SERVET ŞAHİN: Yeni OSBye 2 çikolata fabrikası yolda
Ordu güzel şeyleri hak ediyor. Buradan müjdeli bir haber vereyim. Şu anda Ordunun iki büyük şirketi Altaş ve Gürsoy, yeni sanayi bölgemizden 70er dönümlük yer talebinde bulundular. Çikolata üretimi için bu iki şirketimize yer tahsis edeceğiz. İnşallah
info@karadenizekonomi.com / 12.12.2017
Ordu Ticaret ve Sanayi Odası (OTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Servet Şahin, 32 yıllık iş hayatında birçok kuruluş ve sivil toplum örgütü içerisinde yer almış, sayısız hizmetlerde bulunmuş. Uzun yıllar OTSO yönetiminde görev alan Şahin, iş hayatının son yirmi yılında, Orduda vergi sıralamasında sürekli ilk on içerisinde yer almış. Ayrıca birçok vakıf ve derneğin başkanlık görevini de yürütmüş olan Şahin, Karadeniz Murat Gürsoyla Karadeniz Sohbetlerinin konuğu olarak OTSOnun proje ve faaliyetlerini, Ordu ekonomisini, ticaret ve sanayi hayatını, ertelenen oda ve borsa seçimlerini değerlendirdi.
-Servet Şahin kimdir?
-Ordunun Altınordu ilçesinin Yemişli Mahallesinde 1951 yılında dünyaya geldim. İlk, orta ve lise eğitimimi Orduda tamamladım. Üniversite eğitimim için İstanbula gittim. 1973 yılında İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesinden mezun oldum. 45 yıldır eczacılık yapıyorum. Ben Ordu tarihinin 12. eczacısıyım. Özellikle son yıllarda bu sektörde daima en fazla ciro yapan ve vergi veren ilk beş kişiden biri oldum. Bunun dışında fındık ve inşaat sektöründe de faaliyet gösteriyorum.
-Geçtiğimiz günlerde Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu Ordudaki programını iptal etmişti. Hisarcıklıoğlu programını neden iptal etti?
- TOBB Başkanı Sayın Rifat Hisarcıklıoğlu rahatsızlığı nedeniyle programı iptal etti. Sadece Ordu değil Çarşamba, Terme, Ünye, Fatsa ve Giresuna da uğrayacaktı. Bu programların hepsi iptal edildi. Zaten aynı gün Sayın Rifat Hisarcıklıoğlunun danışmanı ve Trabzon Meclis Başkanı Orduya geldi ve üzüntülerini ifade ettiler. Umarım yakın zamanda gelecek ve biz açılışımızı yapacağız. Yani bizim odamızın isteği ya da herhangi bir nedenden dolayı değil de sağlık sorunları nedeniyle iptal oldu.
-Ertelenen oda ve borsa seçimleri ne zaman yapılacak? Yeniden aday olacak mısınız?
- Oda ve borsa seçimleri marttan sonra yapılacak. Herhangi bir iptal de şu anlık söz konusu değil. Ordunun 110 yıllık oda tarihinde bizim yönetim dönemimizde üretilen proje kadar hiçbir zaman proje üretilmedi. Eğer benden önce bin dolarlık proje üretildiyse ben aday değilim. Ben Orduya 30 milyon liralık oda binası yaptım. 40 milyon liralık lise yapılmasına vesile oldum; neredeyse 15 milyon liralıksa proje desteği aldım. Bunları Orduya kazandırdık.
-Gözlemlerinize dayanarak Orduda ticaret ve sanayinin geliştiğini söyleyebilir misiniz?
- Ben 45 yıldır Ordu ticaretinin içerisindeyim. 10 yıl öncesine göre sanayileşme ve turizm faaliyetleri arttı. Yani Ordunun geleceği fındığı dayalı ve durum da şu anda iyi. Ancak fındığı kullanmakta çok geç kaldık. Dünya fındık rekoltesinin 4te birini, Türkiye fındık rekoltesinin ise 3te birini üreten Ordu, fındığı artık natürel olarak satmamalı. Biz fındığa dayalı sanayimizi güçlendirmeliyiz.
-Orduyu özellikle hangi alanda geliştirmemiz lazım?
