"Ekonomide köklü çözümler şart"
Gürsoy Fındık Yönetim Kurulu Başkanı Dursun Gürsoy, “Özellikle herkesi ilgilendiren enflasyon, işsizlik, yapılacak yatırımlar, dış siyaset gibi aciliyet bekleyen konular var. Bölgemizi ilgilendiren fındık tarımı ve ihracatı ile ilgili politikalarda da hızlı adım atılmalı” dedi
info@karadenizekonomi.com / 5.06.2023
Gürsoy Fındık Yönetim Kurulu Başkanı, sektörün ve bölgenin duayen ismi Dursun Gürsoy, seçimin ardından ekonomi gündemine acilen dönülmesi gerektiğini ifade etti.
Sanayicilerin ve üreticilerin atılacak hızlı adımları beklediğini dile getiren Gürsoy, “Şu anda uzun vadeli tüm yatırımlar beklemede zira bir sanayici olarak, iktidarın özellikle bölgemiz ekonomisinin en önemli motoru olan fındık politikası ne olacak, para politikası ne olacak, enflasyonla ilgili neler yapılacak, konularına açıklık getirmeleri gerekiyor. Aksi halde önümüzdeki 2-3 aylık dönem bizler için pasif geçecek ihracat ve ticaretteki düşüş devam edecek ve yatırımlar beklemede kalacak” diye konuştu.
ENFLASYON SARMALINA TAKILDI
Piyasadaki sıcak paranın enflasyon sarmalına takıldığını dile getiren Gürsoy, bu durumun herkesi zor durumda bıraktığını dile getirdi. Gürsoy, “Sıcak paranın artması, piyasada yaşanan aşırı fiyat artışları, özellikle tarım ve hayvancılığın olumsuz etkilenmesi sonucu sebze-meyve, et ve süt ürünlerindeki aşırı fiyat artışları, ithalata bağlı sektörlerde yapılan gelişi güzel fiyat zamları, kira ve konut fiyatlarında yaşanan astronomik artışlar, son yapılan ücret zamları, EYT uygulamasının yaratacağı para talebi gerçekten tüm insanları ve özellikle işveren kesimini çok zora soktu. Her ne kadar mevcut durum alınan bazı tedbirler ve verilen ve verilecek kredilerle seçimlere kadar durum hafifletilmeye çalışılıyorsa da köklü çözümler gerekiyor” ifadelerine yer verdi.
ÖNEMLİ SORUNLAR VAR
Gürsoy, pandemi sonra yüksek enflasyon, savaş, ekonomik kriz, deprem gibi etkenlerin yaşandığı yeni dönemde fındık sektöründe de önemli sorunlar yaşandığını dile getirerek, “Firmamızın 90. yılını kutluyoruz. Üçüncü ve dördüncü kuşak Gürsoy ailesi mensupları olarak fındık sektöründeki yerimizi korumanın gururunu yaşıyoruz. Özellikle son birkaç yıldır ülkemiz ekonomisindeki olumsuz gelişmeler, savaş, pandemi ve tüm dünyada yaşanan yüksek enflasyon furyasının yarattığı talep daralmaları ve 6 Şubat’ta yaşanan büyük deprem felaketi tüm sektörleri olduğu gibi fındık sektörünü de olumsuz etkiledi. Bu fırtınalı piyasalarda hayatta kalmanın en büyük sırrı firmanın en kötü senaryolara göre politika oluşturması ve geçmiş tecrübelerden yararlanmasıdır” dedi.
YATIRIMLARA ÖNCELİK VERDİK
Yaşanan ekonomik gelişmelerin fındık sektöründeki yansımalarını dile getiren Gürsoy, “Çok fındık satarak çok para kazanılmıyor, zira sektördeki yabancı firmaların rekabeti ve ülkemiz dışındaki fındık üreten ülkelerin özellikle bu sezon çok rekabetçi fiyatlarla piyasaya çıkmaları firmamız dâhil tüm Türk ihracatçısının hem cirolarını hem de kar marjlarını olumuz etkiledi. Artan maliyetler ve ihracat talebindeki düşüş, firmamızı ekstra önlemler almaya itti. Öncelikle rekabetin çok yoğun olduğu ve kar marjlarının neredeyse sıfıra indiği bölgelerden daha mantıklı ve marjlı ticaret yapılan ülkelere ve bölgelere yöneldik. Ayrıca, fabrikamızda maliyet düşürecek yatırımlara ağırlık verdik. Su, elektrik, gaz tüketimlerimizde tasarrufa yönelik önlemler aldık ve ek yatırımlar yaptık. İmalatımızda otomasyon ve makineleşmeye ağırlık verdik dış pazar kadar iç pazara da ağırlık verdik. En zor şartlarda dahi kaliteden taviz vermedik gerek kalite anlamında gerek finansman anlamında firma güvenirliliğini her zaman ön planda tuttuk. Enflasyonist piyasa koşullarında çalışma koşullarını yeniden gözden geçirdik ve bu konuda son 30-40 yıllık tecrübelerimizden yararlandık. Pek çok rakibimiz günlük hesap yaparken biz gelecek 5 yılı planladık ve kısa vadeli karlar yerine uzun vadede bizi sektör içinde tutacak yatırımlara öncelik verdik. Şirket olarak konsalidasyonun çok hızlı ve yoğun yaşandığı sektörümüzde gelecek 5-10 yıl içinde hayatta kalabilmek adına çok radikal kararlar aldık ve almaya devam ediyoruz” ifadelerine yer verdi.
GÜÇLÜ OLMALIYIZ
Fındığın pahalı bir tarım ürünü olduğuna vurgu yapan Gürsoy, şu ifadelere verdi: “Sadece öz sermayenizle milyar TL ciroları yapmak mümkün değil. Gerek iç pazarda gerekse ihracatta iyi ve sağlam bir öz sermayeye ihtiyaç olduğu kadar, bankalar nezdinde firmanızın iyi bir üne ve güvenirliliğine ihtiyacı var. Bu bağlamda firmamız güçlü öz sermayesine ilaveten zaman zaman kamu ve özel bankalardan ihracat kredileri kullanıyor. Firmamızın kredi bulmada bir sorunu yok. Bazı yatırımlarda ise teşvik belgesi alarak yatırım indirimi şeklinde devlet desteği kullandığımız da oluyor. Ancak özellikle son yıllarda fındık sektöründe, büyük işletmelerden çok KOBİ kapsamına giren firmaların desteklenmesi yabancı sermayeli rakiplerimiz karşısında bizlerin zorlanmasına sebep oluyor. Ayrıca, kamu bankalarının sektöre yaptığı kredi takviyeleri firmamızda olduğu kadar tüm ihracatçı kesimde memnunlukla karşılanıyor.”
Asel Gürsoy