Türkiye yüksek maliyetle borçlanma sarmalında
TÜRMOB Genel Başkanı Emre Kartaloğlu, ekonominin, enflasyon, devalüasyon, dolarizasyon ve yüksek maliyetlerle borçlanma sarmalına girdiğini söylerken, 2022’de büyüme oranlarının düşerek, işsizliğin artacağını kaydetti.
info@karadenizekonomi.com / 8.02.2022
TÜRMOB Genel Başkanı Emre Kartaloğlu, Türkiye’nin 2021’de çift haneli büyüyerek dünyadan pozitif ayrışacağını belirterek, ekonomideki yapısal sorunlar sebebiyle büyümenin işsizliği gidermediğini, enflasyonu tetiklediğini ve gelir dağılımında bozulmalara yol açtığını anlattı. Kartaloğlu ekonominin, enflasyon, devalüasyon, dolarizasyon ve yüksek maliyetlerle borçlanma sarmalına girdiğini kaydetti.
Kriz mi, makas değişimi mi?
TÜRMOB’un hazırladığı “Türkiye Ekonomisi 2021 Yılı Analizi ve 2022 Yılı Beklentileri” Kriz mi Makas Değişimi mi? raporunda, yeni ekonomik model perspektifinde cari denge/fiyat ilişkisi ele alınarak, uluslararası kuruluşların 2022 yılı tahminlerine de yer verildi.
TÜRMOB Başkanı Emre Kartaloğlu, rapora yönelik yaptığı değerlendirmede, dünya genelinde 2021 yılında ekonomik toparlanma ve büyüme açısından momentum yakalandığını, ancak salgın krizinin devam ettiğini belirtti. Tedarik, lojistik ve üretim sorunlarının henüz aşılamadığını söyleyen Kartaloğlu, kalıcı hale gelen enflasyonun ve iklim krizinin etkisiyle 2022’de büyüme oranlarının düşerek, işsizliğin artacağını kaydetti.
Borç, dramatik sonuç getirir
Küresel ekonomide dünya milli gelirinin 3,5 katı borç rakamı olduğunu ifade eden Emre Kartaloğlu, borç probleminin büyüyerek dramatik sonuçlara yol açabileceği uyarısında bulundu. Kartaloğlu, küresel ekonomide, toplam borç rakamının 2021 yılı sonunda 300 trilyon dolara ulaştığını, bu rakamın neredeyse dünya milli gelirinin 3,5 katı civarında olduğunu, faizlerdeki artışlarla birlikte, borç probleminin büyüyeceğini ve dramatik sonuçlara yol açabileceğini vurguladı. Türkiye ekonomisinin açıklanacak olan 2021 yılı büyümesiyle, dünyadan pozitif ayrışarak yüzde 10’un üzerinde büyüyeceğini öngördüklerini söyleyen TÜRMOB Genel Başkanı Kartaloğlu, ancak ekonomimizdeki yapısal sorunlarımız nedeniyle, bu büyümenin işsizlik sorununu gideremediğini, enflasyonu tetiklediğini, kişi başına milli gelirde artışlara yol açmadığını ve gelir dağılımında bozulmalara yol açtığını belirtti.
Üçlü sarmala girildi
Kartaloğlu, 2021 sonuna doğru Türkiye’de bir döviz krizi yaşandığını kaydederken, “Ekonomi yönetiminin uygulamaya soktuğu yeni ekonomik modele göre; Türk lirasının zayıfl aması ihracatı artıracak, ithal mallar pahalı hale geleceği için ithalatı azaltacak ve cari denge sağlanacak denmesine rağmen, çelişkili bir politikayla, 20 Aralık’ta kur korumalı mevduat düzenlemesi getirilerek döviz kurunun kontrol edilmesi amaçlanmıştır. Ancak enflasyon yükselirken, döviz kurlarını, sadece talep koşullarına müdahale ederek çözmeye çalışmak bazı sorunların sadece ertelenmesine ve sonrasında daha güçlü biçimde ortaya çıkmasına yol açacaktır” değerlendirmesinde bulundu.
‘Açıklarımızı kapatacak topyekün bir kalkınma stratejisine ihtiyaç var’
Yeni ekonomik modelin bir diğer ayağına göre faizin indirilerek yatırımların artırılacağını vurgulayan Emre Kartaloğlu, “Türkiye ekonomisi, enflasyon, devalüasyon, dolarizasyon ve yüksek maliyetlerle borçlanma sarmalına girdi, döviz rezervlerini eritti, bu nedenle ekonomideki belirsizlik ve kırılganlıklar arttı” dedi. Kartaloğlu, “Türkiye’nin kendine özgü yapısal, ekonomik, etik, siyasal, yönetsel, kurumsal, hukuksal, demokratik, kültürel, çevresel ve jeopolitik sorunlarının bulunduğunu, her alandaki açıklarımızı kapatacak top yekûn bir kalkınma stratejisine ihtiyacımız var” diye konuştu.