İdris Altunel: "Sağlık turizminde Ordu öncü olacak!"
Bu haftanın "Karadeniz Sohbetleri" programının konuğu İş İnsanı İdris Altunel oldu.
info@karadenizekonomi.com / 27.10.2023
Ordu'nun ilk özel hastanesi Umut Hastanesi'nin Yönetim Kurulu Başkanı olarak bilinen Altunel, 2013'te devraldıkları 40 yataklı hastaneyi bugün 100 yataklı ve 260 çalışanlı bir sağlık devine dönüştürmüş durumda. Altunel, aile şirketi olarak faaliyet gösterdikleri sektörleri, son dönemde vurgu yaptıkları sağlık turizmini ve Ordu'nun geleceğiyle ilgili beklentilerini paylaştı.
Altunel, Ordu'nun sağlık turizminde önemli bir oyuncu olması gerektiğini vurgulayarak, 2024'te tamamlanacak şehir hastanesinin bölge için hayati bir ihtiyaç olduğunu belirtti. Ancak, sadece şehir hastanesine değil, devlet ve araştırma hastanelerine de yatırım yapılması gerektiğine vurgu yaptı. Mevcut hastanelerin depreme dayanıklılık sorunları olduğunu dile getiren Altunel, mevcut altyapının güçlendirilmesi gerektiğini ifade etti. Tıp Fakültesi'nin bölgeye sağlık hizmetlerinde önemli bir rol oynadığını söyleyen Altunel, Ankara'ya olan bağımlılığın azalmasıyla birlikte organ nakli dışında Ordu'da yapılamayacak bir tedavi yöntemi olmadığını ifade etti. Sağlık hizmetlerinin her ilçede ulaşılabilir olması gerektiğini savunan Altunel ile sağlık turizmini ve bölgesel faaliyetleri konuştuk:
Soru: Ordu'da 2024'te tamamlanacak şehir hastanesi hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?
Cevap: Şehir hastanesinin Ordu için önemli bir ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Uzun zamandır beklenen bu yatırımın 2024'ün ilk yarısında tamamlanacak olması sevindirici. Ancak, sadece şehir hastanesi değil, devlet hastaneleri ve araştırma hastanelerinin de güçlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu, bölgedeki sağlık hizmetlerinin sürdürülebilirliği açısından önemlidir.
Soru: Mevcut hastanelerin depreme dayanıklılık sorunları olduğunu belirttiniz. Şehir hastanesi inşaatının yanı sıra mevcut hastanelerin güçlendirilmesi konusunda nasıl bir strateji izlenmeli?
Cevap: Evet, mevcut hastanelerin depreme dayanıklılık açısından sorunlu olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle, öncelikle mevcut hastanelerin güçlendirilmesi ve modernizasyon çalışmalarına ağırlık verilmelidir. İsraf olmaması adına fazla bina yapmak yerine, mevcut olanları güçlendirmek daha mantıklı bir yaklaşım olacaktır.
Soru: Tıp Fakültesi'nin Ordu halkı sağlığına katkı sağlaması konusunda ne düşünüyorsunuz?
Cevap: Tıp Fakültesi, Ordu'nun sağlık hizmetlerine önemli katkılar sağlamaktadır. Ankara'ya gitme zorunluluğu ortadan kalkmış durumda. Organ nakli haricinde Ordu'da yapılamayacak bir tedavi yöntemi bulunmuyor. Bu, sağlık hizmetlerinin daha yerinde ve etkili bir şekilde sunulmasına olanak tanıyor
Soru: Son zamanlarda artan kalp sorunlarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Pandemi ve aşılama süreciyle ilişkilendiriyor musunuz?
Cevap: Özellikle pandemi sonrasında ciddi bir kalp sorunu artışı olduğunu duyuyorum. Bu konuda yapılan tartışmalar var, kimisi aşıya bağlıyor, kimisi başka bir etkene. Bilim adamlarının ve sorumlu kişilerin bu konuda detaylı bir açıklama yapması gerekiyor. Ayrıca, beslenme alışkanlıklarımızın da Karadeniz bölgesinde kalp sorunlarını artırabileceğini düşünüyorum.
Soru: Bölgedeki sağlık hizmetleriyle ilgili ne düşünüyorsunuz? Her ilçede hastane bulunması sizi memnun ediyor mu?
