Madencilik sektöründe 25 yılı deviren son 13 yıldır da bentonitten ürettiği kedi kumu ile dış pazarda önemli bir yer edinen Bentaş Madencilik’in başarısı Avrupa’da kazandığı ödülle tescillendi. World Branding Forum tarafından düzenlenen Brand of theYear 2019 ödülü “evcil hayvan temizliği ve sağlığı” kategorisinde Bentaş’ın ürettiği VanCat markasının olunca biz de bu başarının mimarlarından Bentaş Madencilik A.Ş. Yönetim Kurulu üyesi Mustafa Güzeldal’ı Murat Gürsoy ile Karadeniz Sohbetleri’nde ağırladık.

- Öncelikle bize zaman ayırdığınız için çok teşekkür ediyoruz. Ayrıca kazandığınız ödül için de sizi kutlamak istiyoruz. Kısaca Bentaş Bentonit’i anlatmanızı rica ederek sohbetimize başlamak isteriz.

-Madencilik sektöründe 25 yıllık bir geçmişimiz olmasına karşın 2007 yılında kurulan şirketimiz Bentaş Bentonit A.Ş. ile ülkemizde bulunan beyaz bentonit rezervlerini, çeşitli işlemlerden geçirerek dünyada 56 ülkeye “kedi kumu” ihraç eden bir firmayız. Türkiye pazarının yüzde 80’inden fazlasını biz domine ettiğimiz rahatlıkla söyleyebiliriz. Ülke genelinde 30’a yakın büyük toptancı ya da iş ortağımız var. Ayrıca hem üretim kapasitesi hem de paketleme kapasitesi olarak da Avrupa’da ilk sıralarda yer bulan firmadan birisiyiz. Bugün 180 bin ton granül üretim kapasitesine sahibiz ve 200’e yaklaşan kalifiye çalışanımıza istihdam olanağı sağlamış durumdayız.

-Bildiğimiz kadarıyla Türkiye zengin bentonit kaynaklarıyla dünya lideri konumunda ve en büyük rezervler de bulunduğumuz bölgede. Anladığımız kadarıyla bu rezervlerde sizin payınıza düşen rakam hiç de azımsanmayacak ölçüde.

-Haklısınız… Türkiye’deki beyaz bentonit rezervlerinin yüzde 90’a yakın kısmı Ordu-Ünye-Fatsa civarındadır. Bu rezervlerin önemli bölümü şirketimiz himayesindedir. Mesela, Ünye’de İnkur ve Üçpınar ile Kumru ilçesinin yanı sıra Ankara’nın Kazan ilçesinde rezerv alanlarımız var. İnkur mevkiinde bulunan işletme ruhsatlı sahamız 3 bin 51 hektarlık geniş bir alan kaplamaktadır. Sahada şuanda 3 farklı noktada işletilmekte olan ocaklar farklı kalite ve özellikte bentonitler içermektedir. Şu ana kadar devam eden çalışmalar sonucunda sahada 2,5 milyon ton rezervin varlığından bahsedebiliriz. Yine Ünye’de Üçpınar mevkiinde yer alan işletme ruhsatlı sahamız bin 472 hektar alan kaplamakta olup sahada yapılan çalışmalarda 2 milyon ton bentonit rezervi tespit edilmiştir.

-Diğer sahalarda durum nedir?

-Ordu ili, Kumru ilçesi sınırlarında bulunan arama ruhsatlı bentonit sahamız bin 875 hektar alan kapsamakta olup 750 bin ton bentonit rezervi tespit edilmiştir. Ayrıca, Ankara’nın Kahraman Kazan ilçesi sınırlarında da iki adet işletme ruhsatlı diatomit maden sahalarımız toplam bin 100 hektarlık bir alanı kapsamaktadır. Toplam 30 milyon ton rezerv topaklanmayan kedi kumuna uygun olup, bu madenden endüstriyel girdiler için tarım, hayvancılık, yalıtkan, boya sanayi vb. gibi çeşitli alanlarda katma değeri yüksek yarı mamul ve mamul ürünler imal edilmektedir.

-Yani, sadece kedi kumu değil başka katma değerli ürünler de ilgi alanınızda… Doğru mu anladık?

-Evet… Bentonit kedi kumunun yanında, seramik için mikronize bentonit de ürettik. Hindistan başta olmak üzere İtalya, Birleşik Arap Emirlikleri ve Çin gibi ülkelere mikronizebentonit satıyoruz.Ayrıca iş ortaklarımızdan gelen, natürel olmak koşuluyla uygun fiyatlı ikinci bir ürün talepleri doğrultusunda, topaklanmayan diatomit kedi kumunu da piyasaya sunuyoruz.

-Sohbetimizin başından bu yana hep kedi kumu üzerinde durdunuz. Kedi kumu nedir ne işe yarar? Biraz da bundan bahseder misiniz?

-Kedi kumu minik dostunuzun tuvalet ihtiyacını hijyenik bir ortamda güvenle gerçekleştirebilmesi için sahip olmanız gereken bir üründür.2007yılında ihracata yönelik kurulan şirketimizde 2009 yılında üretim faaliyetlerine başladığımızda bentonitten kedi kumu üretimine öncülük ettik. Şimdilerde ise elde ettiğimiz kedi kumlarının yüzde 85’ini yurtdışına satıyoruz.

