Röportajda dikkat çeken en önemli başlıklardan biri, Bentaş’ın yakın gelecekteki holdingleşme hedefi ve borsaya açılma planları oldu.

Bentaş Grup, Yatırım Alanlarını Genişletiyor

Turgay Ömür, Bentaş’ın yalnızca bir firma olmadığının altını çizerek, şirketin bünyesinde farklı sektörlerde faaliyet gösteren birkaç önemli şirketin bulunduğunu belirtti. Bu şirketler arasında Bentaş Bentonit, Bentaş Pazarlama, Kuzey Mikronize ve Ak Mineral gibi markaların yer aldığını ifade etti. Ömür, şu anda Nevşehir’deki KB Bentonit yatırımının da bu sürecin önemli bir parçası olduğunu söyledi. Gelecek hedeflerini anlatan Ömür, “Amacımız, bu farklı firmaları bir araya getirerek sermayeyi tek bir çatı altında kullanmak ve holdingleşme sürecini başlatmak. Bu süreç birkaç yıllık bir zaman dilimi gerektirecek, ancak en nihayetinde bir holding olarak yolumuza devam etmeyi planlıyoruz” dedi.

Ömür, aynı zamanda şirketin borsa hedefi hakkında da bilgiler verdi. Geçmişte Borsa İstanbul’a kote olma süreci ile ilgili bazı çalışmalar yaptıklarını belirten Ömür, bunun için birkaç yıl daha zamana ihtiyaçları olduğunu ifade etti. “Borsa açılmak, büyük yatırımlar yapabilmek ve kaynakları daha verimli kullanabilmek adına çok önemli. Şu anda kazançlarımızın büyük bir kısmı yüksek faiz oranları nedeniyle faiz ödemelerine gidiyor, bu da yatırımlar için yeterli sermaye yaratmamızı engelliyor. Ancak borsa, bu sürecin önündeki engelleri aşmamıza yardımcı olabilir” dedi.Ömür,Karadeniz Ekonominin sorularını şu şekilde cevapladı:

Bentaş Bentonit’in kuruluşu, gelişimi ve bugüne kadar kat ettiği yol hakkında detaylı bilgi verebilir misiniz?

Bentaş Bentonit, 2007 yılında ticaret siciline kaydolarak kuruldu ve 2009 yılında üretime başladı. Bu süreçte, ilk etapta büyük Avrupa markalarına büyük paketlerde (big bag) ürün tedariği sağlıyorduk. Zamanla, kendi markalarımızı tescil ettirerek, üretimin neredeyse tamamını paketleyip yurt dışı pazarlarına sunmaya başladık. Bugün, 16 yıl gibi bir sürede sektördeki yerimizi sağlamlaştırdık ve kedi kumu üretimi ve ihracatı alanında önemli bir oyuncu haline geldik.

Nevşehir’deki yatırımınızın şirket ve bölge ekonomisi açısından stratejik önemi nedir?

Nevşehir, Bentaş Bentonit için önemli bir dönüm noktası oldu. Fatsa’daki tesislerimizin ardından Nevşehir yatırımı, hem üretim kapasitemizi artırmak hem de Türkiye’nin zengin bentonit rezervlerinden faydalanmak adına kritik bir adım oldu. Nevşehir’de kurduğumuz altyapı, gelecekteki büyüme hedeflerimize ulaşmamızda büyük rol oynayacak. Bu yatırım, aynı zamanda bölgedeki işsizlik oranlarını düşürerek yerel halk için istihdam yaratma noktasında önemli bir fırsat sundu. Bugün, Nevşehir’de yaklaşık 30 kişilik bir istihdam sağlıyoruz ve bu sayıyı artırma hedefindeyiz.

Türkiye’nin bentonit rezervleri ve global pazardaki durumu hakkında bir değerlendirme yapar mısınız?

Türkiye, dünya çapında önemli bentonit rezervlerine sahip olan ülkelerden biridir. Özellikle Ünye-Fatsa hattı, Türkiye’nin bentonit üretimi açısından en yoğun bölgesidir. Küresel pazarda, Türkiye 5. sırada yer almakta ve bu rezervlerin işlenmesi, yurtiçindeki ve uluslararası pazarlardaki talepleri karşılamada kritik bir rol oynamaktadır. Bentaş Bentonit olarak, sadece kendi üretimimizi gerçekleştirmekle kalmayıp, bölgemizdeki diğer firmalar için de tedarikçi konumundayız ve uluslararası ihracat ağlarını güçlendiriyoruz.

Fuar katılımlarınız ve küresel pazardaki tanınma oranınız hakkında bilgi verir misiniz?

Pandemi öncesinde, her yıl Türkiye’de bir, yurtdışında ise en az iki fuara katılım sağlıyorduk. Almanya’daki Interzoo ve İtalya’daki Zoomark fuarları gibi önemli sektör etkinliklerine katıldık. Ancak pandeminin ardından markalarımızın tanınmasıyla birlikte fuarlara katılım oranımızı azalttık. Bugün, dünya genelindeki müşterilerimiz markalarımızı tanıdığı için yalnızca tek bir fuar katılımı yeterli oluyor. Global pazarda güçlü bir marka bilinirliği oluşturduk ve bu sayede daha fazla müşteriyle doğrudan bağlantı kurma fırsatı buluyoruz.