Cevap: Evet, her ilçede hastane olması önemli. Ancak, bölgesel yatırımların daha etkili olabileceğini düşünüyorum. Örneğin, bölgesel bir havaalanı veya fabrikaların kurulması gibi daha geniş kapsamlı projelerle israf önüne geçilebilirdi. Şehir hastaneleri gibi büyük projelerde de benzer bir yaklaşım düşünülebilirdi.
Soru: Stadyum yapımı gibi konularda israfın önüne geçilebilirdi. Bu tür yatırımların yerine daha akıllıca projeler düşünülmeliydi. Sizin bu konudaki düşünceleriniz neler?
Cevap: Evet, bölgesel projelerde daha etkili olabilecek yatırımların tercih edilmesi daha mantıklı olurdu. Örneğin, ortak bir stadyum yapmak yerine bölgesel bir havaalanı veya fabrikalar kurarak daha sürdürülebilir ve ekonomik bir yatırım yapılabilirdi. Karar verenlerin bu konudaki düşüncelerini anlamak zor, ancak daha stratejik ve uzun vadeli projeler düşünülmeliydi.
Soru: ORDUSİAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı olarak bölgenin ekonomik kalkınması için neler yapılabilir?
Cevap: ORDUSİAD, bölgedeki iş insanları, sanayiciler ve yatırımcılar arasında bir platform oluşturuyor. Burada önemli olan, bir araya gelip kolektif çalışma kültürünü geliştirmek ve fikir alışverişinde bulunmak. Ordu'nun kalkınması için güvenilir ve inançlı bir şekilde bir araya gelip büyük projelere yatırım yapabilirsek, buna katkı sağlarız.
Soru: İkinci Organize Sanayi'nin bir an önce tamamlanması gerektiğini düşünüyorsunuz. Bu konuda nasıl bir yol izlenmeli?
Cevap: Evet, İkinci Organize Sanayi'nin hızla tamamlanması ve hizmete girmesi önemli. Bu süreçte iş insanlarının ve karar vericilerin görüşlerini alarak projeyi önceliklendirmeleri ve yatırımcıları bölgeye çekmeleri gerekiyor.
Soru: Ekonomik gücümüzün artması için tasarruf ve israfın önüne geçilmesi gerektiğini ifade ettiniz. Bu konuda nasıl bir yaklaşım benimsenmeli?
Cevap: Mali tasarrufla başlayarak, örneğin makam araçlarının lüzumsuzluğunu azaltmak gibi adımlarla israfı önleyebiliriz. Devletin ve belediyelerin kaynaklarını doğru kullanmak, milli gelirimizi artırmak için etkili bir strateji olabilir. İsrafın haram olduğunu düşünüyorsak, bu konuda daha duyarlı olmalıyız.
Soru: Ekonomik güçlüğün çözümünde bölgesel projelerin önemi nedir?
Cevap: Bölgesel projeler, ekonomik gücü artırmak ve bölgeyi kalkındırmak adına daha etkili bir strateji olabilir. Örneğin, bölgesel havaalanları veya fabrikalar gibi projelerle israfın önüne geçilerek sürdürülebilir bir ekonomik büyüme sağlanabilir.
Soru: İsrafın haram olduğunu belirttiniz. Bu değerlendirmenizle ilgili olarak toplumun nasıl bir tutum sergilemesini bekliyorsunuz?
Cevap: İsrafın haram olduğuna inanıyorsak, bu konuda toplum olarak daha duyarlı ve sorumlu bir tutum sergilemeliyiz. Devlet ve yerel yönetimler de bu konuda öncü olmalı, tasarruflu bir anlayışı benimsemeli. Her birimiz israfın önüne geçmek için üzerimize düşeni yapmalıyız.
Soru: Ordu'nun ekonomik potansiyelini değerlendirdiniz. Bu potansiyeli daha da artırmak için önerileriniz nelerdir?
Cevap: Ordu şu anda birçok açıdan yatırımcılar için cazip bir bölge. Ancak önemli olan, bu potansiyeli en iyi şekilde değerlendirmek. İlk olarak, İkinci Organize Sanayi'nin hızla tamamlanması ve yatırımcılara hazır hale getirilmesi önemli. Ayrıca, Dereyolu'nun açılması ve Ordu'nun organize sanayisinin tamamlanması, bölgeye yatırım çekmede büyük bir avantaj sağlayabilir.
