Ülkesine geri dönüş amacını “rekabet gücünü daha üst düzeye taşımak” olarak tanımlayan iş adamı, “2016 yılında Türkiye’ye dönüş yaparak aynı düzeni burada da kurdum. Rekabet gücümü daha yüksek tutabilmek için kendi memleketimde yapıyorum. Yatırım için Ordu’yu seçme nedenim tamamen milliyetçi duygularımdan kaynaklanıyor. Black Sea Mobilya olarak, Ordu’nun ilk koltuk takımı ve baza-yatak-başlık-ped imalatçısı olarak 30 yıla yaklaşan deneyimimizi kendi tarz ve kalitemizle bütünleştirmeye devam ediyoruz. ” ifadelerini kullanırken 5 dönüm arazi üzerinde 4 bin 200 metrekare kapalı alanda 45 kişiye istihdam yaratmış olmanın haklı kıvancını da taşıyor.

Büyümek istiyoruz fakat OSB de yer yok!

Black Sea markasıyla baza üretiminden yatak ve başlığa ve de koltuk üretimine kadar birçok kalemde oldukça kaliteli ürünlerle pazarda yer aldıklarını belirten Somun, işlerin daha da gelişmesinin önündeki en büyük engel olarak da Ordu’da üretim yapacak alanlardaki fiziki yetersizlikleri görüyor. Başarılı iş adamı, “şu anda burada kiracıyız. Büyümeyi çok istiyoruz. Bulunduğumuz yer alan olarak da bize küçük gelmekte. Fakat Ordu Organize Sanayi Bölgesi’nde (OSB) tamamen dolduğu için bize verilecek bir yer yok. O nedenle çözüm arayışlarımız devam ediyor. Ne zamanki böyle bir yer tahsisi söz konusu olur o zaman üretim ve istihdam kapasitemiz daha da artacaktır. Aslında sadece bizim yaşadığımız bir sorun değil. Dolayısıyla ikinci OSB’nın bir an önce hayata geçmesiyle sorunun aşılacağına inanıyorum” tespitini yaparken pandemi ile geçen bir yılı ve ihracat potansiyellerini de şu sözlerle anlattı:

“ 2020 yılında salgının ilk çıktığı dönemlerde herkes gibi biz de bocaladık. Bir buçuk ay gibi bir süre kapandık. Tekrar açıldıktan sonra yoğun bir şekilde çalışmaktayız. 2021 yılı için yaklaşık yüzde 30’luk bir büyüme hedefliyoruz. Hollanda dışında Belçika ve Almanya’ya ihracatımız var. Diğer ülke pazarlarına açılmayı da planlıyoruz.”

KDV iadelerinde Avrupalı gibi düşünmeliyiz

Başarılı girişimciye ülkemizde yatırımların hızlanmasının önündeki engelleri sorduğumuzda aldığımız cevaplar da şöyle oldu: “Günlük işlemler yavaş yürüyor. Bürokratik engellemeler de devam ediyor. Bu noktada daha fazla kolaylık sağlanabilirse diğer ülkelere göre daha rekabetçi konuma gelebiliriz. Yine bizim yaşadığımız en büyük sorunlardan biri de tamamen ihracat yaptığımız için sürekli KDV iade alacaklı oluyoruz ve bu ödemelerin yavaş gerçekleşmesi performansımızı etkiliyor. Bakın Avrupa’da bir önceki ayın KDV’si bir sonraki ayda hesaplanır. Yani mükellef ödemesi gerekirse bir sonraki ay ödemesini yapar. Kontrollerini de sonradan yapar.” KARADENİZ EKONOMİ