Türkiye Çelik Üreticileri Derneği (TÇÜD), 2022 yılı Ocak ayına ilişkin üretim, tüketim ve dış ticaret verilerini açıkladı.

Buna göre, ocak ayında, enerji kesintileri ve talepteki daralmanın da etkisiyle Türkiye'nin ham çelik üretimi geçen yılın aynı ayına göre yüzde 7,8 azalışla 3,2 milyon ton oldu. Böylece Türkiye, ocak ayı dünya ham çelik üretimi sıralamasında 8. sırada yer aldı.

Yarı ve uzun ürün ihracatında sırasıyla yüzde 21 ve yüzde 5'lik düşüş, ağırlıklı olarak imalat sanayinin girdisini oluşturan yassı ürün ihracatında ise yüzde 26'lık artış sağlandı. Nihai mamul çelik tüketimi ise ocakta yıllık bazda yüzde 3,7 azalışla 3 milyon ton oldu.

İhracat değerde yüzde 58,9 arttı

Türkiye'nin çelik ürünleri ihracatı ocakta geçen yılın aynı ayına kıyasla, miktarda yüzde 2,7 artışla 1,3 milyon tona, değerde yüzde 58,9 artışla 1,2 milyar dolar seviyesine ulaştı.

İthalat ise miktar yönünden yüzde 14,6 artışla 1,4 milyon tona yükselirken, değerde yüzde 58,9 artışla 1,4 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Geçen yılın ocak ayında yüzde 84,6 olan ihracatın ithalatı karşılama oranı değişmedi.

Savaş fiyat artışlarına yol açabilir

Ocak ayına ilişkin verileri değerlendiren TÇÜD Genel Sekreteri Veysel Yayan, ABD'nin, AB ile çelik ticaretinde sağladığı mutabakat, Japonya, Güney Kore ve İngiltere için de benzeri nitelikteki kota tahsisi görüşmelerine zemin hazırladığını kaydetti.

Bu durumda Türkiye dışında ABD ile ticareti dengeli olup da koruma tedbiri uygulanmaya devam edilen başka bir ülke kalmadığını belirten Yayan, “ABD ile mutabık kalınan 100 milyar dolar tutarındaki ticaret hedefi dikkate alınarak, ABD'nin diğer ülkelerle olduğu gibi Türkiye ile de kota görüşmeleri yapmasını teminen girişimlerde bulunulması önem taşımaktadır. Benzer girişimlerin, AB'nin uyguladığı koruma tedbiri için de gerçekleştirilmesine ve sonuç alınamadığı takdirde, mütekabiliyet esasları çerçevesinde karşı tedbir alınmasına ihtiyaç duyulmaktadır." diye konuştu.

Yayan, Rusya'nın Ukrayna'ya karşı başlattığı işgal girişiminin ise iki önemli çelik üreticisi olan bu ülkelerde yaşanacak üretim kayıplarının küresel ve bölgesel arz yetersizliğine ve buna bağlı olarak fiyat artışlarına yol açması ihtimali bulunduğunu aktardı.

Türkiye'nin iç piyasanın iki ülkeden kaynaklanabilecek arz yetersizliğinden etkilenmemesi için çelik üreticilerinin üretimde kapasite kullanım oranını mümkün olan azami ölçüde artırma ve önceliği yurt içine vermeye gayret etmesi gerektiğini vurgulayan Yayan, şunları kaydetti: "Çelik sektörümüzün iki önemli ham madde tedarikçisi olan Ukrayna ve Rusya arasındaki mevcut savaş halinin devam etmesinin, bu ülkelerden ham madde tedarikinde sıkıntı yaşanmasına da yol açmasından endişe duyulmaktadır. Önümüzdeki haftalarda belirsizliklerin minimize edilmesi, sektörde istikrarın tesisi açısından önem taşımaktadır.”