Sektörde tasfiye dönemi başladı
Türk ekonomisinin lokomotifi olan inşaat sektöründe geçen yılın olumsuz yansımaları atlatılmaya çalışılıyor.
info@karadenizekonomi.com / 5.05.2019
Türk ekonomisinin lokomotifi olan inşaat sektöründe geçen yılın olumsuz yansımaları atlatılmaya çalışılıyor. Son verilere bakıldığında konut satışlarında istenen rakamlara yine ulaşılamadı. Yılın ilk çeyreğine bakıldığında canlanma beklentisi zayıf görünüyor. Yaşanan olumsuzlukları kendi iç dinamiklerinde sorgulayan sektör temsilcileri bir tasfiye sürecinin başladığına inanıyor.
Türkiye Hazır Beton Birliği’nin (THBB) yeni raporu, yılın ilk çeyreğinde inşaat ve bağlantılı sektörlerde hareketliliğin düşük olduğunu ve özellikle düşük talep ve finansmana erişim sorunu çözülmeden sektörde düzelmenin “oldukça zor” olacağını ortaya koydu. THBB’nin yayınladığı Hazır Beton Endeksi 2019 Mart Ayı Raporu’nda bütün endekslerin eşik değerin altında olması, inşaat ve bağlantılı sektörlerde hareketliliğin düşük olduğunu ve inşaat faaliyetlerinde canlanma beklentisinin zayıf olduğunu ortaya koydu. Güven Endeksi’nin en düşük endeks olması, inşaat sektörüne yönelik tedbirlerin istenilen etkiyi oluşturmakta yetersiz kaldığını, özellikle düşük talep ve finansmana erişim sorunu çözülmeden sektörde düzelmenin oldukça zor olacağına işaret etti.
Kredi balonuna düştük
Türkiye’nin önde gelen yapı firmalarından Sanat Yapı A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Saltuk Orkun Eribol ise sektöre ilişkin yaptığı değerlendirmede, asıl işi inşaat olmayanların sektöre girmesi ile başlayan son süreçte ülke ekonomisinin büyük zarar gördüğünü belirtti. Sürecin sonunda önemli bedeller ödendiğine ve tasfiyelerin başladığına dikkat çeken Eribol, “Söz konusu inşaat sektörü olduğunda herkes tek taraf algılıyor ama ana hatları ile sektör iki ana parçadan oluşuyor. Bir tarafında yap-sat dediğimiz ticari işletmeler, diğer tarafta ise inşaat taahhüt firmaları var. Yani kamuya ve özel sektöre taahhüt işlemi yapan firmalar. İkisini farklı ele almak lazım. Yap-sat tarafına baktığımızda özellikle büyükşehirlerde ne yazık ki uluslararası para tuzağına yani kredi balonuna düştük. Bol para, bol ve ucuz kredi derken dünyada paranın ucuzladığı bir dönemde bunları yatırım fırsatı olarak değerlendireceğimize özellikle kamu tarafında inşaatı pompalamakta kullandık.” ifadelerini kullandı.
Dış kaynaklı ucuz krediye ihtiyaç var
Sektörün kısa vadede istihdam yaratır olmakla birlikte ekonomide orta vadede olumsuz sonuçları olacağını herkesin bildiğine işaret eden Eribol, “anormal bir balon oluştu. Bir kişi yatırım olarak değerlendirmek amacıyla aldığı dairenin parasını 45 yıl boyunca ödemek zorunda kaldı. Öz kaynağı yeterli olan şirket sayısı toplam pazarın yüzde15’lik kısmını oluşturuyor. Sektördekiler yaptıkları işi ceplerindeki parayla değil gerçekleştirilen satışlar üzerinden finanse ettiklerinden artık balon patladı. Bu nedenle sektörde hızla bir temizlenme ve tasfiye süreci başladı” dedi. Sektörün normalleşmesi için yapılması gerekenler konusunda önceliği faiz oranlarına veren Eribol, “bu durumdan kolaylıkla çıkmak mümkün değil. Çünkü faizler yüksek seyrediyor. Ülkemizin iç dinamikleriyle bu tablo düzelmez. Dışarıdan bir takım adımların atılması gerekiyor. ABD’nin ve Avrupa’nın faizleri düşürmesi ile ülkeye dışarıdan ucuz para girecek ve kredi ucuzlayacaktır. Ancak ondan sonra yeniden bir yatırıma yönelme durumu ortaya çıkacak ve piyasanın normalize edilmesi sağlanacaktır.” uyarılarında bulundu.
