YENİ BİR REKOR KIRDIK
Türkiye’de üretilen fındığın tamamını ihraç edebilecek alt yapıya sahip olduklarını ifade eden Trabzon Ticaret Borsası Meclis Başkanı; “Fındık ihracatında yeni bir rekor kırdık. Üretimlerimizi arttırmaya devam edersek her yıl yeni rekorlar kırabiliriz. İstikrarlı üretim istikrarlı fiyat politikası sağlandığı zaman Türk fındığının önünde kimse duramaz” dedi.
info@karadenizekonomi.com / 10.01.2022
İstikrarlı üretim ve fiyat sağlandığı takdirde Türk fındığının önü açık
Trabzon Ticaret Borsası Meclis Başkanı Sebahattin Arslantürk Karadeniz Sohbetlerinde Genel Yayın Yönetmenimiz Murat Gürsoy’un sorularını yanıtladı. 2021 yılı fındık ihracat rekorundan, üretimdeki ve fiyattaki istikrarın sağlanmasına kadar birçok noktada açıklamalarda bulunan Arslantürk, Türk ihracatçısının üretilen her fındığı pazarlayabilecek kapasiteye sahip olduğunu belirterek dikim alanlarının 2-3 katına çıkarılmasıyla fındıkta 5 milyar dolarlık ihracat hedefine rahatlıkla ulaşabileceklerini söyledi.
2021 yılı fındık ihracatını nasıl değerleniyorsunuz?
Fındıkta yıl bazında 343 bin tonun üzerine çıkarak tüm zamanların rekorunu kırdık. Sezon halen devam ediyor sezon bazında da 350 bin ton fındık ihracatını gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Son 3 yıldaki ihracat rakamlarına baktığımız zaman ihracatın büyüdüğünü görebiliyoruz. Bizlere düşen bu büyümeye karşılık gelecek fındık üretiminde büyümeyi sağlamaktır. Üretimde yeniden bir planlama yapıp kısa, orta ve uzun vadeli üretim hedeflerimizi bugünden ortaya koymalıyız. Alıcıya karşı fiyatta belli bir istikrarı sağlayarak hem üreticinin hem de sektörün içinde yer alan herkesin memnun kalacağı fiyat politikasını oluşturmalıyız.
2022’de 850 bin ton rekolte beklenebilir
Rekor ihracata ulaşmadaki ana etken nedir?
Son 4 yılda ihracatın fiyat hareketlerine bakıldığı zaman istikrarlı bir tablo karşımıza çıkıyor. 2-3 dolara karşılık gelecek fiyat politikası oluşturuldu. Bu istikrara paralel olarak da tüketimde artış ivmesi yakalanmaya başlandı. Bu bizim için önemli bir gösterge. Türkiye’de üretimdeki istikrarı paralel bir şekilde fiyatta da sağladığımız takdirde dünyadaki tüketim miktarını her geçen gün arttırmamız mümkün. Türkiye’deki fındık tarımını; doğru, yerinde ve zamanında yaptığınız takdirde verimin arttığını göreceksiniz. 2021’de 800 bin tonun üzerinde üretim var. 2022’de de 850 bin tona yakın bir rekolte beklenebilir. Türkiye’nin 740 bin dekarlık alanda verimi birinci planda tutup mevcut sahadaki üretim miktarını katlaması gerekiyor. Bu yapıldığı takdirde ihracatçı olarak bizler bu ürünü rahatlıkla satabiliriz. ‘Çok üretim fiyatlara olumsuz yansır’ mantığından uzaklaşmamız lazım. Ne kadar çok istikrarlı üretim yaparsak, o kadar çok ürün satabiliriz. Eğer bu işleri önümüzü görerek yaparsak büyümenin önünde hiçbir engel kalmaz.
5 milyar dolar ihracat hedefliyoruz
Fındıkta hedef ihracat tutarınız nedir?
Eylül ayında olması gerekenin daha altında bir ihracat gerçekleştirdik. O dönemde ön hazırlıklarda biraz gecikme yaşadık. Büyük ihracatçılar biraz bekledi ondan sonra yükleme yapmaya başladılar. Geçen sezona göre 46 bin ton fazla ihracat gerçekleştirdik. Bunda Türkiye dışı üretim yapan diğer ülkelerinin üretimlerinin de düşük olmasının etkisi var. İstikrarlı üretim ve fiyat sağlandığı takdirde Türk fındığının önü açık. Bizlerin 5 milyar dolar ihracat hedefimiz var. Bunun için dikim alanlarını 2-3 kat arttırmamız gerekiyor. Bunu başarabiliriz. Bunun örnekleri bölgede var. Fındıktaki üretim alanlarını rahatlıkla 3 katına çıkartabiliriz.
Üretici bahçelerine bakım yapıyor mu?
Fındıkta bahçelerde bakım son derece önemli. Son yıllardaki istikrarlı fiyatlar üreticiyi memnun etti ve bahçeye dönüşleri hızlandırdı. Orta ve Doğu Karadeniz Bölgesi’nde arazi ile ilgili problemler var. Devletin bu konuya çözüm bulması gerekiyor. Arazi toplulaştırılması, Miras Hukukunun yapısını değiştirmek gibi çözümler üreterek arazinin parçalanmasının önüne geçilmelidir. Doğrudan fındıktan geçinecek bir üretici modeli kurmak gerekiyor.
