Vali Yavuz;'Uzun vadeli hedefimiz sanayileşmek olmalı'

Vali Seddar Yavuz, Altaş Tv’de Orhan Gündoğdu’nun hazırlayıp sunduğu “Konuşan Türkiye” programının canlı yayın konuğu oldu.

info@karadenizekonomi.com / 9.10.2017

Vali Yavuz;'Uzun vadeli hedefimiz sanayileşmek olmalı'


Vali Seddar Yavuz, konuk olduğu “Konuşan Türkiye” programında, eğitim hayatı, meslek seçimi, valilik görevi, Ordu’ya atanması, Ordu’da devam eden yatırımlar, turizm, ulaşım, enerji, organize sanayi bölgeleri konularında, program yapımcısı ve sunucusu Orhan Gündoğdu’nun kendisine yönettiği soruları, samimi bir şekilde cevaplandırdı.


“Mülki İdare Amirliği Mesleğine Girmeye, Ortaokul 2. Sınıf Öğrencisi İken Karar Verdim”

Programın yapımcısı ve sunucusu Orhan Gündoğdu’nun, mülki idare amirliği mesleğini nasıl seçtiğine ilişkin sorusuna karşılık açıklama yapan Vali Seddar Yavuz, mülki idare mesleğine girmeye ortaokul 2. sınıf öğrencisi iken karar verdiğini belirterek, “Mülki idare amirliği mesleğinin, topluma en iyi hizmet edebilme alanlarından bir tanesi olduğunu düşündüm. Çünkü, bizim mesleğimiz; eğitimden sağlığa, güvenliğe, sosyal hizmetlere, sosyal yardımlara, kısacası devletin tüm işlevlerini bir arada yapabileceğiniz komplike bir iştir. Dolayısıyla ben de bu ideal peşinde koştum. Rabbimiz de nasip etti” dedi.


“Rahmetli Babama Çok Şey Borçluyum”
Rahmetli babasının çok okuyan ve kendisini yetiştirmiş birisi olduğunu dile getiren Vali Yavuz, “Rahmetli babam, bizim eğitimimize fevkalade önem verdi. Benim, ilkokul öğretmeninden sonraki hocam, babamdır. Bu meslekte elde ettiğim bir çok başarının, fikriyatımın, büyük ölçüde temelini babam atmıştır. İnsanları sevmeyi, kimseyi ayırmamayı, koşulsuz yardım etmeyi babamdan öğrendim. Rahmetli babama çok şey borçluyum” diye konuştu.
“Türkiye Cumhuriyeti Devletini Temsil Edebilmek, Onurların, Şereflerin En Büyüğüdür”


İlk Valilik görevine atandığı zamanki duygularını dile getiren Vali Yavuz, “Her mülki idare amiri, Türkiye Cumhuriyeti Devletini ve Hükümetini temsil etmek, o makam arabasında bayrağını dalgalandırmak, onurunu, şerefini yaşamak ister. Türkiye Cumhuriyeti Devletini temsil edebilmek, Hükümetini temsil edebilmek, onurların, şereflerin en büyüğüdür. Dolayısıyla bir ile Vali olarak atandığınızda, inanılmaz bir sevinç ve bunun yanında mutluluk ve gözyaşları geliyor. Bu görev, uzun bir emeğin sonucudur. Yaklaşık 21 yıl ülkemizin çeşitli bölgelerinde kaymakamlık yaptıktan sonra Uşak iline Vali olarak atanmam, yıllardır emek verdiğim bir işin sonucunu almış olmanın gururunu yaşattı. Benim Vali olmam, aynı zamanda hem ailemin, hem de yaşadığım bölgede gençlere rol model olması bakımından da fevkalade önemliydi. Bir çiftçi ailesinin çocuğunun, bu devletin üçüncü şehrinde valilik yapabilmesi gerçekten çok anlamlıdır. O yüzden hem kendi adıma çok mutlu oldum, hem de benim konumumda olan gençlere doğru bir örnek olduğumu düşünüyorum. Makamlar, mevkiler ve zenginlik, lütuf olduğu kadar imtihandır. Rabbime, beni utandırmaması, bu devlete ve millete layığı ile hizmet etmeyi nasip etmesi için de dua ve niyazda bulundum” şeklinde konuştu.


