Yüksek oranlı enflasyon ve enerji başta olmak üzere temel girdilerdeki fiyat artışları sektörlerin indirim ve destek taleplerini artırdı. Temel gıda ürünlerinde KDV’nin yüzde 8’den 1’e düşürülmesi sonrasında farklı sektörlerden KDV indirimi ve sıfırlama talepleri geldi. İstanbul Sağlık Meslek Odaları Koordinasyonundan, “Gıda gibi sağlıkta da KDV oranı yüzde 1’e indirilsin” açıklaması yapıldı. Türkiye Lokantacılar ve Pastacılar Federasyonu da gıda ürünlerinde KDV indiriminin sektörü zora soktuğunu bu sıkıntıyı giderebilmek için sektörün satışlarında da KDV’nin yüzde 1’e indirilmesi istendi. Konut sektörü de KDV karmaşası yaşadıklarını, konutta KDV’nin yüzde 8’e sabitlenmesini istiyor. Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu (TŞOF) da akaryakıtta hem KDV’nin sıfırlanmasını hem de eşel mobil fiyatlama sistemine geri dönülmesi çağrısı geldi.

“Gıda gibi sağlık da yaşamsaldır”

İstanbul Dişhekimleri Odası, İstanbul Eczacı Odası, İstanbul Tabip Odası ve İstanbul Veteriner Hekimler Odası’nın oluşturduğu İstanbul Sağlık Meslek Odaları Koordinasyonu’ndan yapılan açıklamada, “Türkiye’deki yüksek enflasyon ve hayat pahalılığı, toplumun tüm kesimlerini yoksulluk cenderesine doğru itiyor. Sağlık hizmetlerine erişimi de olumsuz biçimde etkileyen bu gelişmeler nedeniyle biz İstanbul Sağlık Meslek Odaları Koordinasyonu olarak, sağlık hizmetleri ve malzemelerindeki KDV oranının, tıpkı gıda ürünlerinde olduğu gibi yüzde 1’e indirilmesini istiyoruz. Çünkü sağlık da gıda gibi yaşamsaldır, çünkü ekonominin gidişatı tüm sağlık alanını ve sağlık hizmetine ihtiyaç duyan yurttaşları zora sokuyor” denildi.

Sağlık hizmetleri verilirken kullanılan donanım ve sarf malzemeleri ile ilaçların büyük ölçüde döviz kurlarına bağlı olarak fiyatlandığı belirtilen açıklamada şu görüşler dile getirildi: “Hayat pahalılığı sağlık kurum ve kuruluşlarının işletme maliyetlerini de artırıyor. COVID-19 pandemisi nedeniyle, yurttaşlar sağlık hizmetlerine erişimde büyük zorluklar yaşadı, yaşamaya devam ediyor. Bu yüzden İSMOK olarak, gıda ürünlerinde KDV oranının yüzde 1’e indirilmesinden hareketle, karar vericilere sesleniyor ve şunları talep ediyoruz: Halkın gıdaya erişimi kadar sağlık hizmetlerine erişimi de yaşamsaldır. Koruyucu ve önleyici sağlık hizmetlerini yaygınlaştırmak, sağlık hizmetlerine erişimi olabildiğince kolaylaştırmak sosyal devlet olmanın gereğidir. Bu yüzden hekimler tarafından verilen tüm sağlık hizmetleri ile ilaç, donanım ve sarf malzemelerinde de KDV oranının gıdada olduğu gibi yüzde 8’den yüzde 1’e indirilmesini talep ediyoruz.”

Yeme-içme hizmetleri: KDV %1’e indirilsin

Lokantacılar, yeme ve içme hizmetlerinden alınan katma değer vergisi (KDV) oranının da temel gıda ürünleri gibi yüzde 1 olarak uygulanmasını talep ediyor. Türkiye Lokantacılar ve Pastacılar Federasyonu Genel Başkanı Sayit Karabağlı, temel gıda ürünlerinden alınan KDV oranının yüzde 1’e inmesinin vatandaşı rahatlattığını söyledi. Kendilerinin de lokantacı esnafı olarak temel gıda ürünlerini yüzde 1 ile aldıklarını ancak bu ürünleri satarken yüzde 8 KDV uygulandığını belirten Karabağlı, “Buradaki yüzde 7’lik fark tamamen esnafa, yani bize yansımaya başladı. Esnafımız, temel gıda ürünlerini yüzde 1 KDV ile alıp yüzde 8 KDV ile satınca aradaki 7 puanlık farkı zam olarak kabul ediyor. Zaten pandemi süreci ve sonrasında yaşanan fiyat artışlarıyla zorda olan esnaf bir de yüzde 7 gibi bir yük altında kalmış oldu. Eskiden yüzde 8 KDV ile aldığımızı yine yüzde 8 KDV ile satıp mahsuplaşıyorduk. Şimdi 7 puanlık yük esnafı zor duruma soktu” dedi.

Karabağlı, sorunun ilgili bakanlıklara iletildiğini ve çözümü için girişimde bulunduklarını ifade ederek, şunları söyledi: “Yazılı ve sözlü taleplerimizi ilettik, başvurularımızı yaptık. Ben bunu gözden kaçmış sayıyorum, inşallah düzeltilir. Geçici de olsa bir rahatlama sağlanmalı. Geçici süre de olsa esnafın üzerindeki bu yükü kaldırmak için KDV’nin yüzde 1’e çekilmesini istiyoruz. Pandemide yeme-içme hizmetlerinin KDV’sini yüzde 8’den yüzde 1’e indirmişlerdi, şimdi onun gibi yine inmesi lazım. Pandemi sürecinde devlet yardımları ve paket servisle günü kurtarmıştık. O dönemi az zararla kapattık ama şimdi iki yılın birikimi ve zamlar karşımıza çıktı. Şu anda cidden sıkıntılı bir süreçteyiz. Geçici de olsa rahatlama sağlanması lazım. Bize bağlı ülke genelinde 80 binin üzerinde işletme var. Bu esnaf rahatlatılmalı.”