Bentonit sektöründeki fırsatlar ve zorluklar hakkında ne düşünüyorsunuz? Türkiye’deki devlet destekleri sektör için yeterli mi?

Bentonit sektörü, Türkiye’deki zengin rezervler sayesinde büyük bir potansiyele sahip. Ayrıca, bu hammadde çok çeşitli endüstrilerde kullanılabiliyor; kozmetik, kağıt, inşaat ve hayvancılık gibi pek çok sektörde talep görüyor. Ancak, sektördeki en büyük zorluklardan biri, hammaddeye ulaşmanın zorlaşması ve global pazarda rekabetin artmasıdır. Türkiye’deki devlet teşviklerinin sektöre katkı sağlaması önemli olmakla birlikte, hibelerin sanayicinin büyümesine katkı sağlamadığını, bunun yerine teşviklerin doğru şekilde yönlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Özellikle büyük ölçekli yatırımlar için KDV istisnası ve teşvik belgesi gibi araçlar daha verimli olacaktır.

Enerji maliyetlerinin sektöre olan etkilerini ve sürdürülebilir üretim için aldığınız önlemleri nasıl değerlendiriyorsunuz?

Pandeminin ardından, enerji fiyatlarındaki artış, üretim maliyetlerimizi doğrudan etkiledi. Özellikle doğal gaz fiyatlarındaki artış, maliyetlerin önemli bir kısmını oluşturuyor. Elektrik fiyatları da sektöre ek bir yük getirmekte. Ancak, işçilik maliyetleri de son yıllarda oldukça arttı. Bu durum, üretim süreçlerimizi zorlaştıran bir diğer faktör oldu. Sürdürülebilirlik konusunda, çevreye duyarlı üretim yöntemlerine önem veriyor ve sürekli olarak verimlilik artırıcı teknolojilere yatırım yapıyoruz. Yenilenebilir enerji kaynaklarını değerlendirme noktasında çalışmalarımız sürüyor ve sektördeki en iyi uygulamaları takip ederek bu alanda da ilerlemeyi hedefliyoruz.

Bentonit ve sağlık sektöründeki algılar hakkında halkı bilgilendirme çalışmalarınız var mı?

Bentonit, aslında sağlık alanında da çok faydalı bir maddedir. Hayvancılık sektöründe, beslenme düzenini destekleyen bir katkı maddesi olarak kullanılırken, kozmetik ve ilaç sektörlerinde de yer bulmaktadır. Bunun yanı sıra, çevreye zarar vermeyen ve doğal bir hammadde olması, onu daha cazip hale getirmektedir. Ancak bu alandaki yanlış algıları ortadan kaldırmak amacıyla sürekli olarak eğitim ve bilgilendirme çalışmalarını yürütüyoruz. Bentonit, halk sağlığı açısından herhangi bir tehdit oluşturmamakta ve çevre dostu bir ürün olarak, sürdürülebilirlik hedeflerimizle uyumludur.

Bentaş Bentonit’in geleceği için hedefleriniz nelerdir?

Bentaş, sadece bentonit üretimiyle değil, aynı zamanda kendi markalarıyla da uluslararası alanda büyümeyi hedefleyen bir gruptur. Şirketimiz, önümüzdeki yıllarda, grup firmalarını bir holding yapısında birleştirerek daha büyük yatırımlar yapmayı ve sektör lideri konumunu pekiştirmeyi planlamaktadır. Ayrıca, Borsa İstanbul’a kote olma hedefimiz de uzun vadeli stratejilerimiz arasında yer alıyor. Ancak, bu adımı atmak için önce şirketimizin mali ve operasyonel olarak olgunlaşması gerektiğine inanıyoruz.

Borsa hedefiyle ilgili daha fazla bilgi verebilir misiniz?

Borsa hedefimiz, büyüme sürecimizin doğal bir uzantısıdır. Şu anda, finansal ve operasyonel yapımızı güçlendiriyoruz. Ancak, birkaç yıl önce borsa kotasyonu için uygun şartlar oluşmadığı için bu planı ertelemiştik. Önümüzdeki dönemde bu hedefi tekrar gündeme almayı ve yatırımcılarımıza katma değer sağlayacak projelere imza atmayı planlıyoruz. Borsa sayesinde, kaynaklarımızı daha verimli kullanarak grup firmalarımıza daha fazla yatırım yapabileceğiz.

Sanayicinin finansmana erişim sorunları hakkında görüşleriniz nelerdir?

Son iki yıl içinde finansmana erişim, sanayiciler için ciddi bir engel haline geldi. Bankaların kredi faiz oranlarının yüksekliği ve kredi limitlerinin kısıtlı olması, yatırım yapmayı ve büyümeyi zorlaştırıyor. Özellikle enflasyon ortamında, yüksek maliyetler ve faiz oranları sanayicinin rekabet gücünü düşürüyor. Devletin, sanayicilerin finansmana erişimini kolaylaştıracak politikalar geliştirmesi gerektiğini düşünüyoruz. Merkez Bankası’nın faiz politikaları, kredi erişimi ve bankaların finansman sağlama yöntemlerine dair daha esnek bir yaklaşım benimsemesi, sektörün sürdürülebilir büyümesi için kritik öneme sahiptir.