“Ordu’ya Gelmiş Olmaktan Son Derece Mutluyum”
Programda, Ordu’ya atandığında yaşadığı duygularını da ifade eden Vali Yavuz, “Atanmak için aklımdan geçen herhangi bir şehir yoktu. Biz, görev adamıyız. Bize neresi tevdi edilirse, biz orada en iyi şekilde görev yapma gayreti içinde oluruz. Dolayısıyla şu şehir veya bu şehir diye bir beklentim olmadı. Hükümetimiz ve Sayın Cumhurbaşkanımız, bizim için Ordu’yu uygun görmüşler. Karadeniz bölgesinde daha önce görev yapmadığım için açıkçası detaylı bilgi sahibi değildim. O nedenle de merak ettim. Zaten kısa sürede Ordulu kardeşlerimiz, sosyal medya üzerinden bana Ordu’nun fotoğraflarını göndermeye başladı. Ordu’ya gelmiş olmaktan da son derece mutluyum. Ordu’nun beklentimin üzerinde bir güzelliğe sahip olduğunu gördüm. Büyüleyici bir güzelliği var. Önemli olan bu büyüleyici güzelliği kalıcı hale getirecek, bunu ekonomiye yansıtacak yaklaşımları geliştirmemiz gerekiyor” dedi.


“Çevreye Uyumlu Sanayiyi, Turizmi, Bilim Şehri Ordu’yu Hep Beraber Çalışıp, Güçlendirmemiz Gerekiyor”
Vali Seddar Yavuz, program sunucusunun, ‘Ordu’nun önceliği ne olmalı?’ şeklindeki sorusu üzerine şu açıklamada bulundu: “Şehirleri iyi analiz etmek gerekiyor. Bununla ilgili de Valiliğimiz, Kalkınma Ajansı, şehrin aktörleri, güzel çalışmalar yapmışlar. Ordu’nun bir vizyonu elbette var. En çok konuşulan da turizmdir. Daha önce Antalya Kemer Kaymakamlığı yaptığım için turizm konusunun biraz içinde bulundum. Turizm, Ordu açısından fevkalade önemlidir. Ulaşım yatırımlarımız tamamıyla bitirildiğinde, turizm altyapısını biraz daha geliştirdiğimizde, bu şehrin ekonomisine çok önemli katkılar yapacağına inanıyorum. Ancak, bu şehri sadece bir turizm şehri olarak tanımlamak, bu şehre haksızlık olur. Bu şehrin uzun vadeli geleceğini de yeterince garanti altına almaz. Bunun yanında elbette biz bir bilim şehri olmalıyız. Bugün, Ordu Üniversitesi bünyesinde 22 bin öğrencimiz var. Bizim minimum 70-80 bin öğrencili bir üniversiteye sahip olmamız gerekir. Çünkü, tabii güzelliği ve insanlarının müthiş naifliği, Ordu’nun bir üniversite şehri olmasını hak ettiriyor. Bu konuda çok daha ciddi çalışmalar yapmamız gerektiğini düşünüyorum. Karadeniz bölgesi, gittikçe yaşlanan nüfusu ve gençlerin ise büyük şehirlere göç ettiği bir bölge olarak karşımıza çıkıyor. Bu sorunu giderebilmek için de bizim çevreyle uyumlu sanayileşmeyi gerçekleştirmemiz gerekiyor. O nedenle bizim minimum ilave 20 bin kişinin çalışabileceği yeni organize sanayi bölgelerini planlamamız ve hayata geçirmemiz gerekiyor. Çevreye uyumlu sanayiyi, turizmi, bilim şehri Ordu’yu hep beraber çalışıp, güçlendirmemiz gerekiyor.”


