10.05.2023
19 Mayıs günü Ankara’da düzenlenen törenlerde Cumhurbaşkanı'na verilmek üzere her 12 mayıs günü bir bayrak çıkarılırdı Samsun'dan.
''Gençlikten Atatürk sevgisiyle Cumhurbaşkanı'na'' yazılı bayrağın adı ''Sevgi bayrağı''idi.
Gençler taşıyordu.
Samsun'dan Havza yakınlarındaki Amasya sınırına kadar Samsunlu genç atletler tarafından taşınırdı.
Ki;
Amasya'dan itibaren gençler tarafından taşınan bayrak, daha sonra Tokatlı gençlere teslim edilirdir.
Sevgi bayrağı, daha sonra Sivas, Erzincan, Erzurum, Kayseri, Nevşehir ve Kırşehir'den geçerek 19 Mayıs günü Ankara'da törenlerin düzenlendiği alan ki genellikle Hipodrom olurdu ve orada Cumhurbaşkanı'na teslim edilirdi.
Sanırım en son Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanlığı döneminde yola çıkmıştı Sevgi Bayrağı.
Sonra unutuldu.
Kurtuluş yolunu izlerdi.
Bayraktaki ''Gençlikten, Atatürk sevisiyle Cumhurbaşkanı'na'' şeklindeki yazı da sembolikti belki ama anlam yüklüydü aslında.
Cumhurbaşkanlığı makamı bizim için önemlidir çünkü.
Cumhurbaşkanı'na gösterilen saygının temelinde gençliğin Atatürk'e duyduğu yoğun ve tükenmez sevgi vardır aslında.
Yıllarca taşındı o bayrak.
Heyecanla.
Genç atletler 12 Mayıs'ta başlayan o koşuyu dört gözle beklerlerdi.
Bayrağın geçtiği güzergah üzerinde atılan her adım, 104 yıl önce but topraklarda yaşananları anımsatırdı bize.
Ne olmuştu 104 yıl önce.
Onu hatırlayalım önce.
Balkan bozgunun moral bozukluğunu atlatamamışken, sürüklendiğimiz birinci dünya savaşında Almanlar yenilince, bizde yenilmiş sayılmıştık.
Zira o zamanın yöneticileri Alman hayranıydı ve bu nedenle sonradan Yavuz ve Midilli adını alan Goben ve Breslav zırhlılarının Sivastapool'u bombalamaları sonucu Alman’ların safında katılmıştık o lanet savaşa.
Kut'ül Amare ve Çanakkale'de destan yazdık oysa.
Yedi düveli yendik Çanakkale'de.
Yine de 30 Ekim 1918'de Mütareke'ye (Ateşkes) mecbur edildik.
15 Mayıs 1919'da İngilizlerin şımarık çocuğu Yunanistan, İzmir'e asker çıkardı.
İzmir'in işgalinden önce Çanakkale'den geçirmediğimiz düşman donanması da, İstanbul'da Dolmabahçe sarayının karşısında demir atmıştı.
16 Mayıs’ta 19 arkadaşıyla Samsun'a doğru yola çıkacak Büyük Kurtarıcı, ''Geldikleri gibi giderler'' derken, Türk milletinin topraklarında düşmanı barındırmayacağına olan inancını dile getiriyordu aslında.
Büyük Atatürk, Samsun'dan sonra Amasya'da yayınlanan tamime, ''Milletin İstiklalini, yine Milletin azim ve kararı kurtaracaktır'' notunu düşerken de milletin bağımsızlık özlemini dile getirmişti.
Bu inanç, Sevgi Bayrağı'nın güzergâhındaki Sivas'ta yine genç bir tıp öğrencisi tarafından atılan ''Ya istiklal, ya ölüm'' sloganında vücut bulmuş.
O kutlu yürüyüşün sonunda 23 Nisan 1920'de toplanan Gazi Meclisimiz, Başkomutan gazi Mustafa Kemal'in önderliğinde efsanevi kurtuluş savaşımızı yönetmiş.
9 Eylül 1922'de İzmir'de düşmanın denize dökülmesiyle son bulan savaşın sonunda da Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti doğmuştu.
Sevgi Bayrağı, o kutlu yürüyüşü anlatıyordu her sene gençlerimize.
Bir süredir yola çıkmıyor.
Hafta sonu bir seçim yapılacak.
Kim kazanır bilmiyorum.
Türkiye'de yeni bir dönem başlar mı onu da bilmem ama yeni bir dönem başlayacaksa, Sevgi Bayrağı'nın yine her 12 Mayıs günü Samsun'dan yola çıkarak, 19 Mayıs günü Ankara'da Cumhurbaşkanı'na gençliğin Atatürk sevgisini ifade etmesini çok isterim.