21.09.2016
2016 Yeni fındık sezonunda tüm taraflarda bekle gör politikası devam ediyor.2016 için hedeflenen ihracat rakamı kamuoyu ile dahaca paylaşılmadı.Bunun nedeni ortada yaşanan belirsizliklerin kalkması ve yeni hedeflerin ortaya konulması gerekiyor.Fındıkta Külleme hastalığına dikkat çekmek gerekiyor.Külleme hastalığı için Tarım Bakanlığının ,Ziraat odalarının,ihracatcıların,üniversitelerin,ilaç sanayinin top yekün ortaya çözüme yönelik çalışmaları hızla koyması gerekiyor.Fındık sektöründe 5 yıl önce %3lerde kalan çürüklerin bugün %15lere ulaştığını üzülerek görmekteyiz.Gerekli tedbirler alınmaz ise yakın gelecekte tüm paydaşlar bu tablodan büyük zarar görecekler.Şimdi ihracat noktasında son yılı nasıl kapattık,kısaca hatırlayalım.Türkiye İhracatçılar Meclisinin rakamlarına göre 1 Eylül-31 Ağustos tarihleri arasındaki ihracat sezonunda ülkemizden 249 bin 681 ton iç fındık ihracatı gerçekleştirildi. Bunun karşılığında ise 2 milyar 280 milyon dolar döviz girdisi sağlandı.
Hafta içinde Trabzon Ticaret Borsası (TTB) Yönetim Kurulu Başkanı Şükrü Güngör ün yaptığı açıklamayı kısaca hatırlayalım.Köleoğlu, söz konusu sezondaki ihracatın 124 bin 686 tonluk kısmının Trabzonda faaliyet gösteren firmalar tarafından yapılarak, karşılığında 1 milyar 125 milyon dolar döviz sağlandığını ve bunun da yaklaşık yüzde 49lık bir orana tekabül ettiğini kaydetti.
Şükrü Güngör Köleoğlu, Trabzonun tarihten gelen bir ticaret merkezi olduğunu belirterek, Borsamıza da üye olan firmalarımız ticareti kurallarına göre yaparak, istikrarlı bir çizgide üretim ve ihracat gerçekleştirmektedirler. Bu da Trabzonun fındık ihracatındaki payını her geçen gün arttırmaktadır. İhracattaki payımızın artışında Trabzonda dünyanın en gelişmiş Fındık İşleme Entegre Tesislerinin bulunması da önemli bir faktördür. Bundan hareketle ihracatta öncü olan Trabzonda üretimi de arttırmak en büyük hedefimizdir dedi.
Trabzonun ihracatının çok yüksek olmasına rağmen, Türkiye fındık üretiminde yüzde 8-9 oranında düşük bir paya sahip olduğuna dikkat çeken TTB Başkanı Köleoğlu, son yıllarda Fındıkta Verim ve Kaliteyi Arttırma başta olmak üzere çok sayıda projeyi hayata geçirdiklerine de dikkat çekti.
Dünyada söz sahibi olduğumuz ve tek kuruş ithal girdisi olmadan zaman zaman 3 milyar dolara yakın döviz girdisi de sağladığımız böylesini bir ürünü biz üretimden tüketim aşamasına kadar bir bütün kabul ederek faaliyet gösteriyoruz. Her işin başının üretim olduğunu biliyoruz. Bunun içinde dekarda en az 150-200 kilo olması gereken ama, 80-90 kilolarda seyreden üretimi arttırmak için projeler uyguluyoruz. Uyguladığımız projelerle de öncülük edip, sektörün tüm kesimlerine örnek teşkil ediyoruz. 700 bin hektarda son yılların ortalamasına göre 600 bin ton civarında fındık üretebildiğimiz topraklarımızda, bunun 1 milyon tonu aşması için artık herkes çaba göstermeye başlamıştır.
Köleoğlu, ihracatçıların dünyanın dört bir yanına dolaşarak bugün bizden fındık alan ülke sayısını 120ye yükselttiklerini hatırlatarak, istikrarlı üretim, fiyat ve pazar politikaları izlenmesi halinde 2023 hedefinde fındıktan 4-5 milyar dolar döviz girdisi sağlanmasının hayal olmadığını da sözlerine ekledi. Evet ihracatı artırmak için yapılması gerenler var.Tüm paydaşların üzerine düşeni daha fazla ihracat için yapması gerekiyor.Çözüm dışarıda yeni pazarlar bulmak dış ve iç piyasada tüketimi artırmak olmalıdır.