Virüsün etkisi tüm tedarik zincirlerine zarar verirken, iş insanlarının ayakta kalmak adına yeni nefes kredileri beklediklerini sürekli olarak gündemde tutmaya devam ediyoruz. Açıklanan büyüme rakamlarının aslında ithalatın artmasından kaynaklandığı herkesin malumu. Bir de buna ev, araba ve bireysel kredileri eklediğimizde büyümenin kaynağını net olarak görebiliyoruz. Buradan çıkışın üretim ekonomisiyle gerçekleşeceğini her zaman dile getiriyoruz. Ekonomiyi dolara bağımlılıktan kurtarmak ve ileri teknolojiye geçmek de diğer etkenler. Anadolu’yu gezerken görüştüğümüz iş insanlarının hemen hepsi, karar vericilerden tüm çevrelerin görüşleri alınarak yapısal reformları söz verildiği gibi acilen hayata geçirmesini bekliyor. Hükümet TOBB, TÜSİAD ve MÜSİAD gibi patronlar kulüplerinin görüşlerini alarak süreci başlattı. 2020 yılını ağırlıklı olarak kayıp yıl olarak gören iş dünyasının umutları genel olarak önümüzdeki yılın ikinci yarısına yönelik. Bu arada eğer yeni süreçte AB desteği aranıyorsa hukuk reformunun Kopenhag Kriterleri’ne uygun olması gerektiği de tüm iş dünyası ve ekonomistlerin ortak görüşü. Dolayısıyla hükümetin yapısal reformlara bu düzlemde yaklaşmasında fayda görmekteyiz.

ÇAMBAŞI TÜRKİYE’NİN DAVOS’U OLMA YOLUNDA

Hafta içi Türkiye’nin Davos’u olma yolunda ilerleyen Çambaşı Kayak Merkezi’ni gezdik. Kabadüz belediye başkanımız Yener Kaya ile çok keyifli bir sohbet yaptık. Sevgili başkan, bölgenin gelişmesinde büyük emeği olan Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. M. Hilmi Güler’e tüm içtenliği ile şükranlarını ifade ederken Çambaşı’nın bu güzelliğini görmek için tüm Türkiye’ye açık daveti tekrarlıyordu. Gördük ki Çambaşı kısa sürede sağlam altyapısı ile Türkiye’nin Davos’u olma yolunda ilerliyor.

Kayak merkezini bungalov evlerle beraber 18 yıllığına alan firmanın işletmecisi genç jenerasyon turizmcilerden Murathan Hacıbekiroğlu ile kayak merkezinde buluştuk. Çok heyecanlı ve işin ehli bir yatırımcıyı karşımda görmekten bölgem adına çok mutlu oldum. Bir yatırımcı geleceği görmese böyle bir yatırıma evet demez ki şu anda sayıları 12 olan bungalov evlere 18 ev daha eklemeye hazırlanıyor. Bölgede ayrıca ORDUSİAD’ın Ordu Büyükşehir Belediyesi ile ortaklaşa yapımına devam ettiği kayak merkezinin tam yanında olan bir başka otel yatırımının hızla devam ettiğini görmekten çok mutlu oldum. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki yakın gelecekte bölgemiz Çambaşı Kayak Merkezi sayesinde turizmden çok büyük pay alacak. Yeter ki 20 yılı aşkın zamandır devam eden Çambaşı yol yapımı çalışmaları bir an önce tamamlansın. Bölgenin geleceği açısından bu gerçeği lütfen göz ardı etmeyelim.

FINDIK İÇİN DOKU LABORATUVARINDAN HABERİ OLAN VAR MI?

Türk Fındık İhracatçısı Karadeniz Fındık ve Mamulleri İhracatçılar Birliği Başkanı Edip Sevinç başkanlığında çok önemli bir doku laboratuvarı projesine katkı sağlamak amacıyla önemli bir finansman kaynağını Fındık Araştırma Enstitüsü’ne ayırdılar. Amaç, kurulacak doku laboratuvarı ile dona dayanıklı fındık çeşitlerinin üretilmesine zemin oluşturmaktı. Ama bu güzel proje için ne Türk fındık ihracatçısına bir teşekkür geldi ne de doku laboratuvarının amacına uygun kullanım ve verimlilikle ilgili bir şey kamuoyu ile bugüne kadar paylaşılmadı. Son durum hakkında da kimsenin bir fikri yok. Yani bir talihsizlik dizisi izlemeye devam ediyoruz. Türkiye’nin alanında en önemli iki kuruluşu olan Fındık Araştırma ve Arıcılık Araştırma Enstitüleri’nden ne yazık ki Ordu ve Giresun gereken verimi alamıyor. Fındık Araştırma Enstitüsü Doku Laboratuvarı konusunda gelinen son noktayı verimliliği kamuoyunu bilgilendirmeli. Arıcılık Araştırma Enstitüsü’nün önünde Balmer gibi bir marka yolculuğunda Avrupa Birliği’nden 10 milyon euro kaynak kullanılmasına rağmen yaşanan başarısızlık var. Karadeniz Fındık İhracatçıları Birliği, Tarım Bakanlığı ile Ticaret Bakanlığı arasında projenin onaylanması için dört yıl bekledi. O arada Fındık Araştırma Enstitüsü Müdürü Gökhan Bey Ankara’ya tayin oldu. Yerine Arzu Hanım geldi. Aradan yıllar geçti ve doku laboratuvarı açıldı. İkinci yıldır da faaliyette. Ama doku kültürü laboratuvarı hala açılışı yapılamadı şimdide virüs işin tuzu biberi oldu. Fındık Araştırma doku laboratuvarı hakkında bilgilendirme yapılmalıdır. Doku laboratuvarı faaliyetleri hakkında bizler bilgi sahibi değiliz. Henüz bir tane bile fındık fidanı üretildiğine tanıklık etmedik. Şimdi de pandemi ile uğraşıyoruz. Hal böyle olunca maalesef doku laboratuvarını ve Fındık Araştırma Enstitüsü’nü Türkiye’ye tanıtamadık. İnşallah salgın biter geniş katılımlı bir açılış yapılır da Türk fındık ihracatçısının bu emeğini kamuoyu yakından görür. Önümüzdeki hafta konuya ilişkin fındık ihracatçısı Mehmet Albayrak’ın bir gönderisini yorumsuz yayınlayacağız. Fındık ihracatçıları bu önemli proje için -hak etseler de- teşekkür beklemiyor ama fındık üreticileri verimli sağlıklı fidanları bekliyor.

NOT: Karadeniz Ekonomi Gazetesi olarak Dünya Gazetesi’nin çok değerli ekonomi yazarı Rüştü Bozkurt hocamız fındıkla ilgili çok güzel bir yazı kaleme aldı. Tüm kesimlerin bu yazıdan payına düşeni alması gerektiğini ve Türkiye’nin fındıktaki kazanımlarını koruması gerçeğini hep beraber görmeliyiz. Rüştü Bozkurt hocamızla da görüştük. Yazıyı bize mail attı ve fındığın bütün paydaşlarına gazetemiz aracılığı ile ulaştırılmasını istedi. Rüştü hocanın bu önemli fındık yazısını mutlaka okuyun isterim. Kalın sağlıcakla.

Haftanın Sözü

Eğer sevdiğiniz ve tutkunu olduğunuz bir şeyi yapıyorsanız her şeyin nasıl işleyeceğini gösteren büyük bir plana ihtiyacı yoktur.