-Biraz da ihracat üzerine rakamlarla konuşalım isterseniz?

Çoğunlukla Avrupa ülkeleri olmak üzere dünyada 56 ülkeye ürün satıyoruz. Almanya ve Fransa ve İtalya en önemli partner ülkelerimiz. Kısa vadede sadece Avrupa için ürün yapmak ve satmak cazip gelmişti bize ama artık Asya pazarında Çin ve Güney Kore gibi yeni hedeflerimiz var. ABD ve Uzakdoğu’ya mesafeler bir hayli fazla olduğu için ürün sevkiyatı gerçekleştiremiyorduk. Ama artık daha global bakıyoruz. O nedenle Avrupa’da bir dağıtım üssü planlamamız olacak. Geçen yıl toplamda 100 milyon lira düzeyinde bir ihracat rakamına ulaştık. Bu yıl için hedefimiz 150 milyon liralık ihracat rakamına ulaşmak olacak.

-Yeni yatırım planlamalarınız var mı?

-Ordu ve Fatsa’da olanlara ilave ambalaj amaçlı bir depo ve Ankara’da bir başka yatırımımız var. Bu yıl içinde Nevşehir’de de benzer bir girişimimiz olacak.

-Geçtiğimiz günlerde Ordu Valisi Seddar Yavuz ve Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı M. Hilmi Güler’in bulunduğunuz Fatsa Organize Sanayi Bölgesi’ne bir ziyaret gerçekleştirdiğini biliyoruz. Bu ziyareti sizin açınızdan nasıl değerlendirirsiniz?

-Ben aynı zamanda Fatsa OSB yönetim kurulu üyesiyim. Bizim aslında yerelle ilgili bir sorunumuz yok ama genele baktığımızda bürokratik engellemelerden kaynaklı ciddi sorunlar yaşıyoruz. Bu türden şikâyetleri zaman zaman dile getiriyoruz. Genel itibariyle bürokrasi bizim hızımıza yetişemiyor ve bu da daha büyük adımlar atmamıza engel. Şu anda 200 personel ile üretim ve istihdam kapasitesinin artması için çalışırken özellikle maden ruhsatı konusunda bürokratik engellere takılıyoruz. Oysa bu tür aksaklıklar yaşamamamız gerekiyor. Yine kendi işletmemiz adına konuşacak olursak diğer firmaların yarı mamul satışının yanında biz katma değerli ürün üretip satıyoruz. Yani uç ürün veya market ürünü yapıyoruz.  Avrupa’nın en büyük marketler zinciri DN Marketler’e biz ürün sağlıyoruz. Ama diğer sektör temsilcileri katma değerli ürün yapmazken biz onlarla aynı gümrük vergilerini ödüyoruz Bunun giderilmesi gerekiyor. Kaldı ki işçilik ve paketlemesi ile her şeyi burada yapıyoruz.

-Yani kedi kumunda bir dünya markası yarattınız…

-Aynen öyle… Avrupa’da her noktaya ulaşmış olmanın vermiş olduğu mutlulukla son 2-3 yılda kendi markalarımıza yatırım yapmaktayız. Bugün VANCAT markamız 40’ı aşkın ülkede, CAT’S WHITE markamız 15 ülkede satılmaktadır. Bentaş olarak ilk hedefimiz Türkiye’nin üretimden satış yapan ikinci 500 ile üretimden ihracat yapan yine ikinci 500 firmaları arasına girebilmek. İkinci hedefimiz ise marka değerlerimizi arttırmak, VANCAT ve CAT’S WHITE markalarımızı tüm dünyada tanınır hale getirebilmek olacak.

-Son olarak aldığınız ödülle ilgili konuşmak isteriz ama öncesinde bu ödül size bir de sorumluluk yüklemiş olsa gerek…

-Tam da öyle oldu. Bu ödül bize mutluluğun yanı sıra sorumluluk da verdi. Daha çok araştırma ve geliştirmeye zaman ayırdık, bütçe ayırdık ve AR-GE laboratuvarımızı tamamladık.

-Gelelim ödüle... Son olarak da bu başarı öyküsünü sizden dinlemek isteriz…

-İngiltere merkezli kâr amacı gütmeyen bir organizasyon olan World Branding Forum tarafından iki yılda bir düzenlenen World BrandingAwardsAnimal Edition ödüllerinde markamız VanCat, “Evcil Hayvan Temizliği ve Sağlığı” kategorisinde yılın markası ödülüne layık görüldü. Temmuz ayının başlarında, Avusturya Cumhurbaşkanı’nın resmi ofis ve ikametgahı olan Hofburg Sarayı’nın taht odasında düzenlenen görkemli gecede yılın markası ödülünü alan BentaşBentonit CEO’su Turgay Ömür, “global pazarda yaptığımız çalışmalar sonucunda böylesine önemli bir ödüle layık görülmüş olmamız bizi çok mutlu etti ve evcil hayvan ürünleri sektöründe bu ödülü alan ilk Türk markası olmanın gururunu yaşıyoruz” dedi. Biz de Turgay beyin sözünü ettiği bu gururu fazlasıyla yaşıyoruz.