Uluslararası vergi politikalarına ilişkin veri toplayan ve araştırmalar yapan Tax Foundation, iyi yapılandırılmış bir vergi sisteminin hükümete gelir sağlarken, mükellefleri de yormadığını belirtiyor.

Son dönemde OECD ülkelerinin katme değer vergileri (KDV) üzerinden önemli miktarda gelir elde ettiğine dikkat çeken kuruluş, kurumsal ve bireysel gelir üzerindeki marjinal vergi oranlarının ise azaldığını ifade ediyor.

Kötü yapılandırılmış vergi sistemlerinin ülkeler için oldukça maliyetli olduğu, doğru vergilendirmenin ise ekonomik kalkınmayı teşvik ettiğini belirten kuruluş, OECD ülkelerinin vergi sistemlerine ilişkin rekabet gücü ve tarafsızlık durumunu karşılaştırdı.

Türkiye'nin sıralaması değişti

Uluslararası Vergi Rekabet Gücü Endeksi'e göre ülkelerin vergi politikalarındaki başarıları ortaya çıkarken, Türkiye'nin sıralamasındaki değişiklik dikkat çekti.

Vergide en iyi ülke Estonya

Endekse göre Estonya, üst üste 11. kez OECD'deki en iyi vergi sistemine sahip ülke oldu.

Estonya'nın başarısı ise vergi sisteminin dört olumlu özelliğinden kaynaklanıyor. Dağıtılan karlara uygulanan kurumsal gelir üzerinden yüzde 20 vergi, kişisel temettü gelirine uygulanmayan bireysel gelir üzerinden de yine sabit yüzde 20 vergi oranı uygulanıyor.

Emlak vergisi yalnızca arazi değerine uygulanıyor.

Son olarak da vergi yasası bölgesel vergi sistemi yurt içi şirketlerin elde ettiği yurt dışı kârlarının tamamını çok az kısıtlamayla yurt içi vergilendirmeden muaf tutuyor.

En iyi vergi sistemine sahip ülkeler belli oldu

Estonya'dan sonra sırasıyla en iyi vergi sistemine sahip ülkeler şöyle:

2- Letonya
3- Yeni Zelanda
4- İsviçre
5- Litvanya

6- Lüksemburg
7- Macaristan
8- Çek Cumhuriyeti
9- Slovakya
10- İsrail

Türkiye'nin sıralaması 2024'te geriledi

Türkiye'nin sıralaması ise 2023'e göre 4 basamak gerileyerek 11 oldu. Türkiye 2023 Uluslararası Vergi Endeksi'nde 38 OECD ülkesi arasında 7. sırada yer almıştı.

Endekste Türkiye'yi, İsveç ve Avusturalya takip etti. 

Öte yandan Tax Foundation, vergi yasalarının karmaşıklaştıkça, daha az tarafsız hale geldiğine işaret ederken rekabetçi ve tarafsız bir vergi mevzuatının, hükümetin öncelikleri için yeterli gelir elde etmenin yanı sıra sürdürülebilir ekonomik büyümeyi ve yatırımı da teşvik edeceğini savunuyor.