Özellikle fındık sektöründe ihracatçıyı hedef göstermek, hayali fındık sektöründe baronlar varmış havası estirme alışkanlığına şimdi TMO’yu hedef yaparak herkesi şaşırtmaya devam ediyorlar. TMO başarılı bir şekilde fındık alımlarını sürdürüyor. Şimdiden TMO alımları uzatmalı demek yanlış. Yılbaşı geldiğinde böyle bir duruma ihtiyaç varsa zaten TMO geçmişte olduğu gibi yine alımları uzatır. Ama bunu bugünden tartışmak TMO’yu hedef göstermenin fındık sektörüne üretici kesimine bir faydası olmaz. Bu ayrıştırma, suçlama hedef gösterme dili bu anlayış ülkemi de yerel sanayicilerimize ve üreticimize bugüne kadar sonuç kısmına baktığımızda hep zarar veren bir tablo ortaya çıkarmıştır.

Üreticimizi savunmak için TMO’yu, sanayiciyi hedef göstermek suçlamak gerekmiyor. Ayrıştırma dili değil çözüm dili birlik ve beraberlik dili sorunları fındık sektöründe çözecektir. Fındık üzerinden siyaset yapmak, fındık üzerinden reklam yapmak gündemde kalmak en kolayı ama önemli olan çözüm üretmek ve birlik ve beraberliği fındık sektöründe tüm paydaşlar arasında korumak olmalıdır.

Bu ülkenin ihracatçısını, sanayicisini hedef almak yetmedi şimdide tüm kesimler tarafından desteklenen Türk fındığına değer katan TMO üretici bazı kesimler tarafından anlamsız bir şekilde hedef alınıyor. Fındık sektöründe son yıllarda sezon öncesi fındıkta taban fiyatını açıklayarak tüm paydaşlardan övgü alan TMO, son zamanlarda gereksiz yere üretici temsilcileri tarafından hedef alınmaya başlandı. TMO bugün olmasaydı müdahale alımları gelmeseydi fındık fiyatlarının 20 TL’ye dahi zor satılacağını çok iyi bilmelerine rağmen Giresun Ziraat Odası Başkan Nurettin Karan’ı, fındık yetişen illerdeki tüm alımları çok yakından takip eden bizzat gelen Başarılı Genel Müdür Ahmet Güldal’ı ve TMO’yu hedef alan açıklamalarını şaşkınlıkla takip ediyoruz. Daha önce yine bir üretici kurumu olan FİSKOBİRLİĞİ’i hedef alan Başkan Nurettin Karan bir türlü hızını alamıyor. Sayın Nurettin Karan’a ve onun gibi düşünenlere şunu sormak isterim; TMO  daha ne yapsın? Sezon öncesi fındık taban fiyatlarını açıklamış yılbaşına daha var 2 ay var. 2 ayda TMO’ya fındık gelirse zaten toplamda 200 bin ton fındık almış olur. Fındık geldi de TMO almıyorum dedi. Daha 1 hafta önce Karadeniz bölgesini gezen alım yerlerinde denetim yapan lisanslı depoculuk toplantısı için Giresun’a gelen TMO Genel Müdürü fındığını TMO’ya veren üreticilerin çok mutlu olduğu gereceğini ortaya koymasından niçin rahatsız olundu anlamış değilim.

Fındığını TMO’ya vermeyi başaran üreticinin ürünü bugün doların yükselmesine göre hesapladığımızda 3 dolara geliyor. Daha fazlasını arz ve talebe göre sezon içinde olup olmayacağını hep beraber göreceğiz. Ancak birde bu eleştirileri yaparken TMO müdahalesi olmasaydı bu fındık fiyatları nereye düşerdi sorusuna cevap vermek lazım. Sezar’ı öldürelim ama hakkını yemeyelim. Tüm paydaşlar TMO sayesinde Türk fındığının değer kazandığını bilmeli. En azından ülkemizde serbest piyasa şartlarının tam anlamıyla oluşacağı şartlar tam olgunlaşana kadar arz ve talep dengesinin şartları oluşana kadar TMO ‘nun müdahale alımlarını bu ülkenin ihracatçısı da savunduğu gerçeğini de iyi görmek gerekiyor.

Üretici kesimlerini çok iyi anlıyorum. Üreticinin menfaatini koruyacaklar ancak bunu yaparken birilerini ötekileştirmeleri hedef göstermeleri gerekmiyor. Ülkemizde fındıkta verim ve kalitenin artması ülke olarak fındıkta kazanımlarımızı korumamız gerekiyor. Fındıkta sadece fiyatı konuşarak sorunları çözemeyeceğimizi izlediğimiz politikaların sonucunda dünyada fındık dikim sahalarının artmaması gerektiğini ülkemiz ve üretici menfaati için görmeli Dünya’da neler olup bitiyor buna bakmalıyız.

Türkiye olarak fındıkta mutlaka kazanımlarımızı korumalıyız. Üreticiyi korumak menfaatlerini korumak TMO’yu veya fındık sanayicisini suçlamaktan geçmediğini artık görmeliyiz. Artık ötekileştirmeyi hedef göstermeyi kavga dilini bırakalım, çözüm üretelim. Dünya ‘da fındık da %85’lik payımız %65’lere düşmüş. Gelin bunların nedenini ve tedbir almazsak sonuçlarının ne olacağını konuşarak günü değil, seneyi değil, geleceği kurtaracak adımları atalım.