“Sayın Bakanımızın Ordu’ya Hizmet Etme Noktasında Büyük Bir Aşkını ve İsteğini Görüyoruz”
Sayın Numan Kurtulmuş’un Kültür ve Turizm Bakanı olmasının avantajını kullanabilecek miyiz? şeklindeki bir soru üzerine açıklamada bulunan Vali Yavuz, “Sayın Bakanımız, Türkiye’de tanınan, Türkiye’ye mal olmuş bir siyaset, bilim ve devlet adamıdır. Bu yönüyle de ilimize çok katkısı olacağını düşünüyorum. Sayın Bakanımızın, Kültür ve Turizm Bakanı olması, özellikle ilimizdeki turizm altyapısının gelişmesi, yerli ve yabancı yatırımcının ilimize çekilmesi noktasında önemli katkılar sağlayacağını düşünüyorum. Özellikle yollar başta olmak üzere ilimizdeki turizm alanlarının altyapısıyla ilgili çeşitli projeleri kendisiyle paylaştık. Sayın Bakanımızın Ordu’ya hizmet etme noktasında büyük bir aşkını ve isteğini görüyoruz. İlimizde bir arkeolojik müzenin yapılması noktasında kendisiyle görüşmemiz oldu. Şu anda bir yer arayışı içindeyiz. İlimizde şu anda beş bine yakın tarihi eser var. Bu tarihi eserlerimizi ilimizi ziyaret eden yerli ve yabancı ziyaretçilere gösterebileceğimiz modern bir müzeye ihtiyacımız var. Bunu tamamlamamız gerekiyor. Bunun dışında da Ulugöl, Perşembe Yaylası, şelaleler dahil tüm turizm destinasyonlarımızın hem yolları, hem buralardaki konaklama tesisleri, büfeleri, çay bahçeleri dahil olmak üzere buralara giden yerli ve yabancı turistlerin vakit geçirebilecekleri, emel ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri altyapıyı gerçekleştirmemiz gerekiyor” dedi.


“Topçam Barajı ve HES Üretime Geçmiştir”
Yapımına 1996 yılında başlanan Topçam Barajı ve HES ile ilgili de açıklamada bulunan Vali Yavuz, “2016 yılı sonu itibariyle Topçam Barajı üretime geçmiştir. Şu ana kadar da 143 milyon kWh elektrik üretilmiştir. Yaz aylarında su debisinin azalmasıyla üretim biraz daha düşük oluyor. Ama kış aylarında daha fazla üretim gerçekleştirilecektir. Topçam Barajı ve HES, yıllık 200 milyon kWh eketrik üretim kapasitesi ile 90 bin konutun elektrik ihtiyacını karşılayacak durumda olup, elektrik üretimi yapmaktadır” diye konuştu.


“Ordu Çevre Yolunun 10,7 Km’lik İlk Etabı Ocak Ayında Hizmete Açılacak”
Ordu’da yapımı devam eden ulaşım yatırımları hakkında da bilgiler veren Vali Yavuz, “Karayolları tarafından Ordu’da 30 adet ulaşım projesi uygulanmaktadır. Bu 30 ulaşım projesinin toplam maliyeti 3 milyar TL’dir. Dolaysısıyla bu konuda iyi bir kaynak aldığımızı söyleyebilirim. Ordu Çevre Yolunun ilk etabını, 15 Eylül tarihi itibariyle ulaşıma açmayı planlıyor idik. Karadeniz bölgesindeki heyelanlar, yol yapımında bizim en büyük handikabımızdır. 21,4 km uzunluğundaki Ordu Çevre Yolunun şu anda 10,7 km’lik birinci etabını, çok büyük bir aksilik olmadığı takdirde yılbaşı itibariyle ulaşıma açmayı planlıyoruz. Bu proje kapsamında; farklı uzunluklarda 9.492 metre uzunluğunda çift tüp tünel yapılıyor. Bunun 5.329 metresi tamamlanmış durumdadır. Geriye kalan 4.163 metre tünelin yapımı da şu anda devam ediyor. 44 metre uzunluğunda 1 adet köprü, toplam uzunluğu 4.832 metre olan 5 adet çift köprü, 2 adet köprülü kavşak olmak üzere 6 adet kavşak, toplam uzunluğu 685 metre olan 3 adet viyadük bulunmaktadır. Dolayısıyla fevkalade önemli ve yaklaşık 1 milyar TL’nin üzerinde harcama yapılan bir projedir. Projenin birinci etabında iki kez heyelan meydana geldi ve bundan dolayı bir gecikme söz konusudur. Ama 10,7 km’lik birinci etabını mümkün olan en kısa sürede hizmete açmaya çalışıyoruz. Projenin, ikinci etabının revize ihalesi yapıldı ve çalışmalar hızlı bir şekilde devam ediyor” diye konuştu.


