Çiftçilerimiz zor şartlara rağmen üretimden kopmuyor
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, tarım sektörünün 2021 yılını değerlendirdi 2022 yılı beklentilerini açıkladı.
info@karadenizekonomi.com / 11.01.2022
Bayraktar, “Ülkemiz tarımının önemli sorunları olmakla birlikte çok da büyük bir potansiyeli bulunmaktadır. Çiftçilerimiz, bütün zor şartlara rağmen üretimden kopmuyor. Bu büyük bir şanstır. Çiftçilerimiz, çalışıyor, üretiyor ama yeterince para kazanamıyor. Çözülmesi gereken sorunlarımız var. Bu sorunlar çözülür ve yeterli destek verilirse çiftçilerimiz üretimden kopmaz ve 2022 yılında üretimde sıkıntı yaşamayız” dedi.
2021 yılı toplam bitkisel üretimin bir önceki yıla göre yüzde 6,1 azalarak, 126 milyon tondan 118,4 milyon tona gerilediğini belirten Bayraktar, “2021 yılı bütçesinde tarım sektörüne tarımsal destekler için bir önceki yıla göre yüzde 4,7’lik artışla 22 milyar 966 milyon lira kaynak ayrıldı. 2022 yılı destek bütçesi ise 25 milyar 834 milyon olarak planlandı. Her ne kadar destek bütçesinde artış yapılmış olsa da girdi fiyatlarında, örneğin gübrede yüzde 400’leri aşan fahiş artışlar dikkate alındığında belirlenen bu rakamın yetersiz olduğu görülüyor. Destek bütçesinin Tarım Kanunu’nda belirtildiği gibi Gayrisafi Milli Hasıla’nın en az yüzde 1 oranında olması gerekirken, bu rakam yüzde 0,35 düzeylerinde kaldı” diye konuştu.
“KURAKLIKTAN EN ÇOK HUBUBAT VE BAKLAGİLLER ETKİLENDİ”
Kuraklığın 2021 yılında gündemin birinci maddesi olduğuna dikkat çeken Bayraktar, “TZOB 2020-2021 Tarımsal Üretim Dönemi Kuraklık Risk Tahmin Raporunda da ayrıntılı şekilde öngörü ve taleplerimizi açıkladık. Yayınladığımız raporlardaki öngörülerimizin maalesef tamamı doğru çıktı. 52 ilimizde çeşitli derecelerde görülen kuraklıktan, özellikle kuru alanlarda yetiştirilen hububat ve baklagiller en fazla etkilenen ürünler oldu. Bu yıl arpa, buğday ve kırmızı mercimekte önemli üretim kayıpları gerçekleşti. Kuraklığın hayvancılıkta da yükselen maliyetlerin daha da artmasına neden olabileceği görülüyor. Geçimini hayvancılıkla sağlayanlar, yem fiyatlarını karşılayamadıkları için hayvanlarını satarak veya kestirerek sektörden çıkmakta, ahırlar boşalmaktadır. Buğday, kırmızı mercimek, ayçiçeği, soya, mısır gibi ithal etmek zorunda kaldığımız birçok ürün dikkate alındığında uluslararası piyasalarda yaşanan fiyat hareketleri ülkemiz piyasalarını doğrudan etkiledi. Buna kurdaki anormal hareketlenme de eklenince ithal ettiğimiz ürünlerin maliyetleri tüketici fiyatlarını artırdı ve yüksek gıda enflasyonu riski devam etti” diye belirtti.
“2022 YILINDA CİDDİ BİR KURAKLIK YAŞANILABİLİR”
2022 yılında ciddi bir kuraklık yaşanılabileceği vurgusu yapan Bayraktar, ““Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün raporlarında da belirtildiği gibi, Türkiye geneli kasım ayı yağışları normalinin altında, geçen yıl yağışlarının üzerinde gerçekleşti. Bununla beraber, 2021-2022 sezonu itibariyle ülkemizin aldığı yağışların yeterli olmadığı, bazı önemli barajlarımızın doluluk oranlarının halen kritik seviyelerde olduğu ve yeraltı sularının azaldığı gerçeği de açıkça görülüyor. Doğal olarak bu durum bize kuraklık riskinin halen devam ettiğini gösteriyor. Bu yılda ciddi bir kuraklık yaşayabiliriz. Türkiye’de suyun yüzde 77’sini kullanan tarım sektöründe en kısa zamanda basınçlı sulama sistemine geçilmesi için verilen hibe desteği artırılmalı, 1-2 yıl içinde basınçlı sulama sistemine geçmeyen çiftçimiz kalmamalıdır. Çünkü tarımsal üretimimizin sürdürülebilirliği bakımından basınçlı sulama sistemleri artık ‘olmazsa olmaz’ bir hale gelmiştir. Bireysel basınçlı sulama sistemlerinin desteklenmesinde başvuru süreleri kaldırılmalı ve bu sisteme geçiş için yıl boyunca müracaat edebilme imkânı sağlanmalıdır” diye konuştu.