Tarım, gıda, inşaat, turizm, sağlık, destek hizmetleri ve tekstil ana başlıkları altında faaliyetlerine devam eden Karlıbel Grup, bir yandan yatırımlarına devam ederken bir yandan da kurumsallaşma çalışmalarını sürdürüyor. Şirketin Yönetim Kurulu Üyesi Levent Karlıbel, “Tüm bu çalışmalardaki temel gayemiz, ülkemize değer yaratmak. Karadeniz’deki turizm potansiyeli hep birlikte daha iyi şekilde değerlendirmeliyiz” diye konuştu.

“ÖNCELİĞİMİZ KURUMSALLIK”

Şirketin vizyonuna dair değerlendirmelerde bulunan Karlıbel, “Farklı sektörlerde optimum ölçekli küçük ve esnek işletmelerle yer alarak, riski dağıtmak ve azaltmak prensibinde hareket ederiz. Bu boyutlu şirketlerin kolay kontrol edilebilir oluşu, olası risklerde daha hızlı pozisyon alabilmesi ve el değiştirmesinin kolaylığı tercihimiz. Daha çok yatay yönetimi benimsediğimiz için personelin çoğu oldukça yetkili ve çok uzun süreler birlikte çalışırız. Tüm şirketlerimizi bir iştirakler grubu olarak tek çatı altında toplama çalışmalarımız sürüyor. Yılsonuna kadar bu hedefimiz de gerçekleşecek. Böylece her ortağın yetki ve sorumlulukları belirlenerek daha kurumsal bir yapı altında şirketlerin daha uzun ömürlü ve kişilerden bağımsız gelişimini sağlamayı amaçlıyoruz. 7 kişilik yönetim kurulumuzda bağımsız ve dışarıdan bir “hakem üye” yer alacak. Bu aşamada aile vakfının da gelir ve devamlılığı teminat altına alınacak” ifadelerine yer verdi.

11 ŞİRKET, YÜZLERCE İSTİHDAM

11 şirketin yer aldığı Karlıbel Grup; tarım, gıda, inşaat, turizm, sağlık, destek hizmetleri ve tekstil ana başlıkları altında faaliyetlere devam ediyor. Tarım sektöründe endüstriyel anlayış ile Uşak’ta 2 bin dönüm arazi ve 100 bin ağaç hacminde Türkiye’nin en büyük badem bahçesini kuran şirketin hedefi 1 milyon kilogram üretim sağlamak. Gıdada ise bir şirketleri aracılığı ile kabuklu yemişlerin pazarlamasını yaparken, grup bünyesinde yer alan iki farklı şirket de endüstriyel yemek üreterek tamamı özel sektörde faaliyet gösteren firmalara hizmet veriyor. Turizmde iki restaurant, iki otel ve butik bir yayla tatil köyü ile yer alan Karlıbel Grup, aynı zamanda bölgenin en büyük tekstil ve çamaşır yıkama tesisinin de Ata Gıda ile iş ortağı. İnşaat ve gayrimenkul geliştirme sektörlerinde de önemli faaliyet alanları içinde yer alan Karlıbel Grup’ta, dönemsel hareketler içinde 600-650 kişi istihdam ediliyor.

TURİZM YATIRIMLARI DEĞER KATIYOR

Turizm sektöründeki yatırımlarını anlatan Karlıbel, “İkizevler Butik Otel, Atlıhan Hotel, Han Restaurant, Teras Club bünyemizde yer alıyor. Bu yıl işletmeye açılan Armutalan Yayla Evleri son yatırımımız. Ordu merkezde yer alan Kosti Konağı ise yeniden dekore edilerek Eylül ayı itibarı ile Gastronomi Merkezi olarak hizmet verecek” diye konuştu.

KARLIBEL YAYLA EVLERİ SİZİ BEKLİYOR

Yeni hizmete giren Karlıbel Yayla Evleri hakkında bilgi veren Karlıbel Grup Yönetim Kurulu Üyesi Levent Karlıbel, “57 dönüm büyüklüğünde çam ormanı ile çevrili bir mesire alanı. İçinde iki katlı ve geniş teraslı bir restaurant, yine iki katlı köy kahvesi, 7 taş ev ve 5 ahşap bungalov inşa ettik. Ayrıca bir resepsiyon binası, bir bekçi evi, günübirlik ziyaretçiler için duş ve WC hizmeti veren bir bina ile personel için hazırlanmış konaklama mekanı yer alıyor. Arazi içinde açık alanlarda birçok kamelya ve bank grupları konuşlandırıldı. Tüm yapılarda taş, masif ahşap ve demir gibi tamamen doğal malzeme kullanıldı. Döküm şömineler ve masif mobilyalarla dekore edildi. Sunulan ürünlerin büyük çoğunluğu yörenin üretimi olacak. Toplam yatırım miktarı 11 milyon TL civarında olan yapı için bu yıl gerek hava şartları gerek ekonomik koşullar nedeniyle doğru bir hedef koymak mümkün olmadı. Sanırım bu yılı deneme ve tanıtım ağırlıklı çalışmalar yapacağız” dedi.

