Ege Bölgesi Sanayi Odası olarak sürdürülebilir büyümenin ancak üretimle olacağını ve üretimin de merkezinin planlı kalkınma modeli çerçevesinde OSB’ler olduğunu dile getiren Yorgancılar, “İçinde bulunduğumuz çağ, çevik olmayı gerektirirken OSB’lerin yönetim yapısını değiştirmek, sınırlı kaynaklarından pay aktarılmasını talep etmek gibi radikal değişimler, sadece OSB’lerimizi değil, pandemide başarılı bir performans gösteren sanayimizi de olumsuz etkileyecektir” dedi.

“YENİ YAPI İLE YAVAŞLAYACAK SİSTEM YENİ YATIRIM ÖNÜNDE ENGEL”
İzmir’de 10 OSB’nin kurucu ortaklarından biri olduğunu söyleyen Yorgancılar, “Biz OSB’lerimizin geliştirilmesi anlayışı içerisinde hareket ederken, OSB Kanunu’nda yapılması düşünülen değişikler, neredeyse tam tersini savunmaktadır. Sanayinin içindeki kişilerden oluşan OSB yönetimlerinin, kısıtlı kaynak ve imkanlarla, sanayiye en hızlı ve en etkin şekilde kanun ve yönetmelikler çerçevesinde hizmet sunmaya çalışıyoruz. Yeni yapı ile yavaşlayacak sistem, geç atılan imzalar, ötelenen kararlar, yeni yatırım ve projelerin önündeki en büyük engeldir. Bu da sanayimizin rekabet gücüne ve dolayısı ile ekonomimize vurulan bir sekte olacaktır. Bu tasarıdan vazgeçilmesi, eğer ki görevini kötüye kullanan OSB yönetimleri varsa, denetimlerle gereğinin yapılması olması gerekendir. OSB’lerimizin de ortak görüşü budur” diye konuştu.

“OSB’LERE YENİ YATIRIM ÇEKMEK İÇİN ADIM ATILMALI”
Bu taslağın ülke ekonomisinde kayıplara yol açacağını hatırlatan Yorgancılar “OSB kurucu ortağı olan bir Oda başkanı olarak, biz OSB’lerimizi nasıl doldururuz? Yeni nesil OSB’lerle yeni dünya düzenine nasıl adapte oluruz? Sanayicilerimizin OSB’lere yönelik taleplerine nasıl çözüm buluruz, rekabet güçlerini nasıl artırırız? diye gayret içerisinde iken, çağın ihtiyaçlarının dışında bir taslak, bu kritik konjonktürde ülke ekonomimizde yeni kayıplara yol açacaktır. Tasarıyı hazırlayan ve savunanları, tüm enerji ve bilgi birikimleri ile sanayimizin ve sanayicilerimizin konularına çözüm üretmeye davet ediyorum. Bugün ülkemizde üretimin sürdürülebilirliğinin risk altında. Yüksek faiz-yüksek enflasyon ve volatilitesi yüksek kur ile yatırım hedeflerini hayata geçirmek ve finansman temini her geçen gün zorlaşmaktadır. İstihdam-hammadde-enerjiden oluşan üçlü maliyet baskısı sanayinin üstünde ciddi bir yük haline geldi. Öz kaynakları yetersiz işletmelerin, öngörülemeyen bir ortamda bu yükle yola devam etmesi çok zordur. Yüzde 44’lerde seyreden ÜFE ve artan işsizlik oranı da dikkate alındığında, bu riskler çok iyi analiz edilmelidir. Yani, bugünün önceliği ve ihtiyacı ekonomiye katkı sağlayan OSB’lerin düzenini bozan bir taslaktan ziyade, üretimin karşı karşıya kaldığı konuların çözümü ve söz konusu OSB’lere yeni yatırım çekmek için atılması gereken adımlardır” ifadesinde bulundu.