Bu görüşe göre, 2024 yılı, özellikle 31 Mart yerel seçimlerinden sonra daha zorlu bir sürece işaret ediyor. Ancak, krizi fırsata çeviren, inovasyon yapan ve iyi pozisyon alan şirketlerin 2024 yılında fark yaratacağı gerçeği ön plana çıkıyor.

2024 yılında özellikle ülkemiz sanayicisi, ihracatçısı ve KOBİ'leri için yatırım ortamının sağlanması, özel imkanların sunulması, mevcut istihdamın korunması ve yeni yatırımların teşvik edilmesi büyük önem taşıyor. Bu bağlamda, dünya bankasının Türkiye'ye yönelik 750 milyon dolarlık finansman sağlama kararı, özellikle yenilenebilir enerji alanındaki yatırımları destekleyerek ekonomiye olumlu bir ivme kazandırabilir.

Ancak, şirketlerin sadece ekonomik dalgalanmalara değil, aynı zamanda yapay zeka ve yeni teknolojilere de dikkat etmeleri gerekiyor. Uluslararası dengelerdeki değişimlere hızlı adapte olan şirketler, rekabet avantajı elde edebilirler.

Bu hafta faiz artırımı beklentilerine dair haberler basında geniş bir şekilde yer buldu. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) faiz kararının açıklanacağı toplantıda, faiz artışlarının devam etmesi bekleniyor. Ancak, artış hızının azaltılması öngörülüyor. TCMB'nin bu yönde atacağı adımlar, ekonominin seyri açısından kritik bir öneme sahip.

Ekonomistlerin beklentilerine göre, politika faizindeki artışın bu ay 250 baz puan olması bekleniyor. Haziran ayından itibaren başlayan sıkılaştırma sürecinin, "seçici kredi ve miktarsal sıkılaştırma" kararları ile desteklendiği belirtiliyor. Ancak, TCMB'nin faiz artışındaki hızını düşürmesi, enflasyonun kontrol altına alındığına dair bir sinyal olarak değerlendirilebilir.

Tüketici fiyatlarında yaşanan artışlar, enflasyonun yüksek seviyelerde seyrettiğini gösteriyor. TCMB'nin dezenflasyon için gerekli sıkılık düzeyine yaklaşıldığı ifade ediliyor. Ancak, piyasa tahminleri enflasyonun 2024 sonunda hala yüksek seviyelerde olacağı yönünde.

2024 yılı, şirketler için krizi fırsata çevirme ve pozisyonlarını güçlendirme yılı olabilir. Hem ekonomik dalgalanmalara karşı direnç gösterme hem de teknolojik gelişmeleri yakından takip etme konusunda şirketlerin dikkatli olmaları gerekiyor. Ayrıca, hükümetin yatırım iklimini güçlendirmeye yönelik adımları, iş dünyası için olumlu bir perspektif sunabilir.

Haftanın sözü:

Bahane kıl gibidir, herkeste bulunur. Ama çare akıl gibidir, az kişide bulunur.