EĞİTİM: ÖĞRETMEN VERGİLERİNİ ÜSTLENİN

Oğuz Kaan Koleji Eğitim Koordinatörü Hatice Yılmaz yaptığı açıklamada, eğitim sektörünün vergi indirimleri ile ilgili beklentilerini şöyle deli getirdi: “Özel okullarda da KDV indirimi beklentisi var ancak bu bir yanılgıya neden oluyor. MEB verilerine göre 2021’de 938 özel okul kapandı, 882 özel okul ise el değiştirdi. Sektörde büyük bir sıkıntı var. Ayakta duramıyoruz. Özel okullarda 12 bin 555 öğretmen azaldı. KDV indirimi velileri rahatlatabilir ama özel okulların büyüyen sorununa çare olmaz. Bizim burada devletten beklentimiz öğretmenlerin vergilerinin üstlenilmesi. Maaşı biz verelim ama sigorta, gelir vergisi gibi kısmı devlet üstlensin. Bizim için gerçek destek bu olur. Aksi takdirde özel okullar işin içinde çıkamıyor.“

KONUTTA KDV SABİTLENSİN TALEBİ

Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın temel gıda ürünlerinde 7 puanlık vergi indiriminin ardından gözler konutta KDV’de atılacak yeni adımlara çevrildi. Hâlihazırda konutlarda büyüklük ve bulundukları arsaların değerine göre yüzde 1-8 ve 18 KDV uygulanırken, konuşulan yeni düzenleme ile de 150 metrekare üzeri konularda sadece 150 metrekareyi aşan kısmın yüzde 18 olarak vergilendirilmesi söz konusu. Sektör uzmanları farklı miktarlarda KDV oranlarının müşteride kafa karışıklığı yarattığını belirtilirken, bu oranların artık yüzde 8’e sabitlenmesi gerektiğini ifade etti. Böylece özellikle lüks semtlerde stok oluşturan konutların satışının hızlanacağı, müteahhitlere de yeni projelere başlama imkânı sunacağı ifade ediliyor. KDV’de yaşanan kafa karışıklığının düzeltilmesi gerektiğini aktaran Seba İnşaat Yönetim Kurulu Üyesi Engin Keçeli, “Vergi oranlarının farklılığı kafayı karıştırıyor. Ayrıca sınır iki ilçe arasında bile farklı uygulamalar var. Bunu net yapmak lazım. Bu, kayıt dışılığı ortadan kaldırır” diye konuştu.

“Yüzde 18’lik KDV satışları engelliyor”

Arsa birim fiyatları baz alınarak 150 metrekare altı konutlarda yüzde 1-8, üstü metrekarelerde ise KDV’nin yüzde 18 uygulamasının artık değiştirilmesi gerektiğini kaydeden Dekar Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Salih Kuzu, “Bu süreçte maliyetler de çok arttı. Birde KDV yüzde 18’e gelince satışları engelleyen bir şey oldu. Özellikle KDV’nin yüzde 8’e sabitlenmesi maliyetlerin arttığı bu dönemde çok faydalı olacak, bu durum yeni projelere de ivme kazandıracak” diye konuştu. Gayrimenkul Pazarlama ve Satış Profesyonelleri Derneği (GAPAS) Başkanı İsmail Özcan da konutta KDV oranlarının yüzde 8’e sabitlenmesi gerektiğini belirterek, “KDV indirimi, hızlandıracak bir adım olacak” dedi. Gayrimenkul Danışmanı Gülcan Altınay ise, bugünkü durumun kafa karışıklıklarına neden olduğunu, KDV oranında sadeleştirme gerektiğini söyledi.

ŞOFÖRLER: KDV SIFIRLANSIN

Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu (TŞOF) Başkanı Fevzi Apaydın, akaryakıttaki fiyat artışlarının vatandaşa yansıtılmaması için “ticari akaryakıt uygulamasının” hayata geçirilmesini önerdi, “akaryakıtta KDV’nin sıfırlanmasını ve eşel mobil sisteminin yeniden uygulanmasını” istedi. Apaydın, yazılı açıklamasında, son bir yılda akaryakıt ürünlerine yapılan zamlar nedeniyle şoför esnafının zor durumda kaldığını ifade etti. Apaydın, halk otobüsçülerine verilen ücretsiz taşıma desteğinin de artırılması önerisinde bulundu. Apaydın, DÜNYA’ya yaptığı açıklamada ticari akaryakıt uygulamasının zor şartlarda faaliyet gösteren şoför esnafını bir nebze de olsa rahatlatacağını söyledi. Ticari araçlarda başta motorin olmak üzere LPG ve benzin kullanıldığını kaydeden Apaydın, devletin “ticari akaryakıt uygulamasıyla ÖTV ve KDV’nin bir kısmından feragat ederek ticari araçlara yaklaşık 5 liralık uygun yakıt sağlayabileceğini” belirtti. Güncel yakıt fiyatlarına göre litre başına ödenen KDV LPG’de 1,48 liraya, benzinde 2,32 liraya ve motorinde 2,35 liraya denk geliyor.