2006 yılından beri fındık sektöründe yer aldıklarını söyleyen Ahmet Ak Gıda Firma Sahibi Halil Ak; “Fırıncılık başta olmak üzere bir asra yaklaşan gıda üretimi ve ticareti tecrübesi bulunan aile firmamız 1996 yılında Ahmet Ak Gıda ve Tük. Mad. San. Paz. Ltd. Şti. ne dönüşerek yine fırıncılık, marketçilik, gübre ve kömür ve turizm ticareti ile büyümeye devam etti. 2006 yılında fındık kırma fabrikasına sahip olan Şeref Fındık firmasını satın alarak bu sektöre girdik. Bünyemizde işlettiğimiz otelimiz var. Fındıkta 3. tesisimizi 2021 yılında devreye aldık. Bunun üzerinde de yatırımlarımız devam ediyor. İhracat çalışmalarımız biraz daha artacak. Hedef pazarlarımız Avrupa ve Uzak Doğu pazarlarına ağırlık vereceğiz. Giresun kalite fındıkta en çok fındık kırma kapasitesine sahip olan işletmeyiz” dedi.

“Üretimde kalite ve verimliliği arttırmak mecburiyetimiz var”

Fındıkta tüm konuşmaların sonucunu fiyat ve rekolteye bağlamamak gerekiyor diyen Halil Ak; “Fiyata karşı fikir yürütmemiz çok isabetli olmaz. Türkiye’de devlet üreticisini ve fındık üretimini düşünmek zorunda. Türkiye, fındıktan gelirinin fazla olmasını sağlamak durumunda. Fındığı sadece fiyat olarak düşünürsek, rekolte tartışmalarına bağlı kalırsak devam edemeyiz. Fındık üreticisini bizim dışımızdaki üreticilerle hem kalite hem verimlilik açısından rekabet edebilir düzeye getirmeliyiz. Bu düzeye gelirse fındık üretimindeki pazar payını muhafaza eder, eğer bunu beceremezsek yüksek fiyatlarla elimizdeki gücü kaybederiz ve pazardaki payımız düşer. Türkiye Ağustos 15’inden Ekim 15’e kadar olan harman döneminde ürettiği fındığı saklayacak ve bundan dolayı fiyatlarda arz baskısı oluşturmayacak şekilde piyasayı organize etmesi gerekiyor. 400 bin ton fındığı lisanslı depoya koyacağız. Lisanslı depoda 5 kalem üreticiye destek var. Üreticiye 5 kalem destekle de arz baskısını önleyeceğiz. Üretici fındığını istediği zaman satacak. Bu tür sıkıntıları ortadan kaldıracak çözüm budur. İstediğim saatte Türkiye Ürün İhtisas Borsası (TÜRİB) ’e girip fındığım üzerinde alış-veriş yapabilirim. Bunu sağlamamız gerekiyor. Bunu yapmam için ürünümü lisanslı depoya koymuş olmam gerek. Bizlerin dekar bazında 80 kilogram fındık üretip hem de herkesi tenkit etme durumumuz olamaz. Üretimde kalite ve verimliliği arttırmak mecburiyetimiz var” açıklamalarını yaptı.

Yeni bir destekleme modeline geçilmeli diyen Ak; “Devlet üreticiyi desteklerken arazi yapısından kaynaklanan zorluklardan dolayı daha çok mücadele eden üreticiyi biraz daha fazla desteklemesi gerekiyor. Birbirimizle nerede rekabet edeceğimizi, nerede muhabbet edeceğimizi bilmemiz gerekiyor. Giresun kalite fındık çok daha farklı. Giresun kalitenin farkını fiyatlandırma da maalesef ön plana çıkartmış değiliz. Üretici ile ürün arasındaki gelir bağımlılığını arttırmalıyız. Üreticinin üretim alanında daha uzun süre bulunmasını sağlamak zorundayız. Tarımı sahipsiz bırakmamalıyız. Genç nüfusumuz tarımsal alanda kalmak istemiyor. Gerekçelerini dinlemek gerekiyor. Çiftçinin yılda bir kez elde edeceği gelirle bir yılını sağlaması, planlaması mümkün değil. Başka bir çıkış bulmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.

HALİL YILMAZER / KARADENİZ EKONOMİ