20 yıl önce sadece bir fabrikası bulunurken bugüne baktığımızda ise dört kırma ve bir kavurma tesisi olan, İSO “Türkiye'nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu” listesinde son 10 yıldır istikrarını koruyan bir şirket Durak Fındık. Yatırım yapıp sürekli kendilerini geliştirdiklerini ifade eden Durak Fındık Yönetim Kurulu Üyesi Kadir Durak, “20 yıl önce sadece bir fabrikamız vardı ama bugün dört kırma, bir kavurma tesisimiz var. Bundan 10 yıl önce eylül, ekim ve kasım aylarında fındığın yüzde 50’si satılırdı. Şimdiyse bu aylarda yüzde 85’i satılıyor. Eğer depolama alanınız yetersizse bu süreçte kendinizi geliştiremezsiniz. Biz bunları doğru öngördük ve depo yatırımlarını yaptık. 55 milyon kilo kabuklu 20 milyon kilo da iç fındık depolayabiliyoruz. O nedenle piyasada oluşabilecek değişiklikleri öngörüp ona göre yatırımlar yaparsanız başarıya ulaşabiliyorsunuz.” ifadelerine yer verdi.

15 milyonluk yatırım ruhsat aşamasında

Yatırımları hakkında da bilgi veren Durak, “Azotla fındığı saklayacağımız bir depo yatırımımız var. Ayrıca 15 milyon kiloluk bir kabuklu fındık depo yatırımımız daha var.  Şu an için ruhsat aşamasında onaylandığında yatırıma başlayacağız. 10 milyon liraya mal olacak bu yatırımları Batı Karadeniz’deki kavurma tesisimizin yanına inşa edeceğiz. Ayrıca Ünye OSB’de 30 bin metrekarelik yer aldık. OSB faaliyetleri başladığında orada da bir yatırım planımız var.” dedi.

Türkiye rekabet şansını kaybeder

Fındık sektörünün bir an önce makineli tarıma geçmesi gerektiğine vurgu yapan Durak, aksi takdirde Türkiye’nin uzun vadede rekabet şansını kaybedeceğini belirterek şunları söyledi: “Makineli tarım artık bir alternatif değil öncelik olmalı. ABD’de makineli tarım sayesinde 90 cent maliyetle fındık üretimi yapılıyor. Eğer Türkiye maliyetlerini kontrol edemezse rekabet şansını kaybedecek. Yüksek rekolte karşısında fiyatlar düşecekmiş gibi lanse ediliyor. Bu yanlış bir tavır, verimliliğin artması şart. ABD’nin şu an ki gidişatla 10 yıl içinde üretimi 3’e katlaması mümkün. İtalya’da da aynı durum söz konusu ekim alanları her yıl genişliyor.  O nedenle biz bir an önce makineli tarıma geçip hem üretim miktarımızı artırmalı hem de maliyetlerimizi kontrol altına almalıyız.”

Fındık yerine bademi seçtiler

Fındık sektöründe ihracat rakamlarının geçen yıla oranla düşük seyretmesine de değinen Durak, “94 yılında buna benzer bir sezon geçirmiştik. Müstahsil fındığını yavaş sattığından dolayı ürün pazara az geldi ve fiyatlar yükseldi. Avrupa tarafında talepte bir düşüş var, tüketimde bir daralma var. Geçen sene İtalya’da oluşan rekolte fazlalığından dolayı da bu sene yaklaşık 30 milyon kilo iç fındık ihracat kaybı yaşayacağız. Daha ucuz olduğu için badem kullanabilen sektörler fındık yerine bademi seçti. Bunların hepsi etkili oldu. Fındık fiyatları arttı ama dolar kurundaki yükselme kadar arttı. Dolar bazında baktığımız zaman fiyatlar artmadı.” şeklinde konuştu. KARADENİZ EKONOMİ