Türkiye'de 2030'a kadar 30 milyon dijital vatandaşa ihtiyaç var
AB ülkelerinde bireylerin ortalama yüzde 54’ü temel düzeyde dijital beceriye sahip iken, bu oran Türkiye genelinde yüzde 30 seviyesinde. Türkiye’de AB hedeflerinin yakalanması için 2030’a kadar her yıl yüzde 12 artışla toplamda 30 milyon kişinin dijital beceri edinmesi gerekiyor.
info@karadenizekonomi.com / 30.08.2023
Türkiye, eşitsizliklerin giderilmesinde önemli bir araç niteliği taşıyan dijital beceri sahipliğinde Avrupa ülkelerinin oldukça gerisinde kaldı. AB ülkelerinde bireylerin ortalama yüzde 54’ü temel düzeyde dijital beceriye sahip iken, bu oran Türkiye genelinde yüzde 30 seviyesinde. Vodafone’un PAL işbirliği ile hazırladığı “Dijital Türkiye 2030” başlıklı rapora göre, dijital beceriye sahiplik oranı İzlanda’da yüzde 81, Norveç’te yüzde 79, Fransa’da yüzde 64 ve Almanya’da yüzde 62 dolayında. Türkiye’nin ortalama yüzde 30 olan dijital beceri sahipliği, bölgeler arasında ise büyük farklılıklar gösteriyor. İstanbul’da yüzde 41 olan beceri oranı, Doğu Anadolu’da yüzde 13, Akdeniz’de yüzde 27, Doğu Karadeniz’de yüzde 16. AB’nin resmi hedefi 2030’da dijital beceriye sahip nüfus oranını yüzde 80’e çıkarmak. AB’nin 2030 hedeflerinin yakalanabilmesi için, Türkiye’de bu tarihe kadar 30 milyon kişinin dijital beceri edinmesi gerekiyor. Bu da Türkiye’de 2030’a kadar dijital beceriye sahip nüfus oranının her yıl yüzde 12 (3,7 milyon kişi) artması gerektiği anlamına geliyor. Fakat 2016-2021 döneminde artış hızı ortalama yüzde 7 düzeyinde kaldı.
Eurostat’ın geliştirdiği metodolojiye göre Türkiye’de 15-74 yaş arası bireylerin dijital beceriye sahiplik oranı 2016’da yüzde 22 iken 2021’de yüzde 30’a yükseldi. AB’de ise yüzde 51’den yüzde 54’e çıktı. Son yıllarda AB’deki dijital beceri gelişimi de sınırlı kaldı. AB’de gelişim bu hızla giderse, 2030’da dijital beceriye sahip bireylerin oranının yüzde 60’ta kalacağı öngörülüyor.
Raporda Türkiye’nin de temel seviyede dijital beceriye sahip nüfus oranını önce yüzde 60, sonra yüzde 80’e yükseltmeyi hedeflemesi gerektiği savunuluyor. Ancak bu sayede internet üzerinden bilgiye ulaşma, e-ticaret, internet bankacılığı, iş olanakları yaratılması gibi alanlarda gelişme kaydedilebileceği ve ekonomiye olumlu katkı sağlayabileceği vurgulanıyor. Bunun için olası politika önerileri ise şöyle sıralanıyor: Dijital beceri kazanımının eğitim sistemine entegre edilmesi, dijitalleşmeye yönelik mesleki eğitimlerin yaygınlaştırılması, dijital becerilerin düşük olduğu bölgelere yönelik programlar geliştirilmesi, dezavantajlı grupların becerilerini artıracak programlar geliştirilmesi, dijital beceri kazanımının desteklenmesi için cihazlara erişim koşullarını iyileştirecek mali düzenlemelerin yapılması.