“Karadeniz-Akdeniz(Dereyolu) Projesi, Ordu’yu Uçuracak Projedir”
Karadeniz-Adeniz(Dereyolu) projesinin son durumu hakkında da bilgiler veren Vali Yavuz, “Karadeniz-Akdeniz Yolu Projesi de bizim açımızdan son derece önemlidir. Bence, Ordu’yu uçuracak bir projedir. Çünkü, toplamı yaklaşık 900 km. civarında olan projenin, 100 km’lik kısmı ilimiz sınırları içinde yer almaktadır. Bu proje kapsamında da, farklı uzunluklarda toplam 10.194 metre uzunluğunda 24 adet tek tüp tünel yapılıyor. 330 metre uzunluğunda 1 adet viyadük, farkı uzunluklarda toplam 243 metre uzunluğunda 5 adet köprü yapılıyor. Bu projeye de yaklaşık 1 milyar 100 milyon TL civarında kaynak aktarımı yapıldı. Dolayısıyla bu projenin yapımının, Eskişehir’de, Konya’da yol yapar gibi olmadığını herkesin bilmesi gerekir. Bu projenin yapımında şu anda oldukça iyi durumdayız. Bu projeyi bitirebilmek için de yoğun bir çaba sarf ediyoruz. Yapımının tamamlanmasının uzun süreceğini düşünmüyorum. Bu tarz yapımı zor projelerin biraz zaman alacağını herkesin bilmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.


“Yeni Yapılacak Organize Sanayi Bölgelerinin Kamulaştırma Çalışmaları Başladı”
Ordu’ya 3 yeni organize sanayi bölgesi yapımının 2017 yılı yatırım programına alındığını ifade eden Vali Yavuz, organize sanayi bölgelerinin son durumları hakkında şu bilgileri verdi: “Organize sanayi bölgesi yapmanın en büyük zorluklarından bir tanesi, bölgemizdeki arsa sıkıntısıdır. OSB’lere yer bulabilmemiz için kamulaştırma yapmamız gerekiyor. Çünkü, yeterli hazine arazimiz yok. Mevcut Ordu OSB 60 hektarlık alana kurulmuş ve 74 adet sanayi parseli var. Bunlardan 69 sanayi parseli, 62 sanayiciye tahsis edilmiş durumda. Şu anda Ordu OSB’de 3.000 kişi istihdam edilmektedir. Şu anda Ordu OSB tamamen dolu durumda. Dolayısıyla süratle ikinci bir OSB yapmamız gerekiyor. Ordu 2. OSB için Çatalkaya-Karaağaç bölgesinde 105 hektarlık arazinin er seçimi kesinleştirilmiştir. Kamulaştırma işlemlerini OSB adına Ordu Büyükşehir Belediyesi yürütüyor. Ordu 2. OSB’de 74 sanayi parseli üretilmesi ve yaklaşık 6.000 kişinin istihdam edilmesi planlanmıştır. Mevcut Fatsa OSB ise, 50 hektarlık bir alan üzerine kurulmuş ve 30 sanayi parseli var. 30’u da şu anda dolu durumda. Fatsa’daki OSB’yi de genişletiyoruz. Şu anda mevcut Fatsa OSB’nin bitişiğindeki 935 dönümlük arazinin yer seçimi yapıldı. 2017 yılı yatırım programına alındı ve kamulaştırma çalışmaları Fatsa Belediyesi tarafından yürütülmekte. Ünye OSB için de 5 hektarlık arazinin yer seçimi kesinleşmiş durumda. Ünye OSB’nin kamulaştırma çalışmaları da Ünye Belediyesi tarafından yürütülmekte. Ünye OSB’de de yaklaşık 3.000 kişinin istihdam edilmesi planlanıyor. Bu yeni OSB’ler kamulaştırma çalışmaları için önemli kaynaklara ihtiyaç var.”


