Merkezi İstanbul’da bulunan Ordulu Sanayici İş Adamları ve Yöneticileri Derneği(ORSİYAD) tarafından İstanbul’un Fatih ilçesinde bulunan Fatih Belediyesi Topkapı Sosyal Tesislerinde organize edilen kahvaltı programına katılan Vali Seddar Yavuz, çeşitli sektörlerde İstanbul ve çevre illerde faaliyet gösteren Ordulu sanayici ve iş adamlarıyla bir araya geldi.

ORSİYAD Başkanı Rüşat Aydoğan ve yönetim kurulu üyelerinin ev sahipliğinde gerçekleşen kahvaltı programına, Vali Seddar Yavuz’un yanı sıra AK Parti Yalova Eski Milletvekili Temel Coşkun, İstanbul Eski Müftüsü Rahmi Yaran, ORDEF Başkanı Celaleddin Dervişoğlu, Ordulu sanayici, iş adamları, bürokratlar, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı.

Düzenlenen kahvaltı programında bir konuşma yapan Vali Seddar Yavuz, etkinliğin Ordu ekonomisini geliştirmek, kalkındırmak amacıyla yapıldığını dile getirdi. Vali Yavuz, “Kıymetli ORSİYAD Başkanı Rüşat Aydoğan bey beni ziyarete geldiğinde, ‘İstanbul’da bulunan sanayicilerimizle, işadamlarımızla İstanbul’da buluşalım. Özellikle Ordu’daki yatırım imkanlarını kendilerine anlatalım. Ordu’muzun ekonomisini geliştirelim, kalkındıralım’ demiştim. Bu dileğimiz, temennimiz, bu buluşma ile bugün gerçekleşmiş oluyor” dedi.

“Şehir Vizyonu Oluşturmalıyız”

Ordu’da bir şehir vizyonu oluşturulması gerektiğine vurgu yapan Vali Yavuz, “Ordu’nun gelişimi için bir kaç başlık belirledik. Bunlardan bir tanesi ve ‘olmazsa olmaz’ diye gördüğümüz sanayileşmedir. Bugün Ordu’da tamamını toplasanız 7 bin kişi ancak sanayide çalışıyor. Bu haliyle Ordu’dan göç vermeye devam etmekten başka bir çare bulmak mümkün değil. Eğer biz sanayileşemez isek, 3 yeni OSB’yi süratle kuramaz isek, 5 ila 10 yıl içerisinde kısa ve orta vadede 30 bin kişiyi sanayide istihdam edemez isek, Ordu boşalmaya devam eder ve kırsalda kimseyi bulamazsınız. Dolayısıyla bizim Ordu’ya ilişkin en önemli vizyonlarımızdan bir tanesi, 5 yıl içerisinde minimum 20 bin kişinin OSB’lerde istihdam edildiği Ordu’yu teşekkül ettirmeliyiz. İlave olarak bir OSB daha yapmalıyız. Yani 4. OSB’yi yaptığımızda yaklaşık 35 ila 40 bin kişinin istihdam edildiği bir sanayi şehri oluruz” dedi.

“Fındıkta Verimi Artırmalıyız”

Türkiye’de en fazla fındığın üretildiği il olan Ordu’da fındık verimini artırmak için yoğun çaba sarf edildiğini dile getiren Vali Yavuz, “Türkiye fındık üretiminin %30 ila 35 arası fındık üretimi yapıyoruz. Bu da Ordu için çok ciddi bir ekonomik girdi olmaya devam ediyor. Fındıkta bazı sorunlar yaşıyoruz. Nedir bu sorunlar? Miras yolu ile bölünmüş bahçeler, yaşlanmış ağaçlar, tekniğine uygun olmayan bakım ve gübrelemedir. Fındık üretiminde dünya ortalaması 300 kilograma kadar çıkmışken, Ordu’da fındıktan aldığımız verim dekar başına 80 kilogramlara kadar düşmüştür. Dolayısıyla biz her hasat döneminde fındık 10 lira mı olsun, 15 lira mı olsun, 20 lira mı olsun bunu tartışıyoruz. Acaba biz dekar başına ne kadar verim elde edebiliriz? sorusunu kendimize sorma ihtiyacını daha fazla hissetmiyoruz. O yüzden göreve başladığımızda süratle DOKAP ile bir çalışma yaptık. Gaıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğümüz fındıkta bir gençleştirme çalışması yapıyor. Dolayısıyla bizim süratle birim alandan en yüksek verimi elde etmenin yollarını aramamız gerekiyor. İyi tarım uygulamaları dahil olmak üzere bu alana girmemiz gerekiyor” diye konuştu.

“Turizmi Önemsiyoruz”

Konuşmasında, Ordu’da turizmin gelişmesi için altyapı hizmetlerine yöneldiklerini kaydeden Vali Yavuz, “Karadeniz’de eşsiz güzellikleri olan, yeşilin her tonunu ve mavinin en güzellerini bünyesinde barındıran, uçsuz bucaksız yayalaları, türkülere konu olan şırıl şırıl dereleri bu şehrin, turizmin bugünkü hali elbette bizi mutlu etmiyor. 2017 yılı itibariyle Ordu’ya 705 bin turist gelmiş. Bunun 70 bini yabancı. Bölgemizde örnek almamız gereken şehirler iki milyonu bulmuş. Dolayısıyla biz halen turizmde istediğimiz yerlerde değiliz. Turizmi fevkalade önemsiyoruz. Şu anda Kültür ve Turizm Bakanımızın sağladığı ödeneklerle turizm altyapısına yönelik önemli çalışmalar yapıyoruz. Şelalelerimiz var, yolları yok. İnsanın temel ihtiyaçlarını karşılayabileceği herhangi bir tesis yok. Dolayısıyla böyle turizm yapılmaz. Bu olsa olsa hobi olur. Biz turizmden para kazanmalıyız, istihdam sağlamalıyız. Dolayısıyla sadece derelerimiz var, sadece şelalelerimiz var, yaylalarımız var demek, fiiliyatta herhangi bir ekonomik yararı yok. Biz olayları ekonomik değerlendirmeliyiz. Bunu söylerken tabiki çevreyi koruyacağız, tabiki çevreye zarar vermeyeceğiz ama en güzel şekilde, en faydalı şekilde turizmden istifade etmenin yollarını bulacağız” şeklinde konuştu.