Dijital içerik oluşturma ve güvenlik en geride
Bireylerin dijital beceri sahipliği dijital içerik oluşturma, güvenlik becerileri, problem çözme, bilgi ve veri okuryazarlığı, iletişim ve işbirliği olmak üzere 5 temel alan altında değerlendiriliyor. Bu alanların hepsinde en az temel düzeyde beceriye sahip bireyler Türkiye genelindeki dijital beceriye sahip fert oranını veriyor. Türkiye’nin yüksek beceriye sahip olduğu alanlar, problem çözme becerileri (%62) ve bilgi/ veri okuryazarlığı (%69) olurken, İletişim ve işbirliği becerileri (%80) ise şimdiden 2030 hedefine uygun bir yaygınlığa sahip. Türkiye’nin en geride olduğu iki alan; yüzde 40 ile dijital içerik oluşturma ve yüzde 48 ile güvenlik becerileri. Türkiye’nin bu iki alanda önemli bir gelişime ihtiyacı var.
Türkiye’de temel üstü düzeyde beceriye sahip fertlerin oranı yüzde 9 seviyesindeyken AB ortalaması yüzde 26. Türkiye’de temel üstü düzeyde beceriye sahiplik oranının düşük kalmasına neden olan iki alan yine dijital içerik oluşturma ve güvenlik becerileri. Dijital içerik oluşturma becerilerinde bireylerin yalnızca yüzde 17’si, güvenlik becerilerinde ise yüzde 23’ü temel üstü düzeyde beceriye sahip.
Türkiye’de her 100 kadından 26’sı dijital beceriye sahip
Dijital beceride kadınların AB ülkelerinde de dezavantajlı konumda olduğu vurgulanan raporda, Türkiye’de bu dezavantajın daha da derinleştiğine dikkat çekildi. Türkiye’de her 100 erkekten 34’ü en az temel düzeyde dijital beceriye sahipken kadınlarda oran yüzde 26’ya düşüyor. AB’de ise kadınların ortalama yüzde 52’si temel düzeyde beceriye sahipken erkeklerde yüzde 56 seviyesinde. Kadınların dijital beceriye sahiplikte erkeklerin oranını yakalaması için 2,4 milyon kadının dijital beceriye erişimine sahip olması gerektiği kaydediliyor.
Türkiye’de 35 yaş altı genç kesimin yaklaşık yarısı dijital beceriye sahipken, bu oran 35-44 yaş grubunda yüzde 31. 45-54 yaş grubu ise yüzde 18 ile Türkiye ortalamasının çok altında ve bu grubun da en geri kaldığı alan dijital içerik oluşturma ve güvenlik becerileri. 55-64 yaş grubunda beceriye sahiplik yüzde 6’ya düşüyor.
■ TÜRKİYE'DE İNTERNETTE SOHBET, ÖĞRENMENİN ÖNÜNDE
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yapılan Hanehalkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması-2023’ün sonuçlarına göre bireylerde WhatsApp kullanımı yüzde 84,9 iken, internet üzerinden öğrenme faaliyeti gerçekleştiren bireylerin oranı yüzde 18,7’de kaldı. Türkiye’de bu yıl 16-74 yaş grubundaki kişilerin internet kullanım oranı yüzde 87,1’e ulaştı. İnternet kullanım oranı 16-74 yaş grubundaki erkeklerde yüzde 90,9, kadınlarda yüzde 83,3 oldu. Türkiye genelinde internet erişim imkanına sahip hanelerin oranı geçen yıla göre 1,4 puan artarak yüzde 94,1’den yüzde 95,5’e yükseldi. Geçen yıl 46,2 olan e-ticaret kullanma oranı bu yıl yüzde 49,5’e çıktı. Bireyler satın aldığı veya abone olduğu dijital içeriklere göre incelendiğinde, yüzde 30,7’si fi lm veya dizi izleme hizmetini kullandı. Bunu, yüzde 30,1 ile müzik dinleme veya indirme, yüzde 17,7 ile yazılımları indirme takip etti. Eğitim, mesleki veya özel amaçlar için öğrenme faaliyeti gerçekleştiren bireylerin oranı, bu yıl geçen yıla kıyasla 2,8 puan artarak yüzde 18,7’ye yükseldi. Bireylerin en fazla kullandıkları sosyal medya ve mesajlaşma uygulamaları yüzde 84,9 ile WhatsApp, yüzde 69 ile YouTube ve yüzde 61,4 ile Instagram oldu.