“Günümüzde binlerce yerli ve yabancı marka var. Kimileri çok iyi tanınıyor, kimileri sektörüne göre tanınıyor, kimileri de az biliniyor. Bu, markaya yapılan yatırım ve markanın ulaştığı kitle miktarı ile doğru orantılı. Markanın, marka olması çoğu zaman reklam ile anlam kazanıyor. Reklam ile marka insanların beyninde yer edip kalbine dokunuyor. Ama reklam elbette ki her şey değil. Marka her zaman önemliydi, ancak Covid-19 salgını ‘marka’yı daha da önemli hale getirdi.” Birçok marka için koçluk yapan ve yeni markaların oluşturulmasında kritik hizmetler veren Markiz Patent kurucusu Orhan Eriman, “Günümüzde markalar bazen öne çıkmıştır bazen de ikinci planda kalmıştır. Ancak 2019 yılının sonunda ortaya çıkan ve 2020 yılını tamamen değiştiren Covid-19 salgını markayı daha da önemli hale getirdi. Mesela, ne yiyor ne içiyorsunuz? Hangi kolonya markasını kullanıyorsunuz? Hangi aşıyı kullanacaksınız? Alman BioNTech mi, Amerikan Moderna mı, Çin’li Sinovac mı yoksa Rusların Sputnik-V aşısını mı? İşte bu markanın önemidir. Bu salgınla beraber insanlar evlerinden veya ofislerinden alışveriş yapıyorlar. Burada da e-ticaret şirketinin markası önemlidir. Pandemi döneminde aldığınız pilden, giydiğiniz çoraba kadar marka daha da önemli hale geldi.” ifadelerine yer verdi.

Fikri mülkiyet hakkı korunmalı

Öncelikle neyin marka olup olmadığını ve markaya fikri haklar olarak nasıl sahip olunacağının bilinmesini gerektiğini vurgulayan Eriman, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Amerikan Pazarlama Derneği markayı şöyle tanımlıyor: Marka, bir satıcı veya satıcı grubunun ürün ve hizmetlerini tanımlamayı ve rakiplerinden ayrıştırmayı amaçlayan bir isim, bir terim, işaret, sembol veya tasarımdır. Örneğin,  Nike ismi bir markadır, Nike’ın logosu  ve “just do it” sloganı da bir markadır. Daha da ileri gidecek olursak sesler ve kokular da bir marka olabilir. Örneğin Harley Davidson motorlarının sesi bir markadır. Kısaca ayrıt edici her şey bir markadır. Peki, marka çok daha önemli olmuşken ne yapmak gerekir? Güçlü ve güvenilir markaya sahip olmak için markanın her şeyden önce, bir reklam veya pazarlama aktivitelerinden önce, fikrî mülkiyet hakkının olarak analiz edilip korunması gerekir. Bu sadece ülkemiz için değil, ihracat yaptığınız veya yapacağınız ülkeler için de gereklidir. Güçlü ve güvenilir markalara sahip olmak için atılacak ilk adım,  tecrübeli ve bilgili bir marka vekiliyle çalışmaktır.”