Ordu Müteahhitler Birliği Başkanı Fatih Titiz
Mesleki formasyon şart
Ordu Müteahhitler Birliği Başkanı Fatih Titiz de sektörde bu yıl yaşanması olası gelişmelere ilişkin krizin artarak devam edeceği uyarısında bulunurken herkesin her işi yapıyor olmasının yarattığı olumsuzları dile getirdi. Titiz, “Biz nasıl ki doktorluk yapamıyorsak veya eczacı ya da fırıncı değilsek, mesleği müteahhitlik olanların bu işi yapması gerekiyor. Zaten yaşanan krizin ana nedeni de getirisini dikkate alarak herkesin inşaat işine el atmasıdır. İnşaat sektörü pek çok kişiye göre parası olan herkesin rahatlıkla yapabileceği bir işi olarak görünüyor. Bir ustanın sorunluluğunda iş yaparsanız önce kalitesiz binalar yapılır.” ifadelerini kullanırken maliyetlerin de yaşanan krizde etkisi olduğuna vurgu yaptı. Titiz, “Arsa maliyetlerinin de yaşanan krizde etkisi var. Maliyetlerin yüzde 60 oranında değişmiş olması, daha da artan fiyatlardan satışlar yapılamayınca ister istemez bir borcun içine girilmesi bu sonucu doğurdu. Kriz devam ediyor ve bir süre daha edecek de. Yakın gelecekte bir büyüme olacağını düşünmüyorum. Ama Ordu için istisnai bir durum söz konusudur. Zira Ordu özelinde ciddi bir konut açığı var.” dedi.
Aytaş Aydoğan – Aytaç Aydoğan Mühendislik Trabzon
Firma geçmişlerini araştırmak lazım
“1957 yılından bu yana faaliyette olan şirketin yöneticisi olarak yaşanan olumsuzluklardan biz de rahatsızlık duymaktayız.” diyen Mühendis Aytaç Aydoğan, sektörde Türk ekonomisinin genel gidişi ile bağlantılı sarmalın oluştuğuna işaret etti. Aydoğan, “ Banka faiz oranlarının yüksekliğinin yanı sıra dövizdeki getiri de konuta talebi azalttı, para o tarafa kaydı. Bunu bir sarmal olarak görmek gerekiyor. Ekonomideki daralma sektörü etkiledi. Dolayısıyla inşaat krizden fazlasıyla etkilenen bir sektör oldu.” dedi. Sektörün bundan sonra alacağı pozisyonu da şöyle özetledi: “İnşaatta gerçek inşaatçılar yerini alacak ve pozisyonunu koruyacaktır. Özellikle ekonomide oluşacak düzelme, enflasyon ve faizlerde yaşanacak düşüşle inşaata yönelme söz konusu olacaktır. Bunca yaşanan olumsuzluktan alınacak dersler de olmalı. Öncelikle tavsiyem şudur ki; yatırım yapacak kişinin, proje alacağı firmanın geçmişini araştırmasında fayda vardır.”
D. Karadeniz’de konut satışında yüzde 4.9’luk artış
Ülke geneli dikkate alındığında 2019 yılı Mart ayında satılan konut sayısı, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 5,3 azaldı ve 105 bin 046 oldu. D. Karadeniz’de ise tersine bir ivme söz konusu.
Doğu Karadeniz Bölgesi’nde konut satışları, mart ayı itibari ile geçen yılın aynı ayı ile kıyaslandığında, yüzde 4,9 arttı. Mart ayında bölge toplamında 2 bin 805 konut satışı gerçekleşti. Ülke genelinde yüzde 5,3’lük bir azalma olurken D. Karadeniz Bölgesi’ndeki konut satışlarında meydana gelen artış dikkat çekiciydi.
İller bazında en fazla konut satışı Giresun’da oldu.
2019 Mart ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre, iller bazında incelendiğinde konut satışları Giresun’da yüzde 38 artarak 563’e, Ordu’da yüzde 23,6 artarak 938’e yükseldi. Bazı illerde ise düşüş gözlendi. Konut satışları Gümüşhane’de yüzde 30,5 azalarak 66’ya, Rize’de yüzde 16 azalarak 210’a, Artvin’de yüzde 12,9 azalarak 142’ye ve Trabzon’da yüzde 11,3 azalarak 886’ya düştü.