Ticari hayata 1928 yılında başlayan Filiz Helva, bugün Samsun’un en büyük sanayi kuruluşları arasında yer alıyor. Günlük 16 ton tahin helvası, 5 ton reçel, 8 ton tahin, 5 ton simitlik susam, 2 ton lokum ve 4 ton kakaolu fındık kreması üretimine sahip olan marka, iç piyasanın ihtiyaçlarını karşılarken, aynı zamanda ihracat ta yapıyor. Şirketin kurucusu Ömer Çoruh, 1.800’lü yılların başında Rize’de pastacılık işine başlıyor. Ardından Batum’a geçerek işini büyütüyor. Bolşevik İhtilali ile yeniden Rize’ye dönüyor ve kendinden sonraki kuşaklara pastacılık ve tatlıcılık işini bırakıyor. Bugün Filiz Helva’nın başında dedesinin ismini alan Ömer Çoruh ve kardeşi Taner Çoruh yer alıyor. Samsun’da 7.500 ton üretim kapasiteli 10 bin metrekare kapalı alanda üretim yapan marka, 90 kişiye istihdam sağlıyor. 40 milyon cirosu bulunan Filiz Helva, Rusya, Fransa, Almanya ve Belçika’ya ihracat yapıyor.Şirketin hedefi kaos ortamının sona ermesi ile birlikte Ortadoğu pazarına açılmak…

Filiz Helva’nın kuruluş öyküsünü anlatır mısınız?

Şirketimizin kurucusu dedemizin babası olan Ömer Çoruh. 1800’lü yılların başında Rize’nin köyünden Kırım Kerç bölgesine çalışmaya gitmiştir. Burada pastacılık sektörüyle uğraşmıştır. Daha sonra Batum’a geçerek orada hem pastacılık hem de gıda işi ile uğraşmaya başlamıştır. Bolşevik ihtilali gerçekleşince de kardeşleriyle birlikte Rusya’yı terk etmek zorunda kalmıştır. Oradan tekrarda Rize’ye dönerek yaşadığı köy dağlık olduğu için hayvancılığa devam etmiştir. Daha sonra Ömer Çoruh, oğlu Mehmet Çoruh ile Samsun’a gelmiş, pastacılık mesleğine devam etme kararı almıştır.

Yatırımlarınız nasıl büyüdü?

1928 yılında Samsun’da küçük bir atölye ile pastacılığa başlayan baba oğul 1950’li yıllarda pasta imalatının yanı sıra akide şekeri ve tahinli helva da üretmeye başlamıştır. Yaklaşık 600 metrekare alana sahip 4 katlı bir binada işlerine geliştirmiştir. Baba Ömer Çoruh’un vefatından sonra Mehmet Çoruh kendi üç oğlu Atamer Çoruh, Kadir Çoruh, Şükrü Çoruh’unda devreye girmesiyle işleri büyütmüştür.

4. kuşak olan siz, işleri nasıl devraldınız?

1990’lı yıllara geldiğimiz de ise Atamer Çoruh’un çocukları olan 4. Kuşak ben Ömer Çoruh ve kardeşim Taner Çoruh işleri devir aldık. Elimizdeki tesis de yeterli olmayınca 2.500 metrekare katlı bir tesise taşındık ve bu tesiste helva, reçel, lokum, tahin, pekmez olmak üzere 8 ton kapasite ile çalışmaya devam ettik. Artan talepler dolayısıyla 2006 yılında 10 bin metrekare alana sahip, 7 bin 500 ton yıllık kapasiteli yeni hizmet binasına taşındık. Şu an organize sanayi bölgesinde bulunan bu tesisimizde her yıl kapasitemizi arttırarak çalışmaya devam etmekteyiz.

Şirketinizin büyüme süreci nasıl gerçekleşti.

En önemli kaldıraç piyasadaki ürün talebinin yoğunluğu oldu. Gelişme aşamasında ki önemli kaldıraç da iki kardeş olarak omuz omuza vermiş olmamız. 2000’li yılların başında sonra daha hızlı büyüdük. Bugün yıllık ciro artışımız yıllık yüzde 20 büyüme gösteriyor. Bu da bugün ki şartlarda çok iyi bir rakam.

Şirketin yönetiminden bahseder misiniz?

Şu an şirketi kardeşim ve ben yönetiyorum. İlk gün ki amatör ruh ile bu şirketi yönetiyoruz. Tabi ki arkamızda gelişmiş bir yönetim kadrosu var. Ancak biz aile şirketiyiz. Belli kurallarımız var. Bu kuralların dışına çıkmamaya özen gösteriyoruz.

Çalışan sayımız 90 kişiden oluşuyor. Yıllık ciromuz 40 milyon lira civarında. Fabrika üretim kapasitemiz günlük 12 ton (helva, reçel, lokum, susam, tahin) üretim kapasitemiz yıllık 7 bin 500 ton.

Unlu mamul işine gireceğiz

Yeni yatırım planlarınız var mı?

Önümüzdeki dönemlerde kapasite arttırmayı planlıyoruz. Gıda organize de yeni yapılan 4 bin metrekare kapalı binamızda unlu mamuller yapmayı planlıyoruz.

İhracatınız var mı?

İhracat çalışmalarına önem veriyoruz. Ağırlıklı olarak Rusya daha sonra Fransa, Almanya, ve Belçika’ya ihracat yapıyoruz. Son zamanlarda ise oğlum olan 5. Kuşak Melih Çoruh’un şirketimize katılmasıyla birlikte potansiyel olan Ortadoğu ülkelerine ihracat yapmak için girişimlerimde bulunuyoruz. O bölgedeki kaos ortamının düzelmesinden sonra hedeflediklerimize ulaşacağız.