Fiyat istikrarsızlığı iştah artırdı
Ferrero Genel Müdürü Gümüşlüoğlu, “Türkiye’de fındık fiyatlarındaki istikrarsızlık rakip ülkelerin üretim iştahını artırarak yeni ekim alanları oluşmasına neden oldu. Daha önce sadece Türkiye ve İtalya ile sınırlı olan fındık üretimi bugün dünyanın hemen hemen her coğrafyasına yayılmış durumda.
info@karadenizekonomi.com / 1.12.2019
Dünyanın en büyük 3’üncü çikolata üreticisi olan ve 10 sene içerisinde toplam büyüklüğünü 2 katına çıkaran Ferrero, fındıkta değerli tarım uygulamaları ile potansiyelini daha da artırmak istiyor. Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan Ferrero Genel Müdürü Azmi Gümüşlüoğlu, ürünlerinin olmazsa olmazının fındık olduğunu vurgulayarak, “Türkiye dünyanın en büyük fındık üreticisi, Ferrero açısından bakıldığı zaman da önemli bir pazar. Çünkü firmamız dünyanın en büyük fındık alıcısı konumunda. Grubumuzun markalarının fındık ihtiyacı artıkça Türkiye’den talebimiz de her sene artıyor. Bizde bu nedenle Türkiye’deki fındığın miktarını ve kalitesini artırmakla ilgili çok önemli çalışmalar yürütüyoruz.” dedi
Fiyat dalgalanmaları dünyadaki dikim alanlarını artırdı
Gümüşlüoğlu, “Yıllık olarak bakıldığı zaman Türkiye’nin fındık üretim ortalaması 600-650 bin ton civarında ve bu oran dünya fındığının yüzde 74’üne denk geliyor. Ama daha önceki senelerde daha yüksek bir orana sahiptik. Yüzde 85’lerden bu oranlara indik. Fiyatlardaki dalgalanmalar rakip ülkelerin yatırımlarını artırmalarına neden oldu. Daha önce sadece Türkiye ve İtalya ile sınırlı olan fındık üretimi bugün dünyanın hemen hemen her coğrafyasına yayılmış durumda. Bizde Türkiye’de ki fındığı hem miktar hem kalite açısından artırmak için Ferrero Değerli Tarım Projesi’ni başlattık. İstiyoruz ki kaliteli fındığa daha yüksek fiyat ödeyelim. Buradaki amacımız da doğru tarım uygulamaları ile fındığın bakımının 12 aya yayılmasını teşvik ederek verimliliği ve kaliteyi artırıp 650 bin ton üretimi 1 milyon tonlara çıkarmak. Çalışmamız etkisini göstermeye başladı. Geçenlerde Ordu’da örnek bahçelerimizden birini ziyaret ettik. 3 sene öncesinde 114 kilo olan dönüm başına verimlilik bu sene 300 kiloya çıktı. Bu da demek oluyor ki var olan kapasiteden daha fala üretim mümkün.” diye konuştu.
Başvuru yapan her çiftçiye ulaşmaya çalışıyoruz
Karadeniz’deki fındık alanlarının dünyada rakipsiz olduğunun altını çizen Gümüşlüoğlu, “Bugün fındığa ayırdığımız toplam tarım alanın dünyada eşi yok. Ayrıca fındıkta yüz yıllık bir geçmişe sahibiz. Bunlar bizim için oldukça avantajlı bir durum ve bunu iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Doğru tarım uygulaması gerçekleştirmemiz lazım. Topraktan başlayarak, seçtiğiniz fide, budama, sulama, gübreleme ve teknoloji kullanımı oldukça önemli. Biz bu anlamda bugüne kadar 35 bin çiftçiye eğitim verme şansı bulduk. Bize başvuru yapan her çiftçimize ulaşmak için 5 tane bölge müdürlüğü kurduk.” ifadelerini kullandı.
Türkiye’de yedi yılda 5 kattan fazla büyüdü
Firma 2013 yılında Manisa’da açtığı fabrikasının ardından açtığı 6 fabrika ile Türkiye’de yedi yılda 5 kattan fazla büyüdü. Dünyada değişen trenlerin yeni alanlar açtığını ve bunların yakinen takip edilmezse başarılı olunamayacağını aktaran Gümüşlüoğlu, “Değişen trendler yeni alanlar açıyor. Mesela Çin’deki çikolata pazarının gelişimi ile ABD’nin ki önemli farklılıklar gösteriyor. Eskiden olduğu gibi tek bir trend hakim değil. Bizde bu anlamda tüketicinin tercihlerini çok yakından takip edip başka neler yapılabilir diye araştırıyoruz ve böylece büyüyoruz. Türkiye’de ilk çalışmaya başladığımızda 32 kişilik bir ekiptik şimdi 1660 kişiyle 1 milyar EURO’nun üzerinde bir iş hacmine ulaşmış durumdayız. Sadece çikolata şirketimizin iç pazar satışları bile 1 milyar TL’nin üzerine çıktı. Tüm bunlar AR-GE ve inovasyon sayesinde oldu.” dedi
Türkiye çıkış yolunu en kısa sürede bulacak
Son olarak mevcut ekonomik durumu değerlendiren ve 2019’daki dalgalanmalardan görece daha az etkilendiklerini belirten Gümüşlüoğlu şunları söyledi; “Kurdaki dalgalanmalardan en az etkilenmek için daha uzun dönemli alımlar ve belli kontratlar dahilinde öngörülebilir fiyatlamalar yapıyoruz. Şu an ki mevcut durumun çok uzun süreli olmayacağına inananlardanım. Evet bugün bir sıkıntı yaşıyoruz ama Türkiye’nin toplam potansiyeli düşünüldüğünde her zaman olduğu gibi yine bir çıkış yolu bulacağız. Bunun 2020 yılında olup olamayacağını söylemem biraz zor 2020’nin ortalarından itibaren kendini göstermeye başlayacaktır.” HABER MERKEZİ