Merkez Bankası tarihinin ilk kez 818 milyar liralık rekor zarar açıkladı. Bu zarar, emeklilerin, asgari ücretlilerin yaşamını kolaylaştırabilir, ülke genelinde önemli yatırımların hayata geçirilmesine ve yeni istihdam kapılarının açılmasına vesile olabilirdi. Ancak ekonominin kurallarının uygulanmayarak inatlaşma politikası izlenmesi sonucunda kaynaklarımız çarçur edildi. Bu tablodan gerekli dersler çıkarılmazsa, bedeli daha da ağır olacaktır.

Ekonomistlere göre, faizler zorla düşük tutuldu, krediler pompalandı, ücret artışları yapıldı, kur patlatıldı ve enflasyon kontrolsüz bir şekilde yükseldi. Ancak işler kontrolden çıktığında, çözüm olarak Kur Korumalı Mevduat (KKM) ve Döviz Dönüşümlü Mevduatlar (DDM) devreye girdi. Hazine zarar yazmaya başlayınca yük Merkez Bankası'na devredildi. Bu paraların halkın parası olduğu unutulmamalıdır. Zenginlerden alınıp milyonerlere verilen faiz paraları, halkın içini acıtan bir durum ortaya çıkardı.

Önümüzdeki dönemde yapısal reformlara acil ihtiyaç vardır. Ekonominin dilinden anlayan herkes, Merkez Bankası'nın aldığı tedbirlerin ekonomiye yansıyacağını görebilir. Ancak bu zararın en önemli noktası, gelir ve servet dağılımının bozulmasıdır. Muhasebesel olarak önemi olmayabilir ancak fatura nihai olarak vatandaşlar tarafından ödenmektedir.

Fındıkta Büyük Tehlike

Doğu Karadeniz ve Batı Karadeniz fındık bölgesinde, sıcak havaların başlamasıyla birlikte en büyük tehlike kahverengi kokarcadır. Geçen yıl beklenen rekoltenin çıkmamasında kahverengi kokarcanın etkisinin olduğu düşünülmektedir. Önümüzdeki 5 yıl boyunca kahverengi kokarca ile mücadele edilmesi gerekmektedir. Ancak bu mücadele için alınan tedbirlerin artırılması gerekmektedir. Ayrıca, yeni fındık sezonu öncesinde üreticiye ödenen alan bazlı desteklerin son 10 yıldır aynı kalması kabul edilebilir bir durum değildir. Karadeniz bölgesi milletvekilleri, genel politikalar yerine bölgenin sorunlarına, özellikle fındık sorununa daha fazla zaman ayırmalıdırlar.

Haftanın Sözü:

Yükü dürüstlükse gücün düşer belki ama başın düşmez.