23.07.2022
Dünya’nın en fazla fındığını üreten Türkiye’de 2022 yeni fındık sezonu öncesi tüm kurum ve kuruluşlarının rekoltesi çotanak sayımına göre belli oldu. TÜİK'in ardından Tarım ve Orman Bakanlığı da rekolte tahminini açıkladı.
Sektör temsilcileri ve üreticiler önlerini görmek için bir an önce fiyatın açıklanmasını istiyor. Karadeniz Ekonomi gazetesi olarak sektörün nabzını tutmaya devam ediyoruz. Fındık öncesinde buğday ve çaya verilen artışlar ülkemizde yaşanan yüksek enflasyon ve dövizin yükselişi beklentileri artırırken ihracatçıyı Avrupa’da yaşanan resesyon tedirgin etmeye devam ediyor. Özellikle sanayici yeni sezon öncesi finansman maliyeti, Avrupa’dan yapılan ihracat sonucunda gelen doların belli bir kısmını merkez bankasına bırakmak zorunda kalacak olmaları yeni sezon öncesi gündemdeki konular olarak karşımıza çıkıyor.
Hafta başında TÜİK bu sezon için tahmini fındık rekoltesini 729 bin ton açıkladı. Hafta ortasında Tarım ve Orman Bakanlığı rekolte çalışmalarını il il yayınladığımız tabloda olduğu gibi 765 bin 287 ton olarak açıkladı. Bakanlık, TÜİK'in rakamından 36 bin ton fazla olarak açıkladı. Şimdi piyasada gözler TMO'nun fiyatına çevrildi. Piyasada beklentileri fındık yevmiyelerinin ve rekoltenin açıklanması, çay ve buğdaya yapılan zam, enflasyon ve doların yükselişi üzerine yaklaşan seçimler beklentileri artırmaya devam ediyor. Her ne kadar fındık siyasete alet edilmesin desek de popülist politikalarla günü ve seneyi kurtarmaya devam ediyoruz. Ama geleceği kurtaracak uzun vadeli sürdürülebilir politika beklentimiz, devletin fındık sektöründe yapısal bozuklukları düzeltmesinden geçecektir.
Konu ile ilgili üretici, sanayici ve ihracatçıların Karadeniz Ekonomi’ye yaptığı açıklamalarda, "TMO bir an önce fiyat açıklarsa biz de önümüzü görelim" mesajı öne çıktı.
İhracatçılarımız başta Çin, ABD ve AB olmak üzere küresel piyasalarda artan resesyon endişeleri, Türkiye için stres oluşturmaya başladı. Özellikle son 1,5 yıldır ihracat öncülüğünde büyüyen Türkiye ekonomisi için söz konusu pazarlardan gelen yavaşlama sinyalleri verilere de yansıyor. İSO İhracat İklim Endeksi’nde haziran ayında yaşanan düşüş, İktisadi Yönelim Anketi’ne göre de gelecek 3 ay için ihracat siparişlerindeki artış eğiliminin zayıflaması, yavaşlamanın Türkiye’ye yansımasının en önemli göstergelerinden bazıları. Ekonomistler resesyon beklentisinin yarattığı kaygının ikinci 6 ayda büyümede belirgin şekilde yavaşlama ile hissedileceğini söylerken, ihracatta ise yataylaşma ya da kısmi düşüş olarak kendini göstereceğini dile getiriyor. Resesyon endişelerinin getirdiği yavaşlamadan en çok etkilenenler Avrupa’ya daha fazla bağımlı olan sektörler ve firmalar olacak.
İhracatçılar resesyona karşı önlem almaya başladılar
Ekonomistler yaklaşmakta olan resesyonun sinyallerini veriler ve analizlerle ortaya koyarken, sahadaki sanayiciler de özellikle siparişlerdeki yavaşlamalarda durgunluğu ciddi ölçüde hissetmeye başladı. Bu noktada Türkiye’yi en fazla etkileyecek olan, Türkiye’nin en büyük ihracat pazarı olan Avrupa’nın resesyonu… Avrupa’ya yoğun ihracatı olan sektörler ve bu sektörlere yönelik ara mamul üreten sanayilerde resesyon senaryoları üzerinde çalışmalar başladı. Firmalar resesyona karşı yeni pazar arayışı, doğru fiyat politikası, daha az karla büyüme gibi birtakım önlemler almaya başlamış durumda. İhracatçıların yüksek banka faizleri ve finansmana ulaşımdaki şikâyetleri yeni sezon öncesi devam ediyor.
İhracatçı başkanlarının değerlendirmesi asıl açıklanacak rekolteden daha önemli olanın sürdürülebilir bir fiyat ve ihracat destekleme politikası uygulaması olduğu yönünde. İhracatçı finansmana ulaşamıyor, resmi kredi faizleri yüzde 14, sektör oyuncuları önünü göremiyor. Bir de bankalar kısıtlı veriyor. Şuan rakip ülkelerde de arz fazlası var. Uluslararası piyasada büyük alıcı olan Ferrero'nun da piyasaya girmesi, fiyat oluşumunda belirleyici olacaktır.
İhracatçılar olarak 800 bin ton civarında bir beklenti var. Bu sezon iyi bir sezon olacak. Ancak yüzde 80 pazarımız olan Avrupa'da yaşanan ekonomik darboğaz piyasayı da etkileyecektir. Satışlarda sorun yaratabilir. Rusya-Ukrayna savaşı ve enerji kıtlığı büyük alıcı Alman çikolata firmalarını olumsuz etkiledi. Piyasada beklenti alınabilir, satılabilir, üreteni de tüketeni de koruyan bir fiyat hem üreticiyi hem de ihracatçıyı memnun eder.
Eylül ayı biraz stabil geçer. Çünkü sanayicinin elinde stoklar mevcut. Hem stok maliyetine katlanmak istemiyor hem de piyasa oturuncaya kadar elindeki ürünü kullanacak. 170 TL olan doğrudan destekler artırılmalı bu destekleme konusu çok önemli. 6-7 yıldır üreticiye ödenen destekleme primlerine zam yapılmadı.
Üretici kesimlerinde yeni sezon öncesi çok olumlu mesajlar geldi. Özellikle bu hafta Ünye Ziraat Odası Başkanı Osman Sarıkahraman yüksek rekolteden fındık üreticimizin korkmaması gerektiğinin altını çizerken ülkemizin üretim gücünün korunması ve ülkemizde yaşanan yüksek enflasyon ve dolardaki gelinen noktaya göre iyi bir fındık fiyatının açıklanması gerektiğini vurguladı. Sonuç olarak gözüken 2022 sezonu öncesi ülkemizde tüm tarafların kabul ettiği yüksek bir rekolte bizi bekliyor. Burada önemli olan fındık fiyatlarının açıklanmasından sonra başta devlet alımlarının TMO kanalıyla hızlı yapılması ve en büyük alıcı olan Ferrero firmasının fındık alımlarındaki hızı piyasalarda fiyatların daha iyi konuma gelmesini sağlar. Özel sektörde fiyatın zamanla TMO fiyatlarını arz ve talebe göre geçmesi büyük önem arz ediyor. Yeni sezonun ülkemize bol döviz getirmesini, üreticimize, sanayicimize hayırlı olmasını tüm paydaşların yüzünün gülmesini diliyorum.
HAFTANIN SÖZÜ
Bir insanın gelebileceği en büyük mertebe güvenilir insan olmaktır.