- Ordu geleceğin lojistik kenti olacak. Havaalanından sonra Orduya en fazla katkısı olacak proje Karadeniz-Akdeniz yoludur. Bir an önce bu yolun bitmesi gerekiyor. Çünkü fındık üretiyoruz ve bu fındık bize fazla geliyor. Niçin bunu o yollarla daha fazla satmayalım? Eğer iç piyasaya daha fazla fındık sürersek, 2 dolar seviyesinde bulunan fındığın değeri çok daha yükselir. Örneğin Gaziantepte Şölen diye bir marka var. Daha önce ihracatı yoktu ancak şu anda 250 milyon dolarlık ihracat hacmi var. Orduda böyle güzel şeyleri hak ediyor. Buradan bir müjdeli haber de vereyim. Şu anda Ordunun iki büyük şirketi Altaş ve Gürsoy, yeni sanayi bölgemizden 70er dönümlük yer talebinde bulundular. Çikolata üretimi için bu iki şirketimize yer tahsis edeceğiz. İnşallah burada Ordumuzun gururu olacak iki çikolata fabrikası inşa edilecek.
-Bu fabrikaların kurulması ile Ordunun çikolata sanayiindeki yeri nasıl olacak?
-Biz çikolata üretimini yerinde incelemek için Belçikaya gittik. Orada 40-50 metrekarelik alanlarda çikolata üretimi yapıyorlar. Ancak Belçikanın çikolata ihracatı 4 milyar dolar; bizim 3 katımız. Belçikada kakao mu, fındık mı ya da şeker mi yetişiyor? Ancak Türkiyede şeker var, fındıkta da zaten dünya birincisiyiz, kakaoyu da herkes ithal ediyor. Öyleyse biz de çikolata üretiminde söz sahibi olabilir. Çikolatalarımızı belki Avrupaya da ihraç edebiliriz ancak öncelikle Orta Doğu, Asya ya da Afrika ülkelerine pazarlayabiliriz. Hem bizde maliyet daha düşük olacağından pazarlamamız da kolaylaşır. Ben inanıyorum ki nasıl Belçika çikolatanın başkentiyse gelecekte Orduda çikolatanın başkenti olacaktır.
-UR-GE projesi kapsamında yapmayı planladığınız çalışmalarınız nelerdir?
-Fındık ihracatçılarımıza dönük 3 milyon dolarlık bir projemiz var. Biz yurtdışındaki çikolata imalatçılarını en az 10 defa olacak şekilde Türkiyeye getireceğiz ve fındığı yerinde tanıtacağız. Böylece fındık alımı bir iki büyük şirketin tekelinden çıkacak. Biz de buradaki ithalatçılarımızı yurtdışına götüreceğiz. Bu ihracatçılarımız da fındığını yahut fındıktan ürettikleri mamullerini birebir alıcılara tanıtacaklar. Biz illaki Avrupa ilkelerine ihracat yapmak zorunda değiliz. İhracatçılarımızı Katar ya da Suudi Arabistan gibi en az 10 yeni pazara götüreceğiz.
-OTSO başkanı olarak piyasada yaşanan ekonomik durgunluğun analizini yapabilir misiniz?
-Bizim ekonomimiz fındığa dayalı olduğundan, bizim için fındık çok önemli. Geçtiğimiz yıl piyasa 12 TL yani yaklaşık 3 dolardan kapandı. Ancak bu yıl 2 doların üzerine fazla çıkmadı. TMO olmasaydı bu belki de bir dolarlara düşecekti. Ancak keşke TMO geçen seneki kapanış fiyatların alsaydı, fındık 12 TLnin altına düşmeyecekti. Bir de benim fındığımı saklayabilmem için lisanslı depoların kurulması lazım. Giresun bunu yaptı. Bizim de bunu yapmamız lazım ya da TMOnun fındığı daha erken alması gerekiyor. İşte tüm bunlar ekonomiyi etkiliyor elbette. Örneğin ekmek satış rakamlarına bakın, anormal derecede düştü. Kısacası Ordu ticareti şu anda krizde. Elbette bu kriz sadece Türkiyede yaşanmıyor, küresel bir kriz var. Umarım bu küresel kriz en kısa zamanda düzelir de bize yansımaları da azalır.
