Şirket, son dönemlerde gerçekleştirdiği ihracatla bir yandan ülkemize ciddi anlamda döviz girdisi sağlarken, bir yandan da gerçekleştirdiği doğa dostu yatırımlarla geleceğe dönük hamleleri hayata geçiriyor.

Yılsonu ciro beklentilerinin 4,5 milyar lirayı geçmesini planladıklarını dile getiren Durak Fındık Yönetim Kurulu Üyesi Kadir Durak, “İhracatımız da 180 milyon doları biraz geçecek gibi görüyorum. Bununla birlikte; Türkiye artık diğer üretici ülkeleri de hesap ederek ticareti ve fındık sektörünü geliştirmek zorunda. Bir kilo sanayi tipi badem, fındıktan daha ucuz. Böyle olunca bisküvi ve kuru yemiş sektörü anında buna tepki verip fındık tüketimini azaltıyor. Türkiye'deki fındık sektörü artık hem rakip ülkeleri hem rakip ürünleri düşünerek taban fiyatı verip buna göre bir güncelleme yapmak zorunda. Aksi takdirde Türkiye dünyanın fındık depocusu olarak önümüzdeki beş yıl içerisinde böyle bir role soyunuyor. Çünkü Türkiye'deki destekleme fiyatlarının diğer ülkeleri teşvik edici bir rolü var şu anda” dedi.

Avrupa’daki resesyon riskinin 2023 yılı beklentilerini aşağı yöne çevirdiğine dikkat çeken Durak, “Avrupa'da hem enflasyon hem de durgunluk olma riski var. Enerji ile ilgili problemin daha derinleşme ihtimali var. O yüzden bir miktar daralma yaşayabilir. Aynı şey Türkiye içerisinde de geçerli. Türkiye'de de tüketicinin satın alma kabiliyeti düştüğü için fındık tüketimi Türkiye içerisinde de biraz düşüyor. Kur riski ise tamamen bir akrobasi. Seçimlere kadar bir şekilde kur sabit kalıyor ama seçimlerden sonrayı öngörmek çok zor. O yüzden orayı yönetmek gerçekten çok zor bir iş.  Ayrıca, şu anda Türk fındığı sadece kendi ülkesi içerisine bakarak değil de üretici ülkeleri ve diğer alternatif ürünleri de düşünerek fiyatlama politikası yapmak durumunda. Bunu görmezsek, bunu kulak arkası yaparsak bunun bedelleri ağır olur” ifadelerine yer verdi.

Asel Gürsoy