Karadeniz’in sakin şehri Artvin

Doğu Karadeniz Projesi Bölge Kalkınma İdaresi (DOKAP)’ın Karadeniz’in doğusu ile ilgili yaptığı en kapsamlı araştırmada, Karadeniz’de zamanın izlerini sürmeye bu hafta Artvin ile devam ediyoruz.

info@karadenizekonomi.com / 24.09.2019

Karadeniz’in sakin şehri Artvin

“Yolculuk seni önce sözsüz bırakır sonra da iyi bir hikâye anlatıcısına dönüştürür.” Ünlü seyyah İbn Battuta sanki bu sözü Artvin için söylemiş gibidir. Zira şehre ilk geldiğinizde söylenecek bir sözünüz yoktur. Çünkü doğa sizin adınıza her şeyi söyler.''

On dördüncü yüzyılın ikinci yarısında İspanya’dan Hindistan’a kadar olan geniş coğrafyada 25 yıl boyunca gezen seyyah İbn Battuta ile başlayalım istedik. Ünlü seyyah bu gezileri sırasında Anadolu’nun siyasi ve sosyal durumu, halkın yaşam şekli, gelenekleri ve kültürü hakkında bilgiler veren eserler oluştururken “yolculuk seni önce sözsüz bırakır sonra da iyi bir hikâye anlatıcısına dönüştürür” ifadelerini kullanır. Battuta sanki bu sözü Artvin için söylemiş gibi gelir bize. Zira şehre ilk geldiğinizde söylenecek bir sözünüz yoktur. Çünkü doğa sizin adınıza her şeyi söyler. Gerisin geriye beton yığınlarının arasına döndüğünüzde başlar yeşile ilişkin anlatacaklarınız Artvin ile ilgili…

Artvin’in kültürel yapısının oluşumunda genel olarak coğrafi konumu, fiziki yapısı ve tarihi süreçteki nüfus hareketleri etkili olmuştur. İli çevreleyen Güney Kafkasya ülkesi Gürcistan’ın yanı sıra Türkiye’nin Ardahan, Erzurum, Rize illeriyle Artvin arasında coğrafi yakınlığın bir sonucu olarak kültürel etkileşim yaşanmıştır. Doğal çevre ile insanın yoğun etkileşimiyle bir ilçeden diğer bir ilçeye, bir köyden diğer bir köye farklılık gösteren kültürel öğelerin yaşatılmasına önem verilmektedir. Artvin’de somut ve somut olmayan kültürel öğelerin çeşitlilik göstermesinde geniş çerçevede Kafkasya gibi birçok dil, din ve halk kültürünün yaşandığı bir coğrafi alanda bulunması etkili olmuştur.Bunun yanı sıra, Artvin’in yerleşim tarihi sürecinde farklı millet ve krallıkların egemenliğinde kalması, savaş ve göçlerin yaşandığı stratejik bir saha olması kültürel yapıda etkili olmuştur. İlçeler arasında özellikle yetiştirilen tarım ürünleri, geleneksel meskenler, halk müziği, eğlenceler, mutfak kültürü, yaylacılık, dil, el sanatları, halk hekimliği, meteorolojik adlandırma alanlarında çeşitlilik ve farklılık görülmüştür. Kıyı kesiminden iç kesimlere doğru çeşitlilik gösteren arazi yapısı ve iklim koşullarının kültürel yapı üzerinde etkisi belirgindir. Bu durum, meskenlerin yapımında kullanılan malzeme ile mesken fonksiyon ve şekli ve dış yapım üzerinde belirleyici olmuştur.

