Asel Gürsoy ile Karadeniz Ekonomi Talk’s programının konuğu olan Uluslararası Rotary Federasyonu 2430. Bölge Başkanı  Ketrez, orman yangınlarıyla sivil toplum örgütlenmesinin önemi bugünlerde bir kez daha ortaya çıktı” sözleriyle başladığı açıklamalarında şu görüşlere yer verdi:

“Pandemiyle başlayan yaklaşık iki yıllık süreçte tüm dünyada tam da normalleşme adımları atılmaya başlamışken özellikle ülkemizin güneybatısındaki orman yangınlarında adeta ciğerlerimiz yandı. Söndürmekte çok zorlandık. Büyük zararlar gördüğümüz gibi can kayıplarımız bizleri fazlasıyla üzdü. Ülkenin geneli gibi biz de konuya hassasiyetle yaklaştık ancak gördük ki yangınlar ne deprem ne de sel felaketine benzemiyor. Özellikle yangın konusunda çok hazırlıksız ve bilgisiz olduğumuzu son süreçte daha net bir şekilde anladık. Deprem ve sel felaketlerinde ülke genelindeki üç bölgemizle birlikte sivil toplum kuruluşu kimliğimizle koordinasyonu sağlamıştık. Ama yangın tamamen farklı. Dolayısıyla biz de ilaç, yanık kremi veya yanmaz elbise gibi sıhhi malzeme tedarikinde destek verdik. Yanı sıra yangından zarar görenlerin günlük yaşamlarını kolaylaştıracak yardımlarla katkı sunduk. Son olarak Antalya Büyükşehir Belediyesi ile ortaklaşa felaketzedelerin beyaz eşya ihtiyacının karşılanması için bir kampanya yürütüyoruz. Uluslararası Rotary Vakfı’nın destek programları kapsamında benzer çalışmaları Karadeniz Bölgesi’nde gazi ve şehit aileleri için hayvan desteğinde bulunduğumuz gibi yangından zarar görenlerin yaşamlarını düzene sokabilmeleri için çalışmalar yapacağız.”

Hızlı refleks ve yanlış yönlendirmeler

Ülkenin içinde bulunduğu toplumsal sorunlara karşı projeler de geliştirdiklerini söyleyen  Ketrez, değişim öncelikleri konusunda da şu tespitlerde bulundu: “Birbirimizi dinlemeyi öğrenmeliyiz. Çok hızlı refleks göstermenin faydalarını gördüğümüz gibi zararlarını da göz ardı etmemeliyiz. Özellikle sosyal medyanın yanlış yönlendirmelerinin sonuçları da ağır olabiliyor. İyi niyetli yaklaşımlar bazen kaynakların efektif kullanımı konusunda soru işaretleri bırakabiliyor. Kaynakların doğru yerlere kanalize edilmesi için farkındalık projeleri geliştirmeliyiz.”

Türkiye Rotary’i ne kadar tanıyor?

Hiçbir siyasi partiyle bağlantıları olmadığını ve yardımcı oldukları kesimle güven sorunları yaşamadıklarını söyleyen  Ketrez; “Dokunabildiğimiz insanlarda yüzde 100 güven kazandık. Herkese dokunabilme şansına sahip değiliz. Burada bizim biraz hatamız var. Biz kendimizi dışarıya çok iyi tanıtmıyoruz. Halkla İlişkiler konusunda belki biraz zayıf durumdayız. Bu konuya biraz önem vermemiz gerekiyor. Projelerimizi götürdüğümüz ve bundan faydalanan insanların hepsi bizden memnun ve ne yapmak istediğimizi anlıyorlar. Çok iyi ve çok net geri dönüşler alıyoruz. Hatta daha sonra birtakım ihtiyaçları olduğunda bizlere dönüş yapıyorlar. Biraz kendimizi tanıtmamız lazım. Rotary’nin ne olduğunu anlatabilmek sözcüklerle çok kolay değildir. Neler yaptığımızı toplumla daha iyi paylaşırsak bizim hakkımızda daha iyi fikir edinebilirler. Biz siyasi değiliz. Bizim kuruluş felsefemizde; din, dil, ırk, cinsiyet, siyasi görüş ayrımcılığı yoktur. Tamamen eşitiz. Bunu çok iyi kullanıyoruz. Keşke siyasi gücümüz olsa çok daha fazla şeyler yapabilirdik ama hiçbir siyasi gücümüz yok” dedi.  

Rotary’nin duyarlılık alanları

Başta sağlık olmak üzere eğitim ve kültüre dokunan Rotary, çocuk felci ile mücadeleden meme kanserine ya da pandemi döneminde öğrencilere tablet dağıtımına kadar pek çok konuya duyarlılık göstermiş bir sivil toplum kuruluşu olarak dikkat çekmektedir. Son yıllarda ülkemize gelen göçmen ve sığınmacı sayılarının fazlalığı ile demografik yapıda meydana gelen değişikliklere de duyarsız kalmayan organizasyon mevsimlik tarım işçilerin çocukları için de girişimlerde bulunuyor. (KARADENİZ EKONOMİ/ ASEL GÜRSOY)