“Ordu, Bilim Şehri Olmalı”

Ordu’nun bir bilim şehri olması gerektiğine değinen Vali Yavuz, “Bizim, Ordu Üniversitesinde şuan için 23 bin öğrencimiz var. 23 bin öğrenci Ordu için hiç birşey değil. Önümüzdeki süreçte bilim şehri Ordu’yu tesis etmeliyiz. Bunun için tüm Ordulu kardeşlerimizin Ordu’ya ilişkin olumlu beklentilerini paylaşması gerekir. Enerjimizi, dinamikliğimizi daha iyi organize ediyor olmamız ve sonuç alıyor olmamız gerekir. Bu enerjimizi sonuç almaya, hizmet üretmeye odaklamalıyız. Bunu başarmak üzere yola çıktığımızı huzurlarınızda söylemek isterim. 5 yıl içerisinde 50 bin öğrenci ve 10 yıl içerisinde ikinci bir üniversiteyi, Ordu hayal etmeli ve kurmalıdır” dedi.

“Ordu Kalkınma Planı Hazırlıyoruz”

Ordu’nun gelişmesi ve kalkınması için Ordu Kalkınma Planı hazırlandığını ifade eden Vali Yavuz, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Bizim işimiz bugünü kurtarmak değil. Bir vizyon ortaya koymaktır. Bunun için de şu anda bir Kalkınma Çalıştayı düzenliyoruz. Bu çalıştay için sizlere de davetiyeler gelecek. Üniversitemiz çalışma gruplarını oluşturdu ve çalışmalarını sürdürüyor. Çalıştay sonucunda Ordu Kalkınma Planı’nı oluşturmak istiyoruz. Şehrin bir vizyonu olur. Bu vizyonu herkes her ortamda ifade eder, böylelikle de sonuç alır. Birlik ve beraberliği sağlamış, stratejisini belirlemiş, planını, programını netleştirilmiş bir şehir ortaya koymak istiyoruz. İşte bunu ortaya koyduğumuzda, muhataplarımızın bizi daha çok ciddiye alacağı bir şehir vizyonunu ortaya koyabiliriz. Önümüzdeki süreçte herkesin birleştiği bir kalkınma planını oluşturabilirsek, işte o zaman Ordu’nun önümüzdeki 5-10 yıllık vizyonunu da rahatlıkla belirlemiş olacağız. Şu anda bütün çalışmamız, bütün gayretimiz buna ilişkin.”

Kahvaltı programını organize eden Ordulu Sanayici İşadamları ve Yöneticileri Derneği Başkanı Rüşat Aydoğan yaptığı konuşmada, ”Ordumuzun sanayicileri, işadamları, yöneticileri, bürokratları, sivil toplum kuruluşları, yöremizi aydınlatan güneşleridir. ORSİYAD olarak diyoruz ki, kim kum tanesi kadar Ordu ve yöremize hizmet ettiyse ve yatırım amacıyla bir çivi çakacaksa, Allah onlardan razı olsun. En hayırlı insan, insanlık için çalışan ve hizmet edendir. Doğduğumuz topraklara vefa borcumuz var. Hayırlı faydalı projelerle memleketimize yatırımlar yapmalıyız” diye konuştu.

”Ben Ordu’ya hizmet etmek için, taş üstüne taş koymak için geldim. Ben Ordu’ya vatan, bayrak, millet aşkıyla sevdasıyla çalışmaya, hizmetler yapmaya geldim” diyen ve Ordumuz için çalışan, Ordulu hemşerilerini sevgiyle kucaklayan Sayın Valimiz Seddar Yavuz’a da katılımlarından dolayı çok teşekkür ediyorum” diyen ORSİYAD Başkanı Rüşat Aydoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“İstanbul Ordulu Sanayici İşadamları ve Yöneticileri Derneği Yönetim Kurulu olarak başta İstanbul olmak üzere Marmara Bölgesinde bulunan Ordulu işadamlarımız, Ordulu yönetici bürokratlarımızla sosyal sorumluluk ve dayanışma içerisinde Ordu ve yöremizi unutmadan hemşerilik, kardeşlik, saygı, sevgi birlik beraberlik içinde hayırlı projelere hep birlikte imza atacağız. Ordu ve yöremizin kalkınması, gelişmesi için katkıda bulunmak, teknoloji, bilgi, sermaye, fikir alışverişi faydalı projeler konusunda hizmetler yapmak en büyük hedefimizdir.”

Programda, Vali Seddar Yavuz’un direktifleri doğrultusunda DOKA Ordu Yatırım Destek Ofisi Uzmanı Harun Göçer tarafından sanayici ve iş adamlarına yönelik Ordu’daki yatırım ortamı ve avantajları konusunda bir sunum yapıldı.

Programa katılan Ordulu sanayici, işadamları, bürokratlar ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri Vali Seddar Yavuz’a yakın ilgi ve alaka göstererek, bol bol hatıra fotoğrafı çektirdiler.