Yeni normalleşme düzeninde kontrollü, mesafeli ve hijyen kurallarına harfiyen uyarak bu coşkuyu biraz daha önceleyebileceğimizi söylemek isterim. Bayramlar “milli veya dini” bakımdan önemi olan kutlu günlerdir. Yüklendiği özel anlamla “sevinç”lerin paylaşıldığı günler… İçinden geçtiğimiz küresel salgın sürecinde ülkemizde ve dünyada tek gündem ekonominin nasıl ayağa kaldırılacağı? sorusudur. Bir yandan aldığımız önlemlerin sonuçlarını gözlemlerken ek önlemler almanın da zorunlu olduğu günlerden geçeceğiz. Daha önceki krizlerden deneyimlediğimiz gibi bu süreçten de birlik ve beraberlik duygusuyla dayanışma içinde çıkacağız.

Madem ki bugün bayramı yazacağız, yazarken de bayram nedir? diye düşünmek gerekir. Bana göre öncelikle hoşgörü ve barıştır. Küslüklerin unutulmasıdır. İşte bu nedenle insanlar özellikle bugünleri dikkate alarak birbirlerine sağlık dilemeli ve “nice güzel bayramlara” demelidir...

Salgın nedeniyle içimiz burkulsa da bayramın güzelliğini birbirimize gösterelim ve hissettirelim. Zira, bu özel günler insanların birbirine sarılmasına, kırık kalplerin onarılmasına, haksızlıkların giderilmesine yardımcı olacaktır. Umutların yeşermesine, “güzel günler” beklentisine, özgürlüklerin geri verilmesine ve yeni kazanımlara... Geleceğin insanlık için iyilikler getireceğine inanmaktır belki de bayram. Olumsuzlukların bir süre de olsa kafalardan atıldığı güzelliklerin herkesi sarmaladığı günler… O nedenle herkese şeker tadında bayram diliyorum. Özgürlüklerin ve barışın peşi sıra geldiği günler diliyorum. Umarım bayram sonrasında çifte bayram coşkusunu yaşayacağımız günlere kavuşmaya hazırlanacağız. Herkese iyi bayramlar…