19.08.2023
Türkiye'nin kuzeydoğusunda yer alan Karadeniz Bölgesi, doğal güzellikleri, tarım ürünleri ve sahip olduğu potansiyel ile dikkat çeken bir coğrafyadır.
Ancak, ne yazık ki bu bölgenin sahip olduğu zenginlikleri tam anlamıyla kullanamıyor oluşu, dikkat çeken bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Neden bu kadar büyük bir potansiyel, beklenen şekilde değerlendirilemiyor?
Türkiye'nin ekonomik gelişimine katkı sağlama hedefi, yatırımları farklı bölgelere yönlendirmeyi gerektiriyor. Özellikle İstanbul gibi büyük şehirlerde yaşanan yoğunluk ve deprem riski, yatırımların Anadolu'nun çeşitli şehirlerine yönlendirilmesi gerektiği fikrini ortaya koyuyor. Ancak, bu yönlendirilen yatırımların Karadeniz Bölgesi'nde tam anlamıyla etkili bir şekilde değerlendirilememesi, bölge ekonomisinin gelişimine engel oluyor.
Yatırımcılara yer gösterilememesi, Organize Sanayi Bölgeleri (OSB) kamulaştırmalarının yavaş ilerlemesi gibi zorluklar, Karadeniz Bölgesi'nin yatırım potansiyelini kullanamamasının önemli göstergelerindendir. Bu durum, şehir dinamiklerinin önceliğini iş dünyasının önündeki engelleri kaldırmaya vermeleri gerektiğini gösteriyor. Turizm alanında da benzer şekilde, güzel yerlerimizde altyapı eksiklikleri ve yol sorunları yaşanıyor. Bu da turizmin bölge ekonomisine sağlayacağı katkının tam olarak gerçekleşmesini engelliyor.
Karadeniz Bölgesi'nin sahip olduğu liderlik konumlarına rağmen, üretimde elde edilen başarıların fiyatlara yansımaması, bu potansiyelin tam olarak kullanılamadığının bir göstergesidir. Fındık, bal, buğday, çay gibi ürünlerdeki liderlik, ekonomik açıdan daha güçlü bir bölge olma fırsatını sunuyor. Ancak, bu fırsatların gerektiği gibi değerlendirilememesi, bölgenin gelişimine ket vuruyor.
Karadeniz Bölgesi'nin kalkınması, yerel yönetimler ve karar alıcı makamların etkili stratejiler üretmesiyle mümkün olacaktır. Yaklaşan yerel seçimler öncesinde, her bir adayın kendisine sorması gereken soru şu olmalı: "Ben olmasam, bölge hangi yatırımı alamazdı?" Şehir dinamiklerinin güçlendirilmesi, bölgenin ekonomik potansiyelini daha iyi kullanmasını sağlayacaktır. Kalkınmış şehirlerin ortak özelliği, dinamik bir iş dünyası ve etkili bir yönetimdir. Bu faktörler, yatırımları ve istihdamı bölgeye çekecek, böylelikle Karadeniz Bölgesi de gerçek potansiyelini tam anlamıyla kullanarak parlayabilecektir.
Sonuç olarak, Karadeniz Bölgesi'nin sahip olduğu zenginlikler ve üretimdeki liderlik, potansiyelinin büyük bir bölümünü oluşturuyor. Ancak, bu potansiyeli değerlendirmek için daha etkili stratejiler, yatırımlar ve yönetim anlayışına ihtiyaç var. Şehir dinamiklerinin güçlendirilmesi ve iş dünyasının önündeki engellerin kaldırılması, bölgenin gerçek potansiyelini ortaya çıkararak ekonomik gelişimini hızlandıracaktır.
Haftanın sözü;
Başarının sırrı, amacın sürekliliğidir