2.12.2024
Samsun'daki belediyelerin mali tablolarının sıkıntılı olduğu bilinen bir gerçektir. Bu durum ödeme dengelerini de bozuyor haliyle.
Ve fakat.
Mali dengelerdeki bozukluk, Atakum Belediyesinde olduğu gibi çalışanların maaş ödemelerine yansımışsa, durum daha da vahim hal almış demektir.
Gelen gideni aratırmış demeyeceğim elbette.
En azından Atakum için bunu söylemeyeceğim elbette ama Atakum'da Metin Burma dönemini aradığımızı söylemek isterim.
Biliyorum ki; Atakum belediyesinde İshak Taşçı döneminden bu yana aşırı bir borçlanma yaşandı ve borçlanma, Cemil Deveci döneminde de tavan yaptı.
Atakum'un Belediye Başkanı Serhat Türkel'den buna dair şikayetleri defalarca işittik.
Makam sandalyesi bile haczedildi.
Ve fakat.
Serhat Türkel de belediyenin içinde bulunduğu bu kötü durumu bile bile aday oldu.
Demem o ki:
Türkel'in bu durumdan şikayet etme hakkı da yoktur.
Yönetici, yani bir başka deyişle idareci demek, idare eden demektir aynı zamanda.
Atakum'u yönetmeye talip olan Serhat Türkel de, duruma çözüm bulmak ve işleri rayına koymakla yükümlüdür.
''Bu durumun oluşmasına sebep ben değilim, bana ne oynamıyorum'' diyemeyeceğine göre, aldığı kötü mirası da mazeret olarak ileri süremez.
Batık halde belediye teslim alan da, bir tek Serhat Türkel değil üstelik.
CHP'li belediyelerin tümünde, yeni seçilen başkanlar benzer sorunlarla karşılaştılar.
Aylardır çalışanlara eksik maaş ödememek nedir.
Bu olmaz ve kabul edilmez.
Gerek kendisi açısından ve gerekse oy verenler açısından kabul etmek zor biliyorum ama Serhat Türkel'in sekiz aylık performansı özellikle CHP'liler de hayal kırıklığına neden olmuştur.
Hal böyleyken, Türkel’in, Atakum'un kendisine dar geldiğini ve daha üst makamları hak ettiğini düşünmesine de şaşırmamak elde değil doğrusu.
***
Bir hakkı teslim etmek
Cumartesi günü bu köşede yayınlanan ''CEM KAYNAR'IN GAYRTİ NEREYE KADAR'' başlıklı yazıda, Samsun'da belediyelerin sanata ve de tiyatro sanatına destek vermediklerini iddia ederek, ''Kemal Vehbi Gül döneminde bile Samsun Belediyesinde konservatuarı, bütün sanat dallarında gençlerin yetiştiği bir eğitim kurumu gibiydi.
Samsun Büyükşehir Belediye Konservatuarı halen faaliyetini sürdürüyor ancak, konservatuarın, Cem Kaynar'ın Düşevi Oyuncuları'yla yaptığı gibi çocuklarımızın ve gençlerimizin sanata kazandırılması adına yetiştirme kursları açtığını işitmedik bu güne kadar.'' şeklinde bir ifademiz olmuş.
Yazıyı okuyan Cem Kaynar aradı ve yazıdaki ifadelerimin eksik olduğunu belirterek, konservatuarın, Mustafa Demir döneminde sahneye oyu koymak gibi faaliyetlerden çekilerek Halk Eğitim Merkezlerinin uyguladıkları kursların benzeri kurs programları uygulamaya başladığını söyledi.
Cem Kaynar, Halit Doğan döneminde konservatuarın yeninden sanatsal faaliyetlere doğru bir eğilim içersine girdiğini, yeniden tiyatro kurslarının başlatıldığını, buna bağlı olarak da Büyükşehir Belediye Konservatuarında şu an için 150 dolayında kursiyerin eğitim görmekte olduğunu bildirdi.
Cem kaynar ayrıca, Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan tarafından, ilçelere tiyatro oyunu götürülmesi adına Samsun’daki tiyatro guruplarıyla çalışılması ve bir projenin hazırlanması adına Kültür Sanat Daire Başkanlığına talimat verildiğini de sözlerine ekledi.
Bu satırlarda bir taraftan haktan, hukuktan ve adaletten söz ederken, bir taraftan eksik bilgilerle başta Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan olmak üzere birilerinin hakkına girmek, yakışık almazdı.
Cem Kaynar'a, bir hakkı teslim etmeme vesile olduğu için ayrıca teşekkür ederim.