Dolardaki dalgalanmalar sektörü nasıl etkiledi
Fındık piyasası şu anda 35 TL seviyelerinde hareket ediyor. Türk fındığının önemli bir kısmı ihracata gidiyor. Döviz bazında bir yapıyı oluşturup bu yapı etrafında dönecek politikaları oluşturmamız gerekiyor. Bir fiyat belirlenmeli ve eğer bu belirlenen fiyatta alımlar ve satımlar düşüyorsa o zaman Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) görev almalıdır. Bu yapı oluşturulursa TMO veya başka bir devlet kurumuna bu görev kalmaz. Bunu yaparsak piyasa kendi dengesini bulacaktır. Bu modele sektörün tüm paydaşları razı. Bu modeli orta ve uzun vade şeklinde uygulayabilirsek fındığın ve bölgenin geleceği çok parlak olacaktır.
TMO alımlarına gerek yok
TMO politikalarını nasıl değerlendiriyorsunuz.
TMO’nun politikalarını doğru bulmuyorum. Artık devletin bir kurum görevlendirmesine gerek yok. Bu sektör kendini taşıyacak kapasiteye sahip. Son 4 yılda rekolte ve fiyat dengelerini oluşturacak yapıyı ortaya koyduk. Bu yapıyla 5 milyar dolarlık ihracat hedefimize daha kolay ulaşmamızı sağlayacaktır. TMO ve FİSKOBİRLİK’in alım görevlerinde hiçbir zaman taban/tavan fiyat oluşturulmamıştır. Bu yıl TMO 26,5 TL fiyat açıkladı ancak serbest piyasa 40 TL’yi gördü. Denge unsuru oluşturulmalı, denge unsurunu oluşturacak fiyatta dolar üzerinden belirlenmelidir. Fındık fiyatı 3 dolardır. Eğer serbest piyasa fiyatı 3 doların altına indiyse o zaman devlet devreye girmelidir.
Böcek istilalarına karşı hazırlıklı olmalıyız
Fındık bahçelerindeki böcek istilalarındaki son durum nedir?
6 yıl önce yayılabilen istilacı bir böcek türü Trabzon’daki bahçelerde karşımıza çıktı. Son derece tehlikeli bir böcek türüydü. 8 bin dekarlık alanı etkiledi. Tarım İl Müdürü ekiplerinin çalışmalarıyla 5 bin dekar alan tamamen söküldü ve 4 yıl nadasa bırakıldı. Geçen yıl başladı. Şu anda tehlike halen devam ediyor. Borsa olarak ihbar hattı oluşturduk. Eğer önlem alamazsak bu tehlike Trabzon’dan sonra Giresun ve Ordu’ya da gelebilir hatta bütün fındık bölgelerine yayılabilir. İstilacı türlerin önüne geçmek için bunlara hazırlıklı olmamız gerekiyor. İstilacı böcekler için Tarım İl/ilçe müdürlüklerinin çok uyanık olması gerekiyor. Borsa olarak ekip oluşturduk ve sahada çalışıyoruz.
Alfatoksin kararı fındık açısından önemli
Alfatoksin kararı ile ilgili ne düşünüyorsunuz?
Zorunlu alfatoksin belgesini ihracattan kaldırdılar. Gümrüklerde uygulanan yüzde 5’lik alfatoksin test sonucu ortadan kaldırıldı. Fındık bunu hak ediyordu. Türkiye ihracatçılarının kullandıkları tesisler çok gelişmiş ve sorunlu ürünün gönderilmesi mümkün değil. Sonuçlarda bunu ortaya koyuyor. Gümrük süreçleri ihracatçıya maddi ve manevi anlamda sıkıntı yaratmıştır. Bölge ve ülke açısından sevindirici bir karar.
Sektörde iyi tarım uygulamaları nasıl ilerliyorsunuz?
Fındıkta ihracatçı konumda olan firmaların iyi tarım uygulamaları adı altında çok ciddi çalışmaları var. Bu konuda departmanlar kurdular. Türk fındık ihracatçılarının bünyesinde tarım departmanları kurulmuş durumda. Tümünün sözleşmeli üreticileri var. Üreticiyle beraber sosyal içerikli çalışmalar yapılıyor. Bu çalışmaların her geçen gün büyüyeceğini düşünüyorum. Böylece üretici doğru bilgiyi doğru yerden almış olacak. Sonuçları üreticiye olumlu olarak yansıyacaktır.
Çin ve Hindistan pazarında ciddi büyümeler var
Son dönemde dış pazarlarda durum nedir?
Geçmiş dönemde Rusya ile barter sisteminde çalışmalarımız olmuştu. Türkiye ürettiği fındığın hepsini satabilecek kapasiteye ve alt yapıya sahip bir ülke. Önemli olan istikrarı ortaya koyabilmek. Çin pazarında çok ciddi bir büyüme yakaladık ve bu büyüme devam edecek. Üretimle beraber yeni pazarlar bulma şansımız daha yüksek. Çin ve Hindistan bunun en çarpıcı örnekleri. Bu ülkelerde her geçen yıl tüketim artarak devam ediyor.
Bu ekonomik yapıda adım atarken çekiniyoruz
Türkiye ekonomisi hakkında neler söylemek istersiniz?
Güçlü bir ekonomik yapıyı ortaya koyabilecek iktisadi yapılar bellidir. İktisadı yeniden yazmaya gerek yok. Kısa, orta ve uzun vadede belirlenecek olan iktisadi yapıyı uygulamamız gerekiyor. Türkiye’nin kaynakları ve dinamikleri çok güçlü. Bu gücü göstermemiz gerekiyor. Ekonomik dalgalanmalardan elbette etkileniyoruz. Günde yüzde 10-15’lik değişim çok anormal bir değişim. Bugünlerde biraz daha istikrarı yakaladık. İstikrarlı bir kur istiyoruz. Önümüzü şu anda göremiyoruz. Adımlarımızı atarken çekiniyoruz. Devlet belli bir güven oluşturmalıdır.
MURAT GÜRSOY / KARADENİZ EKONOMİ