-Ordunun büyükşehir olması yatırım anlamında Orduya ne kattı? Ordu Büyükşehir Belediyesinin bu yılki bütçesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
-Elbette büyükşehirlerin diğer belediyelere göre merkezden aldığı bütçe daha fazla. Ordu Belediyesinin bu yılki bütçesi bir önceki bütçelere göre en az iki katı daha fazla. Aynı zamanda Ordu Belediyesinin çalışmaları da bu bağlamda arttı. Bütün iç yolların yapımı hemen hemen bitmek üzere. Sahil yolumuz çok güzel oldu. Devletin buraya mali yatırım yapması çok önemli ancak bunu alabilmek de ayrıca çok önemli. Ben Ordu Büyükşehir Belediye Başkanını çok başarılı buluyorum. Çünkü o yatırımları isteyebilmek de ayrı bir siyasi yetkinlik ister. Örneğin Enver Yılmaz, bir toplantıda Veysel Eroğlundan gölet talebinde bulundu. O anda 250 milyon TLlik destek aldı. Yaraya merhem olmak, sorunları izah edebilmek çok önemli.
-Sizin oda yönetimi olarak Orduya yatırım anlamında olmazsa olmaz talepleri var mı?
-Biz Ordunun noksanlıkları ile ilgili 14 maddelik bir liste hazırlamıştık ve bunlardan sadece iki tanesi yerine gelmedi. Bunlardan biri kurvaziyer liman ve konteynır liman diğeri de hızlı tren. Liman konusuna gelecek olursam bizim neden Orduda üç tane limanımız olmasın. Fatsa, Ünye ve Efirlide oluşturulacak üç liman bizi ihracatta çok öne götürür. Örneğin Trabzon dünya fındığının yüzde 7sini üretiyor, Ordu ise yüzde 33ünü. Ancak bizim ihracatımız 200 milyon dolar, Trabzonun ihracatı ise 1,2 milyar dolar. Neden? Çünkü onların limanı var ve dış alıcı, limanı olan bir yere bürosunu açmak istiyor. Bunlar çok pahalı projeler değil. Mesela bize yıllarca havaalanı projesinin çok pahalı olacağını söylediler ve yaptırmadılar. Hâlbuki havaalanı 220 milyon dolara yapıldı. Bizim büyük alıcıyı buraya çekecek altyapıyı hazırlamamız lazım. Aynı zamanda Türkiye, Çin ve Arjantinden sonra dünyada en fazla bal üreten üçüncü ülke. Biz bal üretimimizden yeteri kadar istifade edemiyoruz. Dünyanın en vitaminli meyvelerinden biri kivi burada yetişiyor. Ancak kilosu 1,5 TLye satılıyor. İşte bu yüzden bizim için nakliye ve tanıtım çok önemli. Örneğin bir limanımız olsa kiviyi İstanbula göndersek ekonomik anlamda bize çok fazla katkı sağlar. Karadeniz-Akdeniz Yolu bittiğinde 5 vilayetle direkt, 42 vilayetle ise dolaylı bağlantımız olacak. Böylece biz yetiştirdiğimiz ürünleri bütün coğrafyaya dağıtarak Ordu ekonomisine rahat bir nefes aldıracağız.
-Samsun-Sarp Demiryolu Projesini gerçekçi buluyor musunuz?
-Elbette gerçekçi buluyorum. Hızlı tren Bolomana kadar geliyorsa neden Ordu ve Giresuna kadar gelmesin. Ordu ve Giresun Türkiye Cumhuriyetinin illeri değil mi? Biz bu projeyi yeniden canlandıracağız.
-Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansının (DOKA) verimliliği hakkındaki görüşleriniz nelerdir?
-DOKA daha önce projelerimize maddi destek sağlıyordu. Şu anda turizm projelerine hala destek veriyorlar ancak politikaları değişti sadece ihtiyaca göre destek veriyorlar. Aynı zamanda proje konusunda da destek veriyorlar. Bizim dâhil olduğumuz bölgede 6 il var bu bizim şanssızlığımız. DOKAnın merkezi Trabzonda olduğu için de Trabzon ağırlıklı projeler kabul ediliyor.
-OTSOnun Orduya kazandırdığı 32 derslikli meslek lisesi ile ilgili bilgi verir misiniz?
- 22 dönüm arazide 32 derslikli, 10 tane atölyesi bulunan bir meslek lisesi yaptık. Bu konuda desteklerinden dolayı özellikle Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Enver Yılmaza çok teşekkür ederim. Bu binanın bedeli 40 milyon lira. TOBBa Türkiyenin en modern meslek lisesini yaptırdık. Bunun için çok çaba sarf ettik; 5 yıl boyunca arsa aradık. Önümüzdeki yıl bu okul açıldığında, Ordunun en az 30 yıllık endüstri meslek lisesi ihtiyacını karşılayacak.
-Teşekkür ederiz…