Türkiye’den yıllık yaklaşık 200 bin ton kabuklu fındık alımı yapan Ferrero, bunun yüzde 50’sini bizzat kendisi üretimle değerlendiriyor.Türkiye’de verimliliği de artırmak isteyen şirket, kalitenin hedefledikleri duruma gelmesi halinde fındık alımlarını 3 kat arttırabilecek.

Kinder ve Nutella gibi dev markaları bünyesinde barındıran Ferrero’nun Türkiye’den bu yılki fındık alımının tutarı 2 milyar TL’yi buldu.Ferrero Fındık 

Şirketi’nin Operasyon Direktörü Aldo Uva, Türkiye’nin verimlilik konusunda bazı ülkelerden geride olmasına rağmen halâ yerini doldurabilecek bir ülkenin bulunmadığına dikkat çekti.

Gelişen sağlık trendi ile beraber yakın bir zamanda şekerleme ve karamel tarzında ürünlerin azalacağını, marketlerde bunların yerini kuru meyve ve kuru yemişlerin alacağını söyleyen Uva, “Türkiye bir madenin üstünde oturuyor. Bunun adı da fındıktır. Fındıkta daha iyi pozisyon alırsa, dünyada daha fazla belirleyici olabilir” diye konuştu.

Türkiye ve dünyadaki fındık çalışmaları üzerinde bilgi veren ve aynı zamanda İnovasyon ve Stratejik İş Birimlerinden Sorumlu Başkan Yardımcısı da olan Aldo Uva, özellikle kaliteyi teşvik etmek için, böyle üretim yapana daha fazla ödeme yaptıklarına dikkat çekti.

-Fındık bahçesinde 140 yerine 40 gün...

Getirdikleri prim teşviği ile üreticilere yüzde 10 fazlasıyla, premium kaliteye ulaşanlara ise yüzde 20 daha fazla ödediklerini hatırlatan Aldo Uva şunları söyledi:

"Ancak son yıllardaki göstergeler hiç de iyi değil. Türkiye her yıl yüzde 10-15 verim kaybediyor. Türkiye’de bir hektardan 800 kilo verim alınırken Şili’de bu rakam 3 bin 200 kiloya kadar çıkıyor. Arada 4 kat fark var. Türkiye’de ağaçlar yaşlı. Çiftçi yaşlı. Gerektiği kadar bahçede durmuyorlar. Bir çiftçinin bahçesinde 140 gün kalması gerekiyor. Araştırmalara göre bu rakam Türkiye’de 40 gün. Gübreleme ve sulamayı vaktinde yapmak gerekiyor. Çiftçiler kooperatif kurabilir, organize olabilir. Alımlarda eli daha güçlü olur. Fındık Türkiye için stratejik olmalı, taktiksel değil. Biz kurallar çerçevesinde her türlü yardımı yapmak istiyoruz.”