduğu bir yıldır.Önümüzde ki yıllar çok farklı olacaktır.Fındık üreticimizin güçlü olmasını ihracatcılar olarak önemsiyoruz.2016 fındık destekleme ödemeleri üreticimize yapılması üreticinin mağduriyetini giderecektir.Bu ödemelerin yapılması ve devamında üretici’nin bahçesine bakması,imar yapması çok önemlidir.

Verimin düşük olması maliyeti yükseltmekte bu durum pazar da dezavantaj olarak karşımıza çıkmakta ve sürdürülebilir fındık tarımını olumsuz yönde etkilemektedir.

Tüm kesimlerin 2009 yılından bugüne Ülkemiz de başarıyla uygulanan serbest piyasa ekonomisine saygı duyması gerekir, asıl tehlike üretimde yaşanmaktadır diyerek sözlerine şöyle devam etti;

‘’Pro Gıda Olam olarak ülkemiz de iyi tarım uygulamalarına firma olarak büyük önem vermekteyiz.Başarılı bir şekilde iyi tarım uygulamaları projelerini uygulamaktayız.Ülkemiz’de Türk Fındık İhracatcısı dünyanın 120 ülkesine Fındık ihracatı yapıyor.50 bin aileye iş,aş,istihdam sağlıyor.Ülkemiz de yatırım yapmış Fındık sanayinin desteklenmesi ve korunması önemlidir.Dünya genelinde üretimde lider olduğumuz Fındık’da dikim sahalarında verimliliği artırmamız çok önemlidir.

Türk Fındığının Üretimini Artıramazsak Rekabet Gücüne Zarar Verebilir

Dünya genelinde Fındık dikimleri devam ediyor.Özellikle Gürcistan bu konuda çok istekli, son yıllarda yaşanan düşük rekolteden dolayı ülkemiz de oluşan yüksek fiyatlar başta Gürcistan,Azerbeycan gibi ülkelerde fındık dikim sahalarını artırma çalışmalarını hızlandırdı.Diğer tarafda dünya genelinde dünyanın en büyük çikolata firmalarında biri olan ve ürünlerinde %70 fındık kullanan Türkiyede yatırımlarını artıran firmanın da dünya genelinde fındık dikim sahalarını artırma çalışmaları devam ediyor.Bu çalışmalar bugün için değil ancak bir 5-10 yıl sonra Türk Fındığının üretimini artırmazsak rekabetine zarar verebilir.Bunun için mutlaka ülkemiz fındık dikim sahalarında verimliliği artırmak ve 1 milyon ton kabuklu fındık üreten bir ülke olmalıyız.2023 hedefinin tutması ülkemiz fındık dikim sahalarında verimliliğin artmasına bağlıdır.

%95 İhracat Yapılan Fındığın Raftaki Fiyatlarla Kıyaslanması Çok Yanlıştır.

%95 ihracat olan fındığın ülke genelinde kuruyemiş sektöründe satılan fındık fiyatlarıyla değerlendirilmesi çok yanlış bir durumdur.Olaylara raftaki fındık fiytalarına bakarak değerlendirme yaparsanız ortaya çok yanlış bir tablo çıkar.Şu an fındık fiytaları 9 liradan işlem görüyor. 9 liradan aldığım fındığı ben 9,75 liradan satarım. Perakende satış fiyatlarıyla ihracat fiyatları arasında çok büyük farklılıklar var. İhracat fiyatlarındaki kar marjı her zaman yüzde 1, 2 seviyesindedir. Genelde kural budur. Bu ürünün herhangi bir şekilde müşterimize sunduğumuz zaman günlük fiyatlar baz alınır. Afaki olarak günlük fiyatların yüzde 3, yüzde 5 oranı üzerinde işlem yapamazsınız. Bu şekilde o ürünü satmanız söz konusu değildir. Dolayısıyla kabuklu fındığın kilosunu üreticiden 9,5 liraya alan tacir, 9,70-9,75'e satar."

