Politika faizi 26 ay sonra tek hanede
Merkez Bankası, faizi 150 baz puan indirimle yüzde 9'a çekti. PPK sonrası açıklamada; faiz indirim döngüsünün sonlandırılmasına karar verildiği bildirildi. Yeni tedbirler aralık ayında Para ve Kur Politikası metninde açıklanacak.
info@karadenizekonomi.com / 24.11.2022
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu kasım toplantısında piyasanın beklentisi doğrultusunda politika faizini 150 baz puanlık indirimle yüzde 10,5’ten yüzde 9 ile tek haneye çekti. En son Mayıs 2020’de yapılan indirimle tek haneye gelen ve Eylül 2020’deki PPK’ya kadar tek hane kalan politika faizi böylece 26 ayın ardından yeniden tek haneye gerilemiş oldu.
TCMB, mevcut politika faizinin küresel talebe ilişkin artan riskleri dikkate alarak yeterli düzeyde olduğunu değerlendirdiğini ve ağustos ayında başlatılan faiz indirim döngüsünün sonlandırılmasına karar verdiğini ilan ederken, PPK metninde politika-kredi faizi makasının ilan edilen makroihtiyati tedbirlerin katkısı ile geldiği dengenin yakından takip edildiği belirtildi.
Yeni politikalar genişleyici mi olacak?
Metinde yer alan “Kurul, parasal aktarım mekanizmasının etkinliğini destekleyecek araçlarını kararlılıkla kullanmaya devam edecek ve ilave tedbirleri devreye alacaktır. Uygulanacak politikalar aralık ayında açıklanacak olan 2023 Yılı Para ve Kur Politikası metninde kapsamlı olarak ilan edilecektir” ifadeyle de genişleyici mi kısıtlayıcı mı politikalara yönelik önlemler geleceği konusunda kafaları karıştırdı. Piyasada bugüne kadar politika faizi düşük tutulsa da makroihtiyati önlemlerle Merkez Bankası ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu selektif kredi politikası, ticari kredilere ve yabancı para mevduatlarına yönelik gelen menkul kıymet tutma zorunluluğu sıkılaştırıcı politikalar olarak yorumlanıyordu. Ancak PPK metninde 2022’nin ilk yarısında güçlü bir büyüme geçirildiği vurgulanarak ikinci yarıya dair öncü göstergelerin ise zayıflayan dış talebin etkisiyle büyümedeki yavaşlamanın sürdüğüne işaret ettiği belirtildi.
Büyüme, istihdam ve destekleme vurgusu
PPK metninde “Bununla birlikte, imalat sanayi üzerindeki dış talep kaynaklı baskıların iç talep ve arz kapasitesi üzerinde şimdilik sınırlı olan etkileri daha belirgin hale gelmektedir. İstihdam kazanımları benzer ekonomilere göre daha olumlu seyretmektedir. Özellikle istihdam artışına katkı veren sektörler dikkate alındığında büyüme dinamiklerinin yapısal kazanımlarla desteklenmekte olduğu görülmektedir. Kredilerin büyüme hızı ve erişilen finansman kaynaklarının amacına uygun şekilde iktisadi faaliyet ile buluşması yakından takip edilmektedir” cümleleri büyümeye yapılan vurgu ve finansal aktarım mekanizmasıyla desteklenmesine işaret edilmesi genişleyici politikaların 2023 Para ve Kur Politikası metninde yer alabileceği yorumlarına yol açtı. Bugüne kadar makroihtiyati tedbirler düşük faiz politikasının aksine parasal sıkılaştırıcı tarafta yer alıyordu.
Süreklilik için destekleyici koşullar kritik
PPK metninde enflasyona ilişkin negatif arz şoklarının etkili olmaya devam ettiği ile küresel barışın tesisi durumunda dezenflasyonisk sürecin başlayacağı ifadeleri yinelenirken “Azalan dış talebin toplam talep koşulları ve üretim üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir. Küresel büyümeye yönelik belirsizliklerin ve jeopolitik risklerin daha da arttığı bir dönemde sanayi üretiminde yakalanan ivmenin ve istihdamdaki artış trendinin sürdürülmesi ile arz ve yatırım kapasitesindeki yapısal kazanımların sürekliliği açısından finansal koşulların destekleyici olması kritik önem arz etmektedir. Bu çerçevede kurul, politika faizinin 150 baz puan düşürülmesine karar vermiştir. Kurul, mevcut politika faizinin küresel talebe ilişkin artan riskleri dikkate alarak yeterli düzeyde olduğunu değerlendirmiş, ağustos ayında başlatılan faiz indirim döngüsünün sonlandırılmasına karar vermiştir. Fiyat istikrarının sürdürülebilir bir şekilde kurumsallaşması amacıyla TCMB’nin tüm politika araçlarında kalıcı ve güçlendirilmiş liralaşmayı teşvik eden geniş kapsamlı bir politika çerçevesi gözden geçirme süreci devam etmektedir. Değerlendirme süreçleri tamamlanan kredi, teminat ve likidite politika adımları para politikası aktarım mekanizmasının etkinliğinin güçlendirilmesi için kullanılmaya devam edilecektir” denildi.
Küresel tarafta da jeopolitik risklerin iktisadi faaliyet üzerinde zayıflatıcı etkisini artırarak sürdürdüğünü belirten Merkez Bankası PPK karar metninde “Önümüzdeki döneme ilişkin küresel büyüme tahminleri aşağı yönlü güncellenmeye devam etmekte ve resesyonun kaçınılmaz bir risk faktörü olduğu değerlendirmeleri yaygınlaşmaktadır. Türkiye’nin geliştirdiği stratejik nitelikte çözüm araçları sayesinde temel gıda başta olmak üzere bazı sektörlerdeki arz kısıtlarının olumsuz etkileri azaltılmış olsa da uluslararası ölçekte üretici ve tüketici fiyatlarının artış eğilimi sürmektedir. Yüksek küresel enflasyonun, enflasyon beklentileri ve uluslararası finansal piyasalar üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir” ifadelerine yer verildi.