Artvin’de halk kültürü

Artvin’de oldukça renkli öğeler içeren halk kültürünün önemli bir parçasını oluşturan ahşap konutlarda estetik güzellik, fiziki çevreye uyum ve işlevselliğin önemsendiği görülür. Sosyo-ekonomik yaşamında doğa ile iç içe olan yöre, halk edebiyatında âşık deyişleri ve masallarla sesini duyurmuştur. Halk ezgileri yaşanılan mekânın adeta sesli ifadesidir. Yaşanılan dönemin, mevsimin, doğa olaylarının etkisi ve gözlemler müzikte ifadesini bulmaktadır. Ki bunlar düğünlerin, eğlencelerin, merasimlerin bir parçası olmuştur.El sanatlarından halı, kilim, şal dokumacılığı ile ahşap el sanatları da Artvin’de çeşitlilik arz eder. Daha küçük çapta ise demircilik, yorgancılık, sepet örücülüğü, oya, yazma kenarı işleme, kanaviçe yapımları, toprak kaplar (pileki) vb. yapımları da sürdürülmektedir.Artvin’in toplumsal ve günlük yaşamı içinde sosyal, eğitsel ve kültürel etkinliklere önem verilmektedir. Mahallelerde geleneksel komşuluk anlayışı hâkimdir. Sağlıkla ilgili uygulamalarda halk inanış ve davranışları çeşitlilik göstermektedir. Yöre halkının okur-yazar oranı ülke ortalamasına oranla yüksektir.

Milli Parklar – SİT Alanları

İlde koruma alanları, diğer deyişle SİT alanları ile Milli Parklar ve Tabiat Parkları arasında Sahara Karagöl Milli Parkı, Maçahel-Gorgit-Efeler Tabiatı Koruma alanları, Şavşat Meydancık Papart Vadisi Doğal Sit Alanı, Kafkasör Orman İçi Dinlenme Sahası, Hatila Vadisi Milli Parkı, Çamburnu Tabiatı Koruma Alanı, Balıklı-Maden Yaban Hayatı Koruma Sahası yer alır. Bu sahalara ek olarak Kaçkar Dağları Milli Parkı, Yalnızçam Dağları önemli kuş alanlarıdır.

Artvin’de Halk Tiyatrosu

Halk tiyatrosu, belli bir yörede oluşan ve o yerin ihtiyaçları, ritüelleri, inançları ve sosyal ilişkilerini yansıtan etkinliklerdir. Çeşitli hayvan postları, ses çıkartan aksesuarlar, farklı giysiler kullanılır; yüz boyamalar, insan ve hayvan taklitleri yapılır. Bu tiyatro benzeri gösteriler çoğunlukla, baharın karşılanması, yeni yıl kutlaması, hasat dönemi, evlenme-sünnetlerde ve önemli gün ve haftalarda sergilenebilmektedir.

Yayla Şenlikleri-Mariyoba

Yörede temel geçim kaynaklarından biri olan yaylacılık ve köy yaşantısında önemli zaman ve emek harcanan hayvancılık faaliyetleri engebeli bir topoğrafyada ve zor geçen kış şartları altında sürdürülmektedir. Yoğun emek harcanan işlerin başlangıç ve bitiş dönemlerinde gelenekselleşen eğlenceler son yıllarda nadir de olsa yapılmaya devam etmektedir. Meydancık yöresinde Gürcü kökenli Türk vatandaşlarının yaşadığı köylerde sürdürülen yayla şenliklerine Mariyoba adı verilmektedir. Mariyoba kelimesinin Gürcü dilinde ağustos ayı anlamına gelmektedir. Marioba şenliği her yıl Ağustos'un ikinci hafta sonu yapılmaktadır. 2005 yılından sonra köy sınırları içerisindeki Maden gölü çevresinde organize edilmeye başlanmıştır. Ağustos ayında (Marioba), yaylaya gidecek olanlar ile birlikte köy halkı da köyde toplanarak yaylaya kadar yürüyüşe çıkar. Köyden çıktıktan sonra yolda düzlük (vake) gördükleri yerde halk tulum (çiboni) ve akordeon (garmon, muzika) eşliğinde halk oyunları oynanır. Yaylaya varıldıktan sonra 7 gün 7 gece yaylada eğlence yapılır, bazen 10 gün sürerdi. Bu eğlencelerle dinlenme ve bir araya gelme fırsatı bulan köylüler köye dönüşleriyle çayır biçme ve kış hazırlıklarına devam etmektedirler. Şenlik süresinde herkes evininin kapısını kitler, mutlaka eğlenceye katılırdı. Yakın geçmişe kadar sürdürülen bu şenlik günümüzde nadiren yapılmaktadır. Günümüzde akordeon eşliğinde sürdürülen şenlikler daha öncesinde tuluma (çiboni) yer verilirdi. Yayla-köy turizminin geliştirilmesi ve kültürel geçmişin korunması amacıyla şenliğe dışardan katılanlarında olmasıyla, şenlik yürüyüşü köyün altından başlatılmaktadır. Bu nedenle Komouban’dan (aşağı mahalle) başlayan yürüyüşle tüm köy halkı toplanmış ve Tpipirti’ye (göl kenarı) kadar düzlük yerlerde köy içinde akordeon eşliğinde horonlar oynana oynana şenlik alanına yürünür.

