Programın birinci başvuru çağrısı, süt ve süt ürünleri, kırmızı et, kanatlı eti, su ürünleri, meyve ve sebze ürünleri ile yumurta işleme ve pazarlama alanlarında projeleri destekleyecek.

Ancak, bu destek programıyla ilgili bazı üreticiler, özellikle tesis kuracakların değil az hayvanla üretim yapan küçük çiftçilerin desteklenmesi gerektiğini dile getiriyor.

Yayla Çiftliği işletme sahibi Mesut Yayla, konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu: "4 bin m2 alanda 400, 5 bin m2 alanda 450 toplamda 9 bin m2 alanda 850 büyükbaş hayvan üretimi yaptığım bir çiftliğim var. Aynı zamanda 2 tane kasabım ve restoranım bulunuyor.

Hayvancılık benim için bir aile geleneği; babamdan devraldığım mesleği büyüterek ilerliyorum. Dolayısıyla hayvancılık kesim parçalama tesislerine destek vermeleri güzel ama bizim asıl üreticiye destek vermemiz lazım. Bizim köydeki üreticimiz üç tane, beş tane, on tane büyükbaşla üreticilik yapan üreticimizin tesisle bir işi yok. O adamlar tesisleşemez. Bizim küçük üreticiyi korumamız lazım."

Özellikle Karadeniz bölgesinde, sahil bandında 20-30-50 baş hayvan bakacak üreticilerin az olduğunu vurgulayan Yayla, küçük üreticilere yönelik desteklerin artırılması gerektiğini belirtti. "Köydeki üreticinin 3 ineği, 5 ineği olacak ki senede 5 tane yetişir. Yani bizim et açığımız bu şekilde kapanacak, üretimle kapanacak. Ülke şu anda Avrupa’nın etine muhtaç." diyerek, küçük çiftçilere verilecek desteklerin önemini vurguladı.

Yayla, devletin küçük üreticilere yönelik olarak yem, buzağı ve sigorta gibi destekler sağlaması gerektiğini belirtti. "Hayvancılıkla uğraşanın 10-20 tane büyükbaş hayvanı olan adamın önünde bir serveti var. Yani biz hayvancılıkla uğraşan kişilere bir kere, gereken değeri devlet nezdinde de verilmesi lazım." dedi. Bu şekilde, IPARD-3 Programı'nın sadece büyük tesisler için değil, küçük çiftçilerin de desteklenmesiyle tarım sektöründe daha geniş bir katılım ve kalkınma sağlanması hedefleniyor.

Editör:Asel GÜRSOY-Röpo :Yaren KAYA