Üretilen balın büyük bir kısmı iç pazarda tüketilirken, bir kısmı da Avrupa, Orta Doğu ve Asya gibi bölgelere ihraç ediliyor. Geçen yıl yaklaşık 20.000 ton bal ihracatı gerçekleştirildi. Türkiye'de 9.224.881 arı kovanı bulunmakta olup, 100.399 işletme tarafından arıcılık faaliyeti yürütülmekte ve 3.971 ton balmumu üretilmektedir.

Doğu Karadeniz'de Bal Üretimi ve İhracatı

Doğu Karadeniz, Türkiye'nin bal üretiminde önemli bir bölge olarak öne çıkıyor. Bölgenin nemli ve ılıman iklimi ile zengin bitki örtüsü, bal üretimi için ideal bir ortam sağlıyor. Özellikle Artvin, Rize, Trabzon ve Giresun gibi iller, kestane ve çiçek balı üretiminde öne çıkmaktadır. Bu bölgelerden çıkan bal, kalitesi ve lezzetiyle dikkat çekerek ihracatta önemli bir yer tutmaktadır.

İstihdam ve Üretim

Türkiye genelinde yaklaşık 60.000 aile, bal üretiminden geçimini sağlamaktadır. Bu aileler toplamda yaklaşık 7,5 milyon arı kovanına sahip olup, yılda 80.000 ton bal üretmektedirler. Bal üretimi, doğrudan ve dolaylı olarak birçok kişiye iş imkanı sağlamaktadır. Arıcılık sektörü, sadece bal üretimi ile sınırlı kalmayıp, polen, arı sütü, propolis ve balmumu gibi ürünlerle de ekonomiye katkı sağlamaktadır.

Karşılaşılan Sorunlar

Ancak, bal sektörü bazı sorunlarla karşı karşıyadır. Bunlar arasında pestisit kullanımı, iklim değişikliği, pazar sorunları, standart sorunları ve bilgi eksikliği yer almaktadır.

Ordu'daki Arıcıların Durumu

Ordu, Türkiye'nin önemli bal üretim merkezlerinden biridir. Özellikle kestane balı ve yayla balı üretimiyle ünlüdür. Ordu'da yaklaşık 10.000 aile, 700.000 kovanla üretim yapmaktadır. Ordulu arıcılar, modern arıcılık tekniklerini kullanarak bal kalitesini artırmakta ve Türkiye'nin bal ihracatına önemli katkı sağlamaktadır.

Türkiye'nin bal sektörü, küresel ölçekte önemli bir konumda bulunmaktadır ve Doğu Karadeniz bölgesi bu alanda kritik bir rol oynamaktadır. Ancak, sektörün karşı karşıya olduğu zorluklar, gelişimini engelleyebilmektedir. Özellikle pestisit kullanımı, iklim değişikliği, pazar erişimi sorunları ve kalite standartları gibi konular endişe vericidir.Sektörün geleceği için ve uluslararası pazarlarda daha etkin bir şekilde rekabet edebilmek için pazarlama ve tanıtım faaliyetlerinin artırılması gerekmektedir. Ayrıca, arıcılık sektöründe faaliyet gösteren işletmelere ve arıcılara eğitim ve destek sağlanması da önemlidir.