Murat Gürsoy ile Karadeniz Sohbetleri’nde bu hafta Giresun’dayız. Dünyanın en kaliteli fındığının yetiştiği bu topraklarda kuruluşu Cumhuriyet’in 10. yılına denk gelen ve bugünlerde 87. yaşını süren Yavuz Gıda’nın CEO’su Bülent Yavuz’a konuk olduk. Köklü geçmişini yeni milenyuma kolayca entegre eden ve yakından takip ettiği teknolojik gelişmelerle sağlıklı bir büyümeyi seçen firmanın İSO ilk 500 referans listesine girmesinin altında yatan neden de bu olsa gerek.

-Sizi her dönem ISO 500 referans listelerinde görmekteyiz. Hatta “şampiyonlar ligi” diye adlandırılan sıralamada kentinizden yer alan tek firmasınız. Tohumları Cumhuriyetin 10.’ncu yılında atılan firmanızı kısaca anlatmanızı isteyerek sohbetimize başlayalım.

-Yavuz Gıda veya uluslararası piyasadaki adıyla Yavuz Hazelnut Products, 1933 yılında Giresun’da kuruldu. O yıllarda başlayan ticari faaliyetlerimizde önceliğimiz iç pazar ağırlıklı olmuştu. Edindiğimiz deneyimlerle bir süre sonra ihracata da yöneldik. Uluslararası ticaretin ilk adımlarını 1940’lı yıllarda attık. 1982 yılında işlenmiş ilk üretim tesisimizi kurarak, fındık ihracatına başladık

-Sizinle ilgili bir yazıda okuduğumda 2000’li yılların bir dönüm noktası olduğunu fark ettim. Neler değişti o dönemden sonra?

-Biliyorsunuz yeni milenyumun başlangıcı… Dolayısıyla yeni bir döneme uyum sağlamamız, gelişen teknolojiyi yakından takip etmemiz, kalitemiz ve hizmetlerimizi her geçen gün daha da arttırmamız gerektiğinin bilinciyle farklılığımızı ortaya koymaya başladık. Buna sağlıklı büyüme diyoruz.

-Ve bu size ihracata yönelik yeni bir ivme kazandırdı…

-Evet… 2003 yılında yatırımlarımızı önemli ölçüde arttırarak, sınırların artık geçerli olmadığı küresel dünya ekonomisinde sektörümüzün öncü firmaları arasındaki yerimizi koruduk. Müşterilerimizin artan hizmet beklentilerini karşılamak için 2011 yılında Almanya’da Yavuz Haselnuss Gmbh firmasını kurduk. Böylece özellikle gümrüklenmiş ürün almayı isteyen müşterilerimize daha hızlı hizmet vermeye başladık.

-Geçtiğimiz yıl yeni bir tesisi daha faaliyete geçirdiniz. Buradaki amaç sürdürülebilir üretim anlayışınızla örtüşüyor olsa gerek. Ve tabi ki daha çok dış satım…

-Uluslararası ticaret faaliyetimizi arttırmayı istiyoruz. O nedenle son teknoloji ve modern üretim teknikleri ile üretimimize devam etmek zorundaydık. 2019 yılında yeni üretim tesisimiz, Giresun Bulancak ilçesindeki Organize Sanayi Bölgesi alanında faaliyetlerine başladı. Sürdürülebilir üretimimiz ile ülke ekonomisine ihracat ve istihdam ile katma değer sağlamaktayız. Bugün itibariyle işlenmiş ve natürel fındık üretimi olarak iki ayrı tesisimiz bulunmaktadır. Ürünlerimizi başta Almanya, Hollanda, Çin, Fransa, Belçika, Avusturya, ,İsviçre ve İskandinav Ülkeleri olmak üzere tüm Avrupa ülkelerine ve ABD, Uzakdoğu, Rusya ve Afrika ülkelerine ihraç etmekteyiz.

-Bir yandan böylesine yüksek bir başarı çizgisi yakalarken diğer yandan da sosyal sorumluluklarınızı da aksatmadınız. Bu bir strateji midir?

-Tamamen öyle. Ticari faaliyetlerimizi destekleyen sürdürülebilirlik stratejisi ile sosyal, ekonomik ve çevresel faktörleri dikkate alarak üretim yapmaktayız. Fındık tarımının gelecek nesillere aktarılabilmesini sağlayan sosyal ve zirai destek uygulamalarına “Yavuz Fındık Sürdürülebilir Tarım Projesi” kapsamında yer vermekteyiz. Şirketimiz “Fındık Emekle, Çocuk Sevgiyle Büyür” kurumsal sosyal sorumluluk projesi kapsamında mevsimlik tarım işçisi ailelerinde çocuk işçiliğini engellemek üzere çalışmalar yapmaktadır. Bununla birlikte fındık üreticilerine verdiğimiz zirai destek ile kaliteli fındık üretimini desteklemekteyiz.

Teşekkür ediyoruz…