24.06.2023
Kurban Bayramı molasına ülke olarak ihtiyacımız olduğu açık bir gerçektir. Ülkemizin güzel insanları son zamanlarda bir dizi zorlu olayla karşı karşıya kaldı.
Covid-19 salgını, Rusya-Ukrayna savaşı ve 100 yılın depremi, 11 ilde 50 binden fazla insanımızın hayatını kaybetmesine neden oldu. Ardından ülkemiz yüksek enflasyon, oynak döviz kurları ve faiz üçgeniyle mücadele etti. Bu belirsizlikler, 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimleriyle sona erdi ve yeni ekonomi yönetimi göreve başladı. Asgari ücret 11.402 TL olarak belirlendi. Ancak, yüksek enflasyonu çözmediğimiz sürece her yıl 3-4 kez asgari ücret açıklayan bir ülke konumuna geleceğiz. Çözüm, yüksek enflasyona neden olan sebeplerle mücadele etmekten geçiyor. Kurban Bayramı öncesi ekonominin ateşi yüksek olsa da, kısa bir tatil sonrası sorunlar kaldığı yerden devam edecek. Bu nedenle bayramın tadını çıkarmalı, sevdiklerimizle hasret gidermeliyiz.
Bayramların Değerini Yitirmesi ve Geleneklerin Korunması:
Bayramlar eskiden akrabaların bir araya geldiği, özlem giderildiği tadına doyulmaz günler demekti. Ancak günümüzde bu anlamını biraz yitirmiş gibi görünüyor. Artık bayramlar, tatil yörelerine kaçmak için bulunmaz fırsatlar olarak görülüyor. Yoğun iş stresi ve modern çağın sıkıntılarından bunalan aileler, bayram tatillerini yıllık izinler gibi değerlendirdikleri için akrabaların bir araya gelmesi pek sık yaşanmıyor. Özellikle gençler ve çocuklar, bu yakın ilişkileri pek deneyimleme fırsatı bulamıyorlar. Gençler, kendi arkadaşlarıyla kendi programlarını yapmaya başlarken, çocuklar bile bayramın sadece tatilden ibaret olduğunu düşünebiliyorlar. Aileler, eğer imkanları varsa günlerce önceden tatil planları yapmaya başlıyor ve belki sadece bir telefonla yakınlarının bayramlarını kutlamakla yetiniyorlar. Televizyonlar ve bilgisayarların hayatımızda bu kadar etkili olduğu, iletişim kablolarıyla sarmalandığımız bir dönemde, akrabalarla ve aile büyükleriyle bir araya gelinen bayramları yaşamış olan bizler, çocukların ve gençlerin bayramların bu yönünü iyi bilmediklerini söyleyebiliriz.
Ancak, dünün çocukları olarak bugünün yetişkinleri olarak bizler de "Bayramların eski tadı yok." diyoruz. Eğer bu düşünceyi biraz olsun değiştirebilmek istiyorsak, bir adım atabiliriz. Çocuklar yaşamadıkları, görmedikleri ve bilmedikleri hiçbir şeyi uygulayamazlar. Bu nedenle, çocuklarımıza bazı alışkanlıkları kazandırmak, önce bizim uygulamamız ve onlara model oluşturacak davranışlarda bulunmamızla gerçekleşir. Burada da önce bizim bazı değerlere sahip çıkmamız ve geleneklerimizin korunmasına ve yaşatılmasına özen göstermemiz gerekiyor.
Haftanın Sözü
Her Şey Bayram Tadında Olsun