“Şehir Hastanesi, Ordu’ya Sınıf Atlatacak Projedir”
Ordu’ya vizyon katacak projelere önem verdiklerini dile getiren Vali Yavuz, “Şehir hastanesi, Ordu’ya sınıf atlatacak bir projedir. Şehir hastanesi yapıldığında, çevre illerden çok sayıda hastanın Ordu’ya gelebileceğini hepimiz biliyoruz. Hastanelerimizin yatak kapasitesi yeterli olmadığından, hastalarımızı çevre illere gönderiyorsak, şehir hastanesi yapıldığında çevre illerden ilimize hasta gelmeye başlayacaktır. Dolayısıyla şehir hastanesinin, çevre yoluna yakın bir yerde ve doğru lokasyonda yapılması gerekir. O yüzden de yer seçimi konusunda çeşitli eleştireler olabilir. Bunların haklı tarafları da olabilir. Ama Ordu’da yeteri kadar arazi bulunmadığını da biliyoruz. Önemli olan insan sağlıdır, sağlık hizmeti ne ulaşımın en kolay olmasıdır. Bu yıl sonuna kadar şehir hastanesinin ihalesini yapmayı planlıyoruz. 900 yataklı bir şehir hastanesini şehrimize kazandırarak, hiçbir hastamızın başka illere gitmesine gerek kalmayacak. Tam aksine diğer illerden Ordu’ya hasta gelecektir” diye konuştu.


“Gençler, Medeniyet Değerlerimizi Mutlaka Öğrenmeliler”
Programın son bölümünde gençlere bazı tavsiyelerde de bulunan Vali Yavuz, “Gençlere naçizane tavsiyem; medeniyet değerlerimizi mutlaka öğrensinler. Medeniyet değerleri ile buluşmayan hiçbir bilgi, onları başarılı kılmaz. Ve sürdürülebilir olmaz. O yüzden bütün gençlere, özellikle toplumun dini ve milli değerlerini öğrenmelerini şiddetle tavsiye ediyorum. Hangi görüşe mensup olursa olsunlar, yaşadıkları toplumun değerlerini bilmeleri gerekir. Bunun yanında elbette çok çalışmak, çalışmak, çalışmak, Türkiye Cumhuriyeti Devletini ve Türk Milletini yüceltmek, bu uğurda karınca kararınca mücadele etmek. Biz, son evrensel imparatorluğun sahibiyiz. Neden biz tekrar eski gücümüze tekrar kavuşmayalım. Neden biz, dünyanın en zengin ve adalet dağıtın ülkesi olmayalım. Biz, bin yıldır hakkı, hukuku haykıran bir milletiz. Biz, mazlumun her zaman yanında olmuş, güçsüzün yanında olmuş bir milletiz. Ve bunu biz, sevap olduğu, Allah’ın emri olduğu için yaptık. İlahi kelimetullah peşinde koştuk. Dolayısıyla bir sömürü, bir menfaat peşinde koşmadı bu millet. O yüzden gençlerimiz, tarihiyle buluşsunlar. Tarihi şahsiyetlerin hayatlarını okusunlar. Ve ‘bu millete ben nasıl hizmet edebilirim’ arzusu ve niyetinde olsunlar. Bizim, bilim ve teknolojiyi mutlaka yakalamamız lazım. Dünya ile rekabet edebilen ve hatta geçebilen bir ülke haline gelmemiz gerekiyor. Küresel güç bir Türkiye meydana getirmemiz gerekiyor. Sevdası Türkiye olan herkesin, bir ve beraber olması gerekir. Türkiye sevdası, ideolojiden bağımsızdır. Şu anda 80 milyon vatan evladının ikinci bir adresi yoktur. İkinci adresimizin olmadığını bilerek yaşamamız gerekir. Gençlerimizi 1071 ruhuyla ve 1915 Çanakkale ruhuyla yetiştirmemiz gerekir. İşte bu ruhla büyüyen nesiller, bu ülkeye büyük hizmetler yapabilir. Bunu gerçekleştirdiğimizde çok daha farklı bir Türkiye’de yaşarız” dedi.

Kapat
× Anasayfa Abone ol Tüm haberler Ekonomi Bölgesel Şirketler Gündem Belediye Sektörler Politika e-Dergi e-Gazete Web TV Künye Karadeniz sohbetleri Yazarlar