“KENT YORGUNLARINA HİZMET VERECEK”

“Aslında yayla turizmi daha yaz dönemi ağırlıklıdır. Yörenin meteorolojik koşulları diğer geçiş dönemlerinde gezi ve konaklama konforunu düşürür” diyen Karlıbel, şu ifadelere yer verdi: “Çambaşı Kayak Merkezinin devreye alınması ile kayak dönemi içinde konaklama süresinin uzayacağını düşünüyoruz. Kar yağışı başlaması ile daha ziyade huzur ve dinlence arayan kent yorgunlarına hizmet vereceğiz. Az yoğun dönemlerde av ve foto safari tutkunları ile grup etkinlikleri için gelecekler hedef kitlemiz olacak.”

“ÇOK ŞIK BİR MEKÂN HAZIRLIYORUZ”

Grup şirketlerinin toplam cirosunun 2021 yılı için 65 milyon TL civarında gerçekleştiğini ve cironun bu yıl 90 milyon TL olacağını öngördüklerini belirten Karlıbel, “Eylül ayı itibarı ile Kosti Konağı gastronomi merkezi olarak hizmet verecek. Burada Altıordu Belediyesi ile ortak çalışarak Ordu geleneksel yemeklerinin sunulduğu ve öğretildiği çok şık bir mekân hazırlıyoruz. Yöresel ürün ve geleneksel yemeğin ‘Fine Dining’e dönüşümü hedefimiz. Sağlık turizmi konusunda hizmet verecek, Gürcistan ve Körfez ülkeleri ile Orta Afrika ülkelerine hitap eden bir turizm acentesi kuruyoruz. Mevcut ekonomik tablonun yeni sabit yatırım için cazip olmadığını görüyoruz. Tarım bölümündeki ilave yatırımlar hariç bu yıl reorganizasyonla geçecek” ifadelerine yer verdi.

“DOĞRU PAZARLANMALI”

“Turizm konusunda Karadeniz Bölgesi ve özellikle Ordu hala bakir ve cazip. Doğru pazarlanırsa çok yol alacağımızı düşünüyorum” diyen Karlıbel, “Türkiye’den yurt dışı seyahatlerin çok üst gelir gruplarına sıkışacağı görülüyor. Üst ve orta gelir grupları iç turizme yönlenecek. Bu nedenle şık ve tarzı olan mekanlar rağbet görecek, farklı destinasyonlar ilgi çekecek. Yabancı turist için ülkemiz artık çok uygun fiyatlara sahip. Avrupalı ve Körfez ülkeleri ile İran ve Azerbaycan gezginlerine Ordu cazip olacak diye düşünüyorum” dedi.

“TURİZMDE TASARRUF ETMEK ÇOK ZOR”

Son dönemlerde maliyetlerin çok yükseldiğine vurgu yapan Karlıbel, “Turizm sektörü emek yoğun sektördür. Maaş artışlarından -ki çalışanlara mutlaka enflasyonun üstünde zam yapılması gerektiğine inanıyorum- çok etkilendik. Özellikle enerji, yemek hammaddesi ve içecek zamları geçen yıl sonunda fiyat vererek yapılan tur satışlarında bizleri zarara uğrattı. Fiyat düzenlemeleri ile konaklama ve yemek fiyatlarında %50’nin üstünde zam yapmak kaçınılmaz oldu. Bu fiyatlar elbette iç piyasada talebi azaltacaktır. Turizmde tasarruf etmek çok zordur. Hizmet ve ikram ağırlıklı olduğumuz için şimdilik sadece aydınlatmayı kısmak ve minibarları devre dışı bırakmakla başladık. İlave tedbirler elbette alınmak zorunda kalacak” değerlendirmelerinde bulundu.

“TÜRKİYE, YENİ BİR HİKÂYE YAZMAK ZORUNDA”

2023 yılına dair öngörülerini paylaşan Karlıbel, şu ifadelere yer verdi: “Gerek dünyadaki yeni yapılanmalar gerekse ülkemizin içinde bulunduğu koşullar çok iyi işaretler vermiyor. Artık her ülke mevcudu korumak ve halkının minimum refahını sağlamak amacıyla yeni tedbirler almak zorunda. Amerika’nın yeniden keşfine gerek yok. Yol haritaları, yapılması gerekenler belli aslında. Faiz politikası, istihdam teşvikleri, sektörel kümelenmeler gözden geçirilerek reel ekonomiye uyarlanmalı. Kamu mutlaka tasarrufa gitmeli. Alınan vergiler ve üretilen tüm katma değerin özel sektörden daha lüks yaşayan kamu idaresine harcanmasının önüne geçilmeli. İstihdam açığı aldı başını gidiyor, genç işsizlik zirve yapmış durumda. Nüfus planlaması dahi gözden geçirilmeli. Bugün bir çocuğunu sağlıklı besleyemeyen, doğru düzgün okutamayanlara üç-beş çocuk empozesi ertelenmek zorunda.  Ülkeyi işgal eden milyonlarca vasıfsız göçmene de ‘dur’ denmeli. Kısaca; Türkiye yeni bir hikâye yazmak ve yeni bir kalkınma planı hazırlamak zorunda. Yoklukta buluşarak bir yere varamayız. Her şeyimiz var ama doğru hedef, doğru bütçe ve doğru yol senaryosu bizi düzlüğe çıkaracaktır.”