Bunu talep edenler arasında oradaki toprak sahiplerinin bulunduğunu öğrenince dudaklarımdan dökülen ilk cümle şu oldu:

''Allah gözünüzü doyursun.''

Ve yine kendi kendime soruyorum.

Bir insan, nasıl bu kadar açgözlü olabiliyor?

Ranta kendini nasıl mahkûm eder bir insan?

Kürtün vadisinden bağımsız olarak soruyorum.

Samsun'da yeni yerleşim alanları oluşturmaya ihtiyaç var mı?

Mimarlar, şimdilik böyle bir ihtiyacın oluşmadığını ancak buna rağmen merkezdeki ilçelerde yeni yerleşim alanları açıldığını zaten söylüyorlar.

Vedat Yılmaz'ın İlkadım Belediye Başkan Adayı olduğu dönemde şehrin güneye doğru gelişmesi gerektiğine dair bir görüş ileri sürülmüştü zaten.

Bu şehirde nerede ne olduğunu ve nerede ne yapılacağını bilecek yegane insanlardan biri olarak tanınan Eski İmar Müdürü Mimar Embiya Sancak, şehrin genişlemesine dair ihtiyacı karşılayacak planların zaten yapıldığını, bu nedenle yeni yerleşim alanları açmaya gerek olmadığını söylüyor.

Batı Çevre Yolu için hazırlanan plan taslağında da Atakum için öngörülen nüfus planlamasına dair projeksiyonda 850 bin kişilik bir nüfus öngörülüyor.

Ki;

Şu an için 130 bin dolayındaki Atakum için 2035'e kadar oluşacak nüfusun 630 bin olacağı daha önceden öngörülmüştü zaten.

Atakum'un önümüzdeki süreçte bırakın 850 bin kişiye, 630 bin kişilik nüfusa ulaşması bile mümkün görünmüyor ya neyse.

Neden yapılıyor bu planlar.

Bunun tek bir cevabı var.

Rant elbette.

Bu yazının ana teması Kürtün vadisinin imara açılma konusu olduğuna göre biz dönelim konumuza.

Kürtün vadisi, İlkadım'la, Atakum'un sınırını belirleyen Kürtün Çayı kenarında oluşmuş bir alandır biliyorsunuz.

Ve bu şehirde 'Yeşil' kalan ender yerlerden biridir.

Lütfü Deveci adını duydunuz mu bilmem.

Ve fakat.

''Deveci Armudu'' diye bir meyve adı duymuşunuzdur kesin.

Lütfü Deveci o armudu yetiştiren ziraatçıdır.

Evladı Fatihan torunu olarak yerleştirildiği Samsun'da ailesi tarafından tarımsal eğitim aldırılmış ve bu eğitimini Fransa'da da geliştirmiş bir tarım teknisyeni olarak bilinir ama onun tanımasına neden olan ''Deveci Armudu'' Adını verdiği armut türünü yetiştiriş ve literatüre kazandırmış olmasıdır.

Lütfü Deveci daha sonra Bursa'ya taşınıp yerleşse de, Deveci Armudunu ilkin Kürtün Vadisindeki bahçesinde yetiştirildiğini biliyoruz.

Rahmetli Ender Cengiz'in de bir çiftliği vardı bu vadide.

Üzerinden yaklaşık 25 yıl kadar süre geçti ama Prof. Dr. Kenan Mortan'la birlikte Ender Abi'yi ziyarete gittiğimizde bize gösterdiği armutlar, mübalağa olmasın ama kafam kadardı sahiden.

Ender Abi, erken ayrıldı aramızdan.

Emri Hak vaki olunca o çiftlik kız çocuklarına miras olarak kaldı.

Evlatlarının çiftlikle ilgilenmediklerini işitiyordum ama topraklarının bulunduğu vadinin imara açılmasını isteyenler arasında ve hatta bu fikre öncülük edenlerin Rahmetli Ender Cengiz'in varisleri olduğunu öğrendiğimde üzüntüm bir kat daha arttı.

 

40 TÜR MEYVE YETİŞİYOR

Gözünü sevdiğim memleketimin sulanabilen şanslı toprakları nedeniyle çok verimli zaten biliyorsunuz.

''Adam eksen, adam yetişir'' denir ya, öyle yani.

Özel topraklara sahibiz ama Kürtün Vadisi ise daha da özel.

'Mikroiklim' bölgesi olarak bilinen ender tarım alanlarından biridir.

Bu özelliği bakımından vadide her tür sebze ve meyve kolayca yetiştirilebiliyor yani

Bir dostumuzun dünyanın birçok yerinden ve de özellikle tropikal iklim bölgelerinden topladığı fidanlarla 40 tür meyveyi yetiştirdiğini biliyoruz.

 

250 HEKTAR TARIM ALANI

Kürtün vadisinde SAMULAŞ binasından, Otogar'a kadar uzanan 250 hektarlık (2 milyon 500 bin metrekare) alan ki, tamamı 'Mikroiklim bölgesi' olarak bilinen tarım arazisi imara açılmak isteniyor.

Büyükşehir bu bölgede 20 bin kişilik yeri bir yerleşim alanı kurmayı planlıyor ve buna dair imar planını da meclisten geçirmiş bulunuyor.

Mimarlar Odası Samsun Şubesi plana anında itiraz etmiş.

Başvurudan henüz bir cevap alınmamış ancak, Büyükşehir, bölgeyi imara açma planını çıkarırken Tarım Bakanlığından gerekli izni almayı da ihmal etmiş.

Böyle bir hatanın 'Sehven' yapılacağını sanmıyorum.

Plan, bir oldubittiye getirilmek istenmiş anlaşılan, zira Tarım ve Orman Bakanlığı'nın mikroiklim bölgesi olarak bilinen ve ülkemizde az bulunan bir tarım alanının imara açılması gibi bir plana 'Olur' vereceğini düşünmüyorum.

Kimsenin düşüneceğine de sanmam.