Soru: Havalimanı konusunda yaşanan sorunları dile getirdiniz. Havalimanının turizme katkısını artırmak için neler yapılabileceğini düşünüyorsunuz?
Cevap: Havalimanının turizme katkısını artırmak için öncelikle sefer sayılarının artırılması ve güvenilir bir programın oluşturulması gerekiyor. Turizm acenteleri ile iş birliği yaparak özellikle yurt dışı seferlerinin planlamasında daha sağlam adımlar atılmalı. Havalimanına sahip çıkarak, sorunların çözümü konusun[1]da dinamik bir rol oynamak önemli.
Soru: Bölgesel kalkınma konusunda eşitlik vurgusu yaptınız. Bu eşitliği sağlamak için nasıl adımlar atılmalı?
Cevap: Bölgesel kalkınmayı sağlamak için eşitlik ilkesiyle hareket etmeliyiz. Diğer illerdeki yatırımların Ordu'ya dağıtılması için teşvik edici politikalar oluşturulmalı. Deprem riski olan bölgeler için ise acil tedbirler alınmalı. Ordu gibi bakir bölgelere yatırım yapmak isteyen firmalar için OSB'lerin hazır hale getirilmesi ve yatırımcı çekme çalışmaları hızlandırılmalı
Soru: Ordu'nun ekonomisindeki karmaşıklığı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Cevap: Ordu'nun ekonomisi şu anda karmaşık bir yapıya sahip. Bu karmaşıklığı daha anlamlı ve sürdürülebilir hale getirmek için doğru planlama ve stratejiler geliştirilmeli. Özellikle turizm, sanayi ve tarım gibi sektörler arasında denge sağlayarak, Ordu'nun ekonomik çeşitliliğini artırmak önemli.
Soru: Ekonomik kalkınma için üretimi artırmak önemli bir strateji. Bu konuda verdiğiniz örneklerden yola çıkarak, Ordu'nun sahip olduğu potansiyeli nasıl daha iyi değerlendirebiliriz?
Cevap: Ordu'nun ekonomik potansiyelini daha iyi değerlendirmek için öncelikle katma değeri yüksek ürünler üretmeye odaklanmalıyız. Örneklerde olduğu gibi, özellikle tarım ürünlerimizi sadece ham madde olarak değil, katma değeri yüksek hale getirerek pazarlamalıyız. Bu, fındık gibi ürünleri işleyerek yeni ürünler ortaya çıkarmak veya özel taleplere yönelik ürünler geliştirmek anlamına gelebilir. Aynı zamanda, sanayi sektöründe de yüksek katma değerli ürünler üretmeye yönelik yatırımları teşvik etmeli ve Ar-Ge çalışmalarına önem vermeliyiz.
Soru: İthalat bağımlılığını azaltmak ve dış ticaret dengesini iyileştirmek için neler yapılabilir?
Cevap: İthalat bağımlılığını azaltmak için yerel üretimi teşvik etmeliyiz. Özellikle stratejik sektörlerdeki üretim kapasitemizi artırarak dışa bağımlılığımızı azaltabiliriz. Aynı zamanda, ihracatı artırmak için yeni pazarlara açılmalı ve katma değeri yüksek ürünleri dünya pazarlarında rekabetçi bir şekilde sunmalıyız. Uluslararası standartlara uygunluğu sağlamak ve marka bilinirliğimizi artırmak da dış ticaret dengesini iyileştirebilir.
Soru: Katma değeri yüksek ürünlerin üretimi için Ar-Ge çalışmalarına nasıl ağırlık verebiliriz?
Cevap: Ar-Ge çalışmalarına ağırlık vermek için öncelikle üniversiteler, araştırma enstitüleri ve özel sektör arasında güçlü bir iş birliği kurmalıyız. İnovasyonu teşvik eden politikalar ve teşvikler oluşturarak firmaların Ar-Ge faaliyetlerine daha fazla katılımını sağlamalıyız. Ayrıca, yetenekli araştırmacıları ve uzmanları çekmek için çeşitli programlar geliştirmeliyiz. Katma değeri yüksek ürünlerin ortaya çıkması için sürekli bir Ar-Ge çabası gerektiğini unutmamalıyız.