Günlük şartlarda yüzde 5, yüzde 10 fiyat farkıyla piyasada ihracat ihtimalinin söz konusu olmadığını kaydeden Özongun üreticilerden çıkış fiyatıyla nihai tüketiciye giden fiyatlar arasında, iç piyasada dalgalanmalar oluşabileceğini dile getirdi.

Özongun "Bunun muhakkak devlet tarafından kontrol mekanizmaları vardır, gereğini yapıyorlardır. Fiyat olgusu İhracatçılar Birliği tarafından hiçbir zaman ön planda olmamıştır. Biz de iyi fiyatlara göndermek isteriz. Dünya pazarları vardır, ürünün hakiki değerinin belirlendiği pazarlardır. Satabiliyorsak elbette ki biz de iyi fiyata satarız. Fiyat spekülasyonları bizim dışımızda gelişen bir olaydır" İhracatcının bu işlerin hep dışındadır,diye konuştu.

Fındık yetiştiricisinin de mahsul üzerinden ticaret yapanın da elindeki ürününü en iyi fiyata satmak istemesinin en doğal hakkı olduğunu vurgulayan Özongun, "Kamuoyunda, 'ihracatçılar düşük fiyattan üreticiden alıp yüzde 200, yüzde 300 kar marjıyla sattı' algısı tamamen şehir efsanesi bir konudur,halen Almanyada borsa olmadığı halde borsa var gibi konuşmak bunlar yanlış bilgileridir. Gerçeklerle örtüşmemektedir. Bir taraf ezilen, bir taraf ezen gibi bir durum kesinlikle doğru değil. Bu olgu tamamen yanlıştır. Fiyat spekülasyonları tamamen biz ihracatçıların dışındadır" ifadelerini kullandı.Özongun dünyanın hiçbir yerinde fındık fiyatının belirleyen bir borsa olmadığını Almanya da Hamburgda da böyle bir fiyat belirleyen borsanın hiçbir zaman olmadığını altını çizerek sektörde lisanslı depoculuğun hayata sağlam bir altyapı ile sektörün gerçeklerini görerek hayata geçmesinin önemini belirtti.

Fındıkta Yaşanan Sorunlar

Ülkemiz de uygulanmaya başlanılan iyi tarım uygulamalarının başarıya ulaşmasını sağlamalıyız. Dünya fındık üretimi açısından dikim alanı üretim miktarı ve ihracatı bakımından ilk sırada yer almaktadır.Ancak diğer fındık üreten ülkelerle mukayese edildiğin de birim alandan daha az üretim elde edilmektedir.Bunun nedenle Bahçelerin pek çoğunun yaşlı ve verimden düşmesi,Miras hukukundan dolayı arazi büyüklüklerinin hergeçen gün küçülmesi,genç nüfusun köylerden şehre göçmesi ve geriye kalan yaşlı nüfusun iş gücünü karşılama noktasında yetersiz kalması önem arz eden durumlardandır. Fındık bahçelerinin büyük bir kısmının eğimli araziler de kurulması,teraslama ile ilgili çalışmaların yapılamaması,makineli tarım uygulanmadığı için birim maliyetlerin yüksek olması,fındık ocakların da ki dal sayısının olması gerekenin çok üzerin de olması ,ocaklarda ki dalların sıklık nedeniyle ışıklanmadan ve besin maddelerinden yeterli derece de faydalanamaması,dikim aralıklarının standart ölçülerin dışında olması,bakım ve gübreleme işlemlerinin tekniğine uygun yapılamadığından yaşlanmanın hızlanmış olması ,aşırı sıklık ve gölgeleme nedeniyle ana dallar üzerin de meyve dalı oluşumunun yetersizliği,sıklık nedeniyle ara tarım imkanının olmaması üretimi etkileyen en önemli nedenler arasında yer almaktadır.Tüm bu olumsuzluklar rekabet gücümüzü hergeçen gün azaltıyor.

Tüm bunları olumlu anlamda hayata geçirebilirsek proje ile modern bahçeler oluşturularak birim alandan yüksek verim elde edebilir,aile ve ülke ekonomisine katkı sağlayabilir,dış piyasayla rekabet etme gücümüzü artırabiliriz.