Zafer Yılmaz, “Tekstil sektörü, ülkemiz için büyük bir istihdam kaynağı ve ekonomik gücün önemli bir parçası. Ancak mevcut durumda sektör, ekonomik krizlerin baskısı altında zor günler geçiriyor. İplik fabrikalarından baskı tesislerine, konfeksiyon atölyelerinden üretim merkezlerine kadar pek çok alan olumsuz etkileniyor. Sektör temsilcileri adeta cezalandırılıyor” dedi.

Küresel Pazarda Rekabet Zayıflıyor

Türkiye’nin tekstil sektöründeki küresel rekabet gücünün azalmasına dikkat çeken Yılmaz, “Sudan, Mısır, Etiyopya, Türkmenistan ve Özbekistan gibi ülkeler, pazarda önemli pay elde etmiş durumda. Hatta yerli tekstil firmalarımız bile bu ülkelerde büyük üretim tesisleri kuruyor. Oysa coğrafi konumumuz, bu pazarda lider olmak için en büyük avantajımız. Ancak sektör kendi haline terk edildiği için bu fırsatı kaçırıyoruz” ifadelerini kullandı.

“Acil Önlemler Alınmazsa Pazar Payımızı Kaybedeceğiz”

Yılmaz, sektörün geleceği hakkında endişelerini dile getirerek, tekstil sektöründeki sorunların çözülmemesi halinde Türkiye’nin pazardaki payını tamamen kaybedebileceğini belirtti. “Bu risk çok uzak değil. Eğer sektör temsilcilerine gerekli destek verilmez ve sorunlar çözülmezse, tekstil sektörü hem üretimde hem de ihracatta zemin kaybedecek” dedi.

Sektör Temsilcilerinden Çağrı

Tekstil sektörünün yeniden güçlenmesi ve istihdam alanında daha fazla katkı sağlayabilmesi için sektör temsilcileri, devletin daha etkin destek politikaları geliştirmesi gerektiğini söylüyor. Aksi takdirde Türkiye, sahip olduğu coğrafi avantajlara rağmen uluslararası pazardaki konumunu kaybetme riskiyle karşı karşıya.

Asel Gürsoy