Kafkasör Kültür Turizm ve Sanat Festivali

İl ve ilçedeki birçok köyde boğa güreşleri düzenlenmektedir. Köylerin kendi festivallerinde veya ortak düzenledikleri festivallerde boğa güreşleri heyecanla beklenir. Meydan yerine getirilen iki boğa baş başa bırakılarak içgüdüsel olarak güreşmeleri veya uzaklaşarak sahadan ayrılmaları beklenen sonuçlardır. Güreşler için beslenen boğalar özel ilgiyle güreşlere hazırlanır. İyi güreşen boğaların maddi değerleri de yüksek olmaktadır. Boğa güreşlerinin seyircisi çok olmakta ve ilgiyle takip edilmektedir. Boğa güreşlerinin nasıl doğduğuna dair en önemli aktarım şudur ki, hayvanlarla birlikte birçok farklı aile yaylaya çıkmaktadır. Hayvanların takip edilmesi her zaman mümkün olmamaktadır. Bu durumlarda hayvanların güreşerek birbirine zarar vermesinin önüne geçilmesi amacıyla yaylaya gidilmeden önce hayvanların birbirini tanıması amacıyla bir arada bulundurulur. Artvin Kafkasör Yaylası en önemli boğa güreşleri sahasıdır. 2018 yılında Kafkasör festivalinin 38.sinin düzenlenmesi planlanmaktadır.

Beşinci mevsim

Doğu Karadeniz sakinleri yörede ilkbahar, yaz, sonbahar, kış ve atmaca olmak üzere beş mevsimin olduğunu söylemektedirler. Avcılık sezonunun başlangıcına her yıl “Merkez Av Komisyonu Kararı” toplantısıyla karar verilmektedir. Atmacanın yakalama sezonu 30 Ağustos-15 Kasım tarihleri arasında olup, yörede eylül-ekim aylarında ise atmacayla bıldırcın avlanmaktadır. Ekim ayı sonlarına doğru göçmen kuşların kuzeyden güneye göçleri başlamaktadır. Avcılar atmacalarını ya bütün yıl evlerinde beslemektedirler, ya da göçmen kuşların dönüşünde serbest bırakmaktadırlar. Daimi olarak bakılacak bir ve av dönemi sonrasında serbest bırakılmak üzere toplamda ikiden fazla atmaca bulundurmak av yasakları kapsamına girmektedir. Ancak avcılar evcilleştirilen atmacaların evcilleştirildiği için serbest bırakıldığında başka kuşlara yem olduğunu iddia etmekte ve serbest bırakmakta isteksiz davranmaktadırlar. Yörede atmaca kültürünü devam ettiren insanlar farklı şekillerde tanımlanmaktadır. Çünkü atmacacılık farklı aşamalardan oluşan bir kültürdür. Buna bağlı olarak sadece atmaca yakalayanlar ve o zevki yaşadıktan sonra atmacayı serbest bırakanlar, atmacayı yakaladıktan sonra eğiterek sadece bakanlar, atmacayı yakalayarak çeşitli eğitimlerden geçirdikten sonra avcılık yapmak için yararlananlar şeklinde sınıflandırmak mümkündür.

Kapat
× Anasayfa Abone ol Tüm haberler Ekonomi Bölgesel Şirketler Gündem Belediye Sektörler Politika e-Dergi e-Gazete Web TV Künye Karadeniz sohbetleri Yazarlar