30 yılı aşkın süredir sektörde var olan Dost Fındık’ın ikinci kuşağı Sinan Atik iş yerinde disipline önem veren bir isim.  Bir önceki kuşak sayesinde tecrübe edindiği disiplinli çalışmayı ilke edindiğini belirten Atik yöneticilik tutumunu şöyle aktardı; “Disipline çok önem veren biriyim ve çalışanlarımızdan da bunu beklerim. 300’e yakın çalışanımız var. Yapılan her işle tek tek ilgilenmem zamansal anlamda mümkün değil. Bu nedenle işleri güvenilir dürüst,  çalışkan ve işini seven profesyonellerle ekip çalışması içinde yürütmeye dikkat ederim. Ayrıca çalışanlarımıza sorumluluk yüklemeyi seven bir anlayışla hareket ederim. Alınan sorumluluğun etkisiyle yapılan işin başarıyı artırdığını düşünürüm.

Eğitim tecrübe ile harmanlanmalı

Türkiye’de ve dünyada yeterince eğitim almamış olmasına rağmen başarıyı yakalamış bir çok örnek olsa da ben iyi bir eğitimin mutlaka olması gerektiğini savunanlardanım. Özellikle içinde bulunduğumuz dünya konjonktüründe eğitim zaruri bir ihtiyaç. Eğer aldığınız eğitimi büyüklerinizden edindiğiniz tecrübelerle harmanlarsanız başarıyı yakalamak zor değil.  Çalışmayı sevmek daha doğrusu yaptığın işi sevmekte önemli bir ayrındı. Mesela ben şirkette uzun saatler mesai harcıyorum ve bunu zorunlu olduğumdan değil sevdiğim için yapıyorum. Maddi ve manevi olarak kendimi işime adamış vaziyetteyim. Ve bundan keyif alıyorum.

X kuşağı risk alma konusunda çekimser

Zaman değişiyor içinde yaşadığımı çağ teknolojinin gelişimine bağlı olarak daha sanal bir hale gelemeye başladı ve öncelikler değişti. Bizler itaatkar ve otoriter bir kuşakla özgür ve otoriteye kafa tutan bir kuşak arasında sıkıştık. Yani ikisini de yansıtıyoruz. Fakat işimizi yaparken 10 yıl sonrasının asıl tüketicileri olacak olan milenyum çağının gençlerine göre hedefler koymaya çalışıyoruz. Bizden önceki kuşakla da bu sebepten dolayı çatışmalar yaşayabiliyoruz. Çünkü; onlar bu çağı anlamada biraz zorlanabiliyorlar. Ve risk almak konusunda daha çekimserler. Karar verirken uzun uzadıya düşünmek istiyorlar. Bu durum genelde çatışmaya yol açsa da ortak bir paydada buluşmanın yolunu bulabiliyoruz. Bulamazsak eğer zaman kimin haklı olduğunu gösteriyor. NAZAN BEDİR